Nilüfer Kadın Şehri

Gerçekleştirilen basın toplantısında Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir: “Çevreye, doğaya, toprağa, tüm canlılara ve kültüre saygılı bir Nilüfer topluluğu bulunmaktadır. Biz de bu durumu bilerek kentimizde bir çalışma yapmaya çalıştık. Bu çalışma sürecinde etrafa saygılı bir yapı kurmaya özen gösterdik. İşte doğaya saygılı, geleceğe saygılı, dayanışmayı önemseyen bir Nilüfer; katılımcı sayısının çoğaldığı bir Nilüfer. Sporun zaten her zaman sesi olan bir şeydir. Birçok şeyi birlikte büyütmeye çalıştık. Şimdi tabii ki, buraya geldiğimizde, işbaşı yaptığımızda üç gün boyunca burada 3,017 kişi vardı. Şu an itibarıyla, Şubat sonu itibarıyla bu sayı 2,719 kişiye düştü. Burada da Nilüfer, her zaman söylediğim gibi, bir kadın şehridir. Dolayısıyla yöneticilerin arasında kadın ağırlığı da yüksektir. Seçim başkan yardımcımızın beşi kadın, üçü erkektir. Otuz iki müdürümüzün on yedisi kadın, on altısı erkektir. İnşallah kadın sayısı daha da artacak, erkek sayısı azalacak diye düşünüyorum. Çünkü kadınlarla çalışmak, hem belli bir disiplini hem de başarıyı daha fazla getiriyor. Daha çok işe odaklanmayı sağlıyor. Bu nedenle burası Nilüfer Kadın Şehri olmalı.

Belediyenin bir bütçesi var

Yine geldiğimizde bir duruma baktık. Arkadaşlarımız kendi bütçemiz açısından duyumları değerlendirdi. İncelemeler yaptık. Bugün için baktığımızda, elde ettiğimiz gelire göre personel sayısına baktık. 1999 yılında %41 olan personel gideri, 2023 yılında %39.5’e gerilemiştir. Ancak geçtiğimiz yıl bu oran %72’ye kadar yükseldi. Bu durum, personel sayısının azalmasına rağmen, bütçenin büyük bir kısmının personel giderlerine ayrılmasından kaynaklanmaktadır. Hem hukuki açıdan %40’tan fazlasını aşmamız mümkün değil, hem de sürdürülebilirlik açısından %72 personel gideri ile ilerlemek zor. Tabii ki alınan ücretleri yüksek görmüyorum; insanların yaşaması için bu ücretler gereklidir. Ancak bu belediyenin de bir bütçesi var ve o bütçe içinde hem personel giderlerini karşılayabilmemiz, hem de asfaltından park bahçelerine kadar yatırım yapacak duruma gelmemiz gerekiyor. Bu nedenle bir dengesizlik söz konusu.

Nilüfere yakışır şekilde çalışıyoruz

Sonrasında, belediyemizin aslında herkesin sesi olduğunu belirtmek isterim. Geçtiğimiz yıl yaptığımız işlerle ilgili olarak, şu kadar asfalt döktük, bu kadar yama yaptık, şu kadar yol açtık. Bunlar zaten olağan olarak belediyelerin yaptığı işlerdir. Biz biraz daha farklı şeylere odaklanmak istedik. Burada, Çamlıca pazar alanını açtık. Bununla birlikte yeni pazar alanları üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Şu an açılabilecek noktaya geldik. Kültür alanında da son açılma tarihini bekliyoruz. Arkadaşlar bir organizasyon yapıyor; Hataylılar ve Balat’ta iki yeni kapalı pazar alanı yakında hizmete girecek. Yine burada, Nilüfer’e yakışan tek parti taksi durakları çalışmalarımız var. Tüm taksi duraklarının belli bir standartta olması, hizmet kalitesini artırmayı amaçlıyoruz. Şu an baktığımızda, yeni taksi durağını açtık. Üçevler, 30 Ağustos ve 29 Ekim’de tamamlandı. Açılış törenlerini henüz yapmadık, ancak önümüzdeki bir ay içinde bunları da gerçekleştireceğiz. Taksicilerimizin ve esnafımızın kaliteli hizmet sunabilmesi için burası Nilüfer’e uygun bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Deprem parklarımız

