0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Gazeteabc/ Haber: Adiviye ElbaşBursa Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yüzyıllar boyu büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış iki kentin kültürel mirasını korumak ve gelecek kuşaklara aktarabilmek için iş birliği yaptı. Bursa Miras ve İBB Miras arasında Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde ‘Tarihi Miras İş Birliği Protokolü Tanıtım Toplantısı’ gerçekleşti.

Bu ruhu yaşatmak ve gelecek nesillere en iyi şekilde aktarmak hedefimizdir

Gerçekleşen toplantıda Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız: “Bugün burada, Bursa ve İstanbul gibi tarihi köklere sahip iki büyük kentin ortak mirasını korumak, yaşatmak ve geleceğe taşımak amacıyla anlamlı bir birlikteliğin imzasını atıyoruz. Kültürel miras, bir kentin kimliği, hafızası ve ruhunu oluşturan en önemli unsurlardandır. Bursa ve İstanbul, yüzyıllar boyu büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış şehirler olarak, mirasları yalnızca bu toprakların değil, insanlık tarihinin ortak değerleridir. Bu değerleri korumak, bizim en önemli sorumluluklarımızdan biridir. İstanbul Büyükşehir Belediyemiz ile imzalayacağımız bu protokol, sadece iki kent arasındaki iş birliğini değil, aynı zamanda tarihimizin bize emanet ettiği kültürel hafızanın ortak geleceğini inşa etmektedir. Bu birliktelik, ortak hafızamızı yeniden canlandıracak ve yurttaşlarımızın aidiyet duygusunu artıracaktır.Bursa, sekiz bin beş yüz yıllık geçmişiyle medeniyetlerin buluşma noktasıdır. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden günümüze kadar uzanan bu kadim kent, hanları, hamamları, külliyeleri, surları, ibadethaneleri ve çarşılarıyla insanlığın ortak kültür mirasını temsil etmektedir. 2014 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilen Hanlar Bölgesi Sultan Külliyesi, bu zenginliğin sadece bir parçasını oluşturmaktadır. Her biri, Bursa’nın geçmişten bugüne taşıdığı hikayelerin yaşayan tanıklarıdır. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak, kent tarihi ve tanıtım daire başkanlığı kurarak bu çerçevede önemli projelere imza atıyoruz. Hedefimiz, tarihi ve kültürel değerleri korumak, yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmaktır. Bursa’yı dünya çapında hak ettiği bir kültür ve turizm merkezi haline getirmek için çalışıyoruz. Kültürel mirası korumak için yürüttüğümüz projelerle tarihi dokuyu korumayı, yeni müzeler kurarak zenginliklerimizi günümüze aktarmayı, kazılara destek vererek tarihimize yeniden hayat vermeyi amaçlıyoruz. Kent içindeki ışık tutacak yayınlar hazırlıyor, kamusal alan restorasyonu ve tarihi yapıların ayağa kaldırılması gibi projeleri hayata geçiriyoruz. Biliyoruz ki, tarih ve kültürel mirasımız yalnızca fiziksel yapılar değil, aynı zamanda kentimizin ruhudur. Bu ruhu yaşatmak ve gelecek nesillere en iyi şekilde aktarmak hedefimizdir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kültürel miras konusundaki bilgi birikimi, tecrübesi ve uzman kadrosu, bu hedeflerimize ulaşmamızda önemli katkılar sağlayacaktır.Bugün burada attığımız bu adım, kentimizin dostluğunu pekiştirecek ve tarihimize olan sorumluluğumuzu yeniden yerine getirme yolunda önemli bir nokta olacaktır. Bursa ve İstanbul, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli kültürel miras merkezlerindendir. Bu iki kentin iş birliği, kültürler arası köprülerin güçlenmesi anlamına gelmektedir. Çünkü miras, yalnızca korumakla kalmayıp, onu yaşatmak ve paylaşmak da önemlidir. Bursa, miras değerlerimizi hayata dokunan projelerle gün yüzüne çıkaracak ve bu önemli katkılardan daha güçlü adımlar atacaktır. Birlikte üretecek, birlikte koruyacak ve birlikte geleceğe taşıyacağız. Bu anlamlı iş birliğinin Bursa, İstanbul ve tüm halkımıza, tüm insanlığa hayırlı olmasını diliyor, tekrar sizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.” dedi.

Eski eserleri sadece belediyeler yapmıyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat: “İBB Miras, 2019’dan önce büyükşehir belediyelerinin bir alan olarak gördüğü, ancak yapısal bir kurumsal yapı kurmadığı bir alanda göreve başladı: Kültürel miras. 2019’dan önce belediyelerde bu durum oldukça hüzünlüydü. Fen İşleri Daireleri, eski eser alanında uzman olmadıkları halde, otobüs yolları ve kaldırım gibi alanlarda hizmet vermekteydi. Bu durum, art arda gelen kötü restorasyonlarla tarihi eserlerin kaybına yol açtı. Türkiye’de sadece eski eserleri belediyeler yapmıyor; farklı kurumlar ve bakanlıklar da bu alanda faaliyet gösteriyor. Ancak bizim için bir ilke var: Bir tarih kentten bahsediyorsak, özellikle Türkiye gibi medeniyetler beşiği bir ülkede, yerel yönetimlerin tarihin kentleri içerisinde özel bir yer tutması gerekiyor.Kentlerin yönetimini, tarihi bir bütünlük içinde hareket ettiğinin bilinciyle yapmak, sadece eski eserlerin restorasyonu değil, bir kentin hafızasını ve karakterini korumak adına son derece önemlidir. İstanbul, olağanüstü yapısıyla ve 36 bin kültürel miras envanteriyle dünyada eşine az rastlanır bir tarihi alana sahiptir. Böyle bir kentin kültürel miras yönetimi ile yönetilmesi, konunun ciddiyeti açısından önemlidir. Geçtiğimiz beş yıl içerisinde İBB Miras, yaptığı restorasyon ve koruma çalışmalarıyla, eski eser korumanın sadece bir tarih tutkusu olmadığını, halkın kullanacağı alanların kentsel alanlarda en fazla tarihi alanlardan gelebileceğini göstermiştir. Üst üste endüstri miras yapılarının dönüşümü ve halkın kullanımı için açılan alanlar, İstanbul’da rekor sayıda ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır. Bu bağlamda, iş birliğimizin ve dayanışmamızın önemini bir kez daha vurgulamak isterim.

İstanbul’da 1,321 eserin konservasyon, bakım ve restorasyon çalışmaları gerçekleştirildi

Lyon’un İstanbul’un kullanımına benzer bir konumda olması, rekor sayılardan bahsetmemizi sağlıyor. Modernleşen Türkiye kentlerinde, halkın kentin kullanımına yönelik potansiyeli yüksek alanların imar baskısından kurtulmuş olması, bu alanların geleceği açısından büyük önem taşıyor. Kentlerin tarihi kimliğini korumak, karakterlerini ön plana çıkarmak için kritik bir adımdır. Sıkışık kentlerde potansiyel sosyal alanların oluşturulması gerektiği vurgulanmaktadır. Geçtiğimiz dönemde İstanbul’da toplam 1,321 eserin konservasyon, bakım ve restorasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu, Türkiye genelinde kültürel miras koruma alanında kaygılı bir yaklaşım yerine, yıldızlaşan ve marka değer katan alanların ortaya çıktığını göstermektedir. Bursa’da İBB miras modelinin hayata geçirilmesi, önemli bir gelişmedir.Bursa’nın kültürel mirası için bir daire başkanlığı kurulması, geçmişte yapılmamış bir adım olarak değerlendirilmektedir. Yerel yönetimlerin elindeki yetki ve çalışma disiplini ile kentin bütünündeki kültürel mirasın korunması, gerekli kamu kurumlarıyla işbirlikleriyle yönlendirilmelidir. Bugün, İBB miras kardeşlik protokolü imzalanıyor. Bu protokol, Bursa, Edirne ve İstanbul’u kapsayan bir işbirliği olarak değerlendirilmektedir. Osmanlı medeniyetinin kurulduğu ve inşa ettiği kültürel miras alanlarının korunması, bu üç önemli kentin ortak çabasıyla gerçekleştirilecektir. Kültürel mirasın korunması, sadece geçmişe sahip çıkmak değil, aynı zamanda geleceğe de yön vermek anlamına gelmektedir. Bu tür işbirlikleri, yerel yönetimlerin duyarlılığı ve halkın katılımıyla daha da güçlenecektir.

Bursa’nın başkent oluşunun 700. yılını kutlayacağız

Bursa ve İstanbul’un tarihsel ve kültürel bağları üzerine yapılan bu konuşma, iki şehrin ortak projelerle gelişimine odaklanıyor. İki tarafın yanı sıra, bilim adamları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve yerel belediyeleri de kapsayan bir protokol oluşturulması hedefleniyor. Bursa ve İstanbul’daki önemli yapıların tanıtımını sağlamak için eş zamanlı etkinlikler düzenlenecek. 1326 yılında Bursa’nın başkent oluşunun 700. yılı kutlanacak. Bu bağlamda, Bursa’nın fethi ve Osmanlı başkentleri üzerine bir sempozyum planlanıyor. 2026 yılında, her iki şehirde de Osmanlı başkentleri etkinlikleri gerçekleştirilecek. Bursa ve İstanbul’un kardeş şehir olarak kültürel değerlerini paylaşması önem taşıyor.Bursa’nın antik dönemden günümüze kadar taşıdığı tarih, bölgenin ekonomik ve ticari önemini vurguluyor. İpek Yolu gibi tarihi yolların Bursa’dan geçmesi, şehrin stratejik konumunu pekiştiriyor. Bursa’nın doğal güzellikleri, parkları ve tarihi yapıları, kentin kültürel kimliğini oluşturuyor. Bursa, tarihi mirasını korurken, modernleşme sürecinde de önemli değişimler yaşıyor. Bu konuşma, Bursa ve İstanbul’un tarihsel bağlarını ve kültürel işbirliğini güçlendirme çabalarını ön plana çıkarıyor. Gelecekte bu iki şehrin ortak projeleriyle daha da derinleşecek olan ilişkiler, her iki kentin kültürel zenginliğine katkıda bulunacaktır.” dedi.