Katolik ilahiyatçı Peder Severin Hormann: “İstanbul Latin Katolik Kilisesine bağlı hizmet veriyorum. İznik Konsili bizim için çok önemlidir. İznik Konsili tarihe olan imanımız için yer çekim kuvveti kadar temelli ve zor olan gerçeği mesih İsa’dan anlatmaya çalışmıştır. Kilise olarak imanımız bu temel olarak kurulmuştur. Tanrı beden olarak mesih isa olarak yaşadı. İznik konsilinin tarih boyunca bütün hristiyanlığının vazgeçmemesinin nedeni tanrının merhametli ve sonsuz sevgisidir. İnsanın ortaya çıkışı bir mücaİznik konsilinden yaklaşık olan en büyük papa birinci leo: “ insan değerini bil, kıymetini bil”. Dedi. İnsanlar olarak tanrı için çok değerliyiz. Tanrı aramızdaki bu uçurumu kapatmak üzere insan olmaya seçti. İnsan olan bizler tanrının yanında olmaya layık olmalıyız.” dedi.

Düzenlenen programa konuşmacı olarak katılan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey: “Bursa, aslında inanılmaz tarihi ve kültürel farklılıkların bir arada bulunduğu bir kent. Bursa’ya baktığımızda, bir dinin ve inancın yaşandığı, bunlarla ilgili yapıların yapıldığı ve geleceğe bırakıldığı bir yer olduğunu görüyoruz. Ancak, şu anda bu eserlerin tamamına ulaşmış değiliz. Belki de yüzlerce tarihi eser, yer altında ya da başka yerlerde gizli bir şekilde duruyor. İznik’in önemi özellikle Birinci Konsül’ün toplandığı yer olması açısından öne çıkıyor. Fakat sadece orada değil, aynı zamanda Roma Tiyatrosu da inanılmaz güzellikte devam ediyor ve oradaki değerler gerçekten etkileyici. Bursa, göçlerden kaynaklı olarak bir yere kadar oturmuş görünüyor. Ancak bu yapılar, eski İznik’in kalıntıları ile çevrili. O dönemdeki imparatorluğun gücüyle inşa edilmiş yapılar var. Birçok eserin daha İznik’te ortaya çıkacağına inanıyoruz. Bu yıl, 1700. yılı sebebiyle orada birçok çalışma yapıldı. Sağlıkla ilgili önemli çalışmaları sizlerle paylaşmıştık, ancak bunun yanında gizli çinisi ve diğer alanları da öne çıkarmak gerekiyor. Geleceğe taşımak, hem Büyükşehir Belediyesi hem de Kültür Müdürlüğü olarak hepimizin sorumluluğunda. Ayrıca, İznik’ten hemen Akçalar’a, yani 8500 yıl öncesine kadar uzanan tarihi ve kültürel birikimi olan bir alana geçiyoruz. Bu alanda da çalışmalar devam ediyor. Orası, İznik kadar olmasa da önemli bir tarihi ve kültürel birikime sahip. Zamanında Nilüfer Belediyesi burada önemli bir çalışma yapmıştı. Hatta orada çok önemli bir değerin mezarının tespiti yapılmıştı. 

Bahsettiğimiz bölgede yapılan çalışmalarda, ağaçların olduğu bir toprak parçası gibi görünen bir alanın altında farklı değerler bulundu. Oradaki kilisenin ve inanç yapısının temellerini açtık. Ancak, zamanında bazı insanlar tarafından önemli bir yapı olarak görülen bu yer, hala gizemini koruyor. Bursa, sadece Osmanlı eserleriyle değil, derin tarihi katmanlarıyla da dikkat çekiyor. Bursalılar olarak bu değerleri iyi tanımamız gerekiyor. Sekiz bin beş yüz yıl öncesiyle Osmanlı eserlerini birleştirip, bu hikayeleri net bir şekilde ortaya koymalıyız. Her eserin bir hikayesi var; Çinili Camii’nin, Roma Tiyatrosu’nun ve Ulu Camii’nin ayrı ayrı hikayeleri var. Bu hikayeleri sürekli tekrarlayarak gelecek kuşaklara aktarmalıyız. Ancak bunu sadece Kültür Müdürlüğü veya Büyükşehir Belediyesi yapamaz; halkın da bu eserleri sahiplenmesi gerekiyor. 

Eğer biz, Bursa’nın derinliklerini yansıtan bu tarihi ve kültürel mirası gelecek kuşaklara aktarmazsak, bu eserlerin yok olmasına göz yummuş oluruz. Bursa çok kıymetli ve değerli bir kent. İstanbul’un da kendine has artıları vardır ama Bursa, en az İstanbul’daki tarihi birikim kadar önemli bir kente sahiptir. Bu nedenle, bu değerleri sahiplenmeli ve iş birliği yaparak gelecek nesillere aktarmalıyız. Bursa, barışın kenti olma özelliğiyle de dikkat çekiyor. Hristiyanlık ve İslamiyet gibi inançların bir arada bulunduğu bir yer. Bu konuda, üniversitelerimizi de dahil ederek, ilgili müdürlükler ve bakanlıklarla iş birliği yapmamız önemli. Bu tür çalışmalar yapıldığında, Bursa’nın tarihi ve kültürel zenginlikleri daha iyi anlaşılacak. Örneğin, Orhangazi’de çok ilginç bir tünel olduğu ifade ediliyor, ancak şu anda tespiti yapılmadı. Bu tür yapıların incelenmesi ve bilim insanları tarafından ele alınması gerekiyor. Hazırlıklarımızı buna göre yapmalıyız.“ dedi.