Yargıtay, boşanma davalarında emsal teşkil edecek nitelikte dikkat çeken bir karara imza attı. Kararda, eşine “boşol boşol boşol” diyen tarafın, evlilik birliğini zedelediği ve bu davranışın boşanma sürecinde kusur olarak değerlendirileceği hüküm altına alındı.
İçtihat Bülteni Uygulaması’ndan edinilen bilgiye göre, Kırşehir’de görülen ve karşılıklı olarak açılan boşanma davasında ilk derece mahkemesi, tarafların birbirlerine yönelik farklı kusurlu davranışlarını değerlendirdi. Bunlar arasında erkek eşin, tanıkların bulunduğu bir ortamda eşine üç kez “boşol” demesi de yer aldı. Mahkeme, bu ifadeyi ayrıca kusur olarak kabul etti ve tarafların boşanmasına hükmetti. Kararın ardından, “boşol” diyen eşin vekili kararı istinafa taşıdı. Ancak istinaf mahkemesi, yapılan itirazı esastan reddetti. Bunun üzerine taraf, dosyayı temyize götürdü.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, temyiz incelemesinde olayın tüm yönlerini mercek altına aldı. Kararda, tanık beyanlarının da dikkate alındığı vurgulanarak, erkek eşin tanıkların önünde eşine “boşol boşol boşol” demesinin evlilik birliğini zedelediği ve bu nedenle kusurlu sayılması gerektiği belirtildi.
Bu karar ile birlikte, dini söylem niteliğinde olsa da, eşler arası ilişkide küçük düşürücü, ayrılık çağrıştıran ya da evlilik birliğini zedeleyen sözlerin, boşanma davalarında kusur olarak değerlendirilebileceği yönünde emsal bir içtihat oluşmuş oldu.