Deprem parklarından bahsetmiştik. Burası deprem bölgesi ve Nilüfer’in toprak yapısı, depreme karşı çok dirençli değil. Bu nedenle, bir depremin olduğu anda hazırlık yapmak gerekiyor. Kentsel dönüşüm çalışmaları belli bir ölçüde devam ediyor ve yapılan binalar sürüyor. Ancak, depremden sonraya da hazırlık yapmak şart. Özellikle, deprem olduğu andan itibaren iki veya üç gün içinde insanlar bir deprem daha yaşıyor. Bu durumu aşmak için deprem parkları, deprem lojistik merkezleri ve benzeri yapılar oluşturmak gerektiğini düşünüyoruz. Şu anda iki tanesini projelendirdik ve yakında ihaleye çıkıyor. Bunlardan biri, sekiz bin üç yüz metrekarelik bir alanda, diğeri ise Altınşehir Mahallesi’nde beş bin sekiz yüz doksan beş metrekarelik bir alanda yapılacak. Projelerimiz ilerliyor ve yerleri belirlenecek. Burada bir deneme yapacağız; bu yapıların bize ne kadar faydalı olabileceğini ve ne tür sorunlar yaşayabileceğimizi göreceğiz. Sonrasında bu projeleri çoğaltmayı hedefliyoruz. Aslında arzu ettiğimiz, her mahallede bir deprem parkının oluşmasıdır. Ayrıca, vatandaşlarla diyalogumuzu güçlendirmek ve katılımlarını artırmak istiyoruz. Birçok işlemi elektronik uygulama üzerinden yapıyoruz. “Nilüfer Her Yerde” uygulamasını telefonuna indirmemiş olan var mı? Neden indirmiyorsunuz? Burası çok kıymetli; birçok işinizi burada yapabiliyorsunuz. Ödemelerinizi, bağışlarınızı veya başka işlemlerinizi buradan gerçekleştirebilirsiniz. Burada bir dijital uygulama geliştirdik. Türkiye’de ilk defa dijital seçim yaptık. Bu uygulamanın yaygınlaştırılması gerekiyor. Geçtiğimiz yıl içinde iki bin küsur kişi, anketler ve çeşitli konularda mahalle bazında veya tüm Nilüfer genelinde yapacağımız işler için görüşlerini bildirdi. Bu nedenle, hepinizin uygulamayı indirmenizde fayda var. Halkın görüşünü almaya başlayacağız.

İhsaniye bölgesine yeni çarşı projesi

İhsaniye bölgemiz pek göz önünde bulunan bir yer değil. Biz burada bir çarşı yapmak istiyoruz. Eski çarşının hemen yanında, dört dönümlük bir alan var. Orada Kozahan tarzında bir yapı önerimiz var ve onun çalışmasını yapıyoruz. Altında iki katlı otopark, üstünde ise bir alışveriş merkezi gibi çeşitli markaların yer alabileceği bir alan oluşturmayı düşünüyoruz. Bu, hem otopark ihtiyacını karşılayacak hem de insanların rahatça vakit geçirebileceği bir mekan sunacak. Nilüfer, aynı zamanda bir tarım topluluğu olarak da önemli bir yer. Bunu her zaman vurguladım ve tarımı yeniden ayağa kaldırmak için çaba sarf ediyorum. Tarım, bir belediyenin doğrudan görevi değildir; ancak biz toplumsal olarak bu sorumluluğu üstleniyoruz. Bu alanda iki taraflı bir mücadele veriyoruz. Kaçak tarım uygulamalarıyla ciddi bir mücadele içindeyiz. Geçtiğimiz yıl, altmış dört ekim yaptık ve dört yüz elli sekiz zabıt tuttuk. Yıkım süreci de var; hemen yıkım yapmıyoruz, tebligatlar yapılıyor ve itirazlar oluyor. Bu süreç zaman alıyor. Geçtiğimiz yıl boyunca bu konuda ciddi bir mücadele verdik. Her şeyi sıfırladık diyemeyiz; ancak önemli bir ilerleme kaydettik. Tarımın yeniden canlanması ve üretimin artması için oradaki ticaretten kazanç elde edilmesi gerekiyor. Bu nedenle, kooperatifleşme çalışmalarımız hızla devam ediyor. Üreticilere, ürünlerini satın alma güvencesi veriyoruz.

Genç nüfus köyde yaşamak istemiyor

Geçmiş dönemde yapılmış olanları yıkmıyoruz; şu anda durdurmaya çalışıyoruz. Öncelikle çoğalmayı engellememiz gerekiyor. Bir şekilde diğer bölgelerle ilgili geçmişte yapılan yeni bir çalışmaya başlamamız lazım. Ancak bu, çok kolay bir şey değil. Burada ciddi alışkanlıklar var ve herkes her şeyi normal kabul ediyor. Tuhaf bir durum oluşmuş. Ama biz mücadelemize devam edeceğiz. Bunu yaparken örnek ürün denemeleri de gerçekleştiriyoruz. Çünkü esas olan, köylünün para kazanacak hale gelmesini sağlamaktır; böylece üretim devam etsin. Genç nüfus, köyde yaşamak istemiyor, çünkü girdi maliyetleri yüksek. Bu nedenle köyü terk edip şehre geliyorlar ve asgari ücretle çalışıyorlar. O paralarla geçinmeleri de oldukça zor. Eğer anne babaları destek olmazsa, yaşlılar odası gibi yerlerde kalma şansları bile yok. Şimdi onlara bir fotoğraf sunmalıyız. “Evet, geriye dön. Bak, burada üretim yapabilirsin. Üç yılda kazandığını burada bir yılda kazanabilirsin” demeliyiz. Bu, mevcut durum. Geliştirirken bir taraftan da yeni ürün denemeleri yapıyoruz. Bugün lavanta ve benzeri birçok ürün denemesi gerçekleştiriyoruz. Türkiye, çok ciddi miktarda meşale üretiyor ve bugün ihracat ve ithalat yapıyor. Bursa Kestel tarafı, özellikle önemli bir üretim merkezi haline gelmiş durumda. Biz de köyümüzde bunun denemelerini yapıyoruz. İnşallah orada iyi bir üretim yapacağız.

Tarım Laboravutarları kurduk

Kadriye Köyü, belirli bir yüksekliğe sahip. Burada olan ürünler için altı dönemlik bir çalışma yapıyoruz. Diğer ürünlerin deneme ünitelerini de oluşturuyoruz. Önemli olan, buradan para kazandığımız köyleri göstermemiz ve gençlere burada bir geçim süreci olabileceğini kanıtlamamız. Çünkü binlerce yıldır bu topraklar, bu aileleri geçindiriyor. Tarım laboratuvarları da kuruldu. Görüldüğü gibi, mahallelerimizde ve köylerimizde birçok ürün üretiliyor. Bunları basıp paylaşacağız. Ayrıca, külliye ve aromatik bitki işleme tesisi açtık. İnşallah bu yıl soğutma sistemini de başlatmış olacağız. Bununla birlikte hem soğuk hava deposu hem de zeytin yağı sıkma tesisi için sözümüz var. Konaklı tarafına bu bölgeye, inşallah bir yıl içinde temel atmış oluruz ve kısa zamanda da tamamlarız.

Örnek köy çalışmaları

Aromatik bitki işleme tesisi, destekli bir proje olarak yaklaşık beş milyon liralık bir yatırım. Tarımı geliştirmek açısından tarımsal kalkınma ve kooperatifçilik çalıştayı düzenledik. Üç gün süren bu çalıştayda, ziraat mühendisleri ve ziraat odalarından, üniversitelerden birçok konuğumuzla tartışmalar yaptık. Raporu da çıktı ve bunun üstünde çalışıyoruz. Ayrıca, Avrupa Birliği ile birlikte yürüttüğümüz fosil projesini de bu dönemde tamamladık. On üç ülkeden otuz dört ortakla birlikte bir çalışma gerçekleştirdik. Bu yıl kapanış toplantısını yaptık; bu da güzel bir projeydi. Geçtiğimiz günlerde, yeni ortağımız olan Portekiz belediyesi ile neler yapabileceğimizi araştırdık. Onların tarıma yönelik çalışmalarını inceledik ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Bir taraftan tarımı geliştirirken, sürdürülebilirlik açısından köylerimizi örnek projelerle güzelleştirmeye çalışıyoruz. Buralarda başka yatırımlarla hem turizm gelirleri hem de tarım gelirleri ile hayatı sürdürülebilir hale getirmek istiyoruz. Bu nedenle örnek çalışmalara başladık. Biliyorsunuz, burası Palum Köyü, burası Ayvaköy. Korubaşı’nda da devamında örnek çalışmalar yapacağız.

Yeni park çalışmaları

Ayvaköy, Bağbur, Akçalar ve Gölyazı bölgesinde özel çalışmalar ve projeler yürütüyoruz. Hem tarım hem de turizm açısından bu bölgelerin gelirlerini artırmak için çeşitli projeler üzerinde çalışmalar devam ediyor. Nilüfer’de, bu kargaşa içinde yedi tane yeni park yapmışız. Yirmi üç Nisan Gümüştepe ve Kültür bölgelerinde yedi yeni park kazandırdık. Bunlardan bir tanesini açtık; diğerlerinin açılışlarını ise on beş günde bir yapmaya devam edeceğiz. Dün yeni bir ihale daha gerçekleştirdik. Bu ihalede beş yeni park daha Nilüfer ilçemize kazandıracağız. Bu parklar, Çalı, Otuz Ağustos, Kızıl City ve Balkan bölgelerinde olacak. Bekliyoruz; umarım yaz sonuna kadar bu parklar devreye alınmış olur. Yazın da yine beş yeni park için çalışmalarımız olacak, Temmuz ve Ağustos aylarında yeni parklarımızı yapmış olacağız.

Yeşil alanlar sağlıklı hale geliyor

Nilüfer’in yeşil alanlarını hem sağlıklı hale getiriyor hem de bu alanlarda çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Yirmi üç Nisan Mahallesi’ndeki park da tamamlandı. Biraz daha mobilya desteği vereceğiz ama yakın bir zamanda onun da açılışını yapacağız. Sanıyorum yirmi beş Nisan’da Yirmi Üç Nisan Parkı’nın açılışını gerçekleştireceğiz. Burası, önemli bir park oldu. Önceden gördüğünüz alan, şimdi oldukça güzel bir hale geldi. Yirmi üç Nisan Mahallesi bizim için kıymetli bir mahalle. Bu projeler, doğaya ve çevreye saygılı bir yaklaşımın ifadesidir. Güneş enerjisi sistemini de kullanıyoruz. Bizden önceki yönetimlere teşekkür ediyoruz. Yeni dönemde bu sistemlere eklemeler yaptık ve çevreci bir bakış açısını benimsemeye çalışıyoruz. Ayrıca, kadınların özgürlüğü ve geleceğimizin sesi olarak gördüğümüz kreşler konusuna da duyarlıyız. Kadınların sosyal hayat ve iş hayatında yer alabilmesi için çocuk bakımının sağlanması gerekiyor. Ancak çocuk bakım ücretleri oldukça yüksek; birçok kişi, gelirinin neredeyse tamamını