Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitim sistemine yönelik önemli düzenlemeleri kamuoyuyla paylaştı. Okul kıyafetlerinden Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne, sınav güvenliğinden dil eğitimine kadar birçok başlıkta yeni uygulamalara ilişkin detayları açıkladı.
Bakan Tekin, okul kıyafetleri konusunda velileri yakından ilgilendiren yeni bir uygulamayı duyurdu. Buna göre artık okullar, öğrencilere özel kıyafet modeli belirleyebilecek ancak bu kıyafetlerin temini konusunda veliler herhangi bir mağazaya yönlendirilmeyecek.
“Artık her okul kendi kıyafetini tanımlayacak. Herhangi bir mağazaya yönlendirme gibi bir durum söz konusu değil. Öğrencimiz ister kendi ilinde, ister başka bir ilden o benzer kıyafetleri alıp kullanacak,” diyen Tekin, ekonomik yük oluşturmamak adına dört yıl boyunca kıyafetlerin değişmeyeceğini vurguladı.
Siyah önlük söylentilerine de yanıt veren Bakan, “Birileri yine bunu karikatürize etmiş. ‘Siyah önlük geri geldi’ diye… Öyle bir şey yok,” diyerek spekülasyonları yalanladı.
2024-2025 eğitim öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlayan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli hakkında da bilgi veren Tekin, bu modelin çağın gerektirdiği becerilere odaklandığını belirtti.
“Okul öncesi, ilkokul 1-2, ortaokul 5-6 ve lise 9-10. sınıflarda bu modele geçtik. Gelecek yıl 3. sınıflar da bu modele dahil olacak. Bu program dinamik olacak ve her yıl gözden geçirilecek. Öğretmenlerimizle, sektör temsilcileriyle istişare içinde ilerliyoruz,” dedi.
Modelin değerlendirilmesi için hem bakanlık birimleri hem de yerel yönetimler devrede olacak. Öğretmenlerden gelen geri bildirimler de sürece dâhil edilecek.
Son dönemde kamuoyunda gündeme gelen sınav güvenliğiyle ilgili iddialara da açıklık getiren Tekin, LGS soru kitapçığının sınavdan sonra paylaşıldığını belirtti.
“Sınavın sözel bölümü tamamlandıktan yaklaşık bir saat sonra, 11.57’de sosyal medyada paylaşım yapılmış. Bu, sınav güvenliğini tehlikeye atacak bir durum değil. Ancak konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduk ve müfettişlerimiz araştırma yapıyor,” ifadelerini kullandı.
Bakan Tekin, dil öğretimi konusunda Türkiye’nin OECD ortalamasının iki katı zaman ayırmasına rağmen yeterli sonuç alınamadığını belirtti. Sorunun yöntemde olduğunu ifade etti:
“Çocuklarımıza doğru yaşta, doğru yoğunlukta yabancı dil eğitimi veriyor muyuz, mesele bu. 2016’da başlattığımız pilot uygulamada ortaokul 1. sınıflarda yoğunlaştırılmış yabancı dil eğitimi başlattık. Bu model olumlu sonuçlar verdi. Şimdi 300’e yakın okulda uygulanıyor.”
Yabancı dil eğitiminde dört temel beceriye (okuma, yazma, konuşma, dinleme) dayalı ölçme-değerlendirme sistemine geçildiğini söyleyen Bakan, “Gramer ezberine dayalı sınav sisteminden uzaklaşıyoruz,” dedi.Ayrıca, Türkçeye ağırlık verilmesi gerektiğini vurgulayan Tekin, “Çocuklarımız ana dilinde sadece 300-500 kelimeyle konuşuyorsa, yabancı dili nasıl öğrenecek? Türkçe temelini sağlamlaştırmalıyız,” açıklamasında bulundu.
Son olarak, alınan tüm kararların katılımcı bir anlayışla hayata geçirildiğini belirten Bakan Tekin, “Öğretmenler odasında, sektör temsilcileriyle yapılan toplantılarda tüm uygulamaları tartışarak şekillendiriyoruz. Öğretmenlerin inancı ve katkısı olmadan bu sistemin karşılık bulması mümkün değil,” dedi.
ARA HABERİ
13 Temmuz 2025ARA HABERİ
13 Temmuz 2025GENEL
13 Temmuz 2025GÜNDEM
13 Temmuz 2025GÜNDEM
13 Temmuz 2025SPOR
13 Temmuz 2025SPOR
13 Temmuz 2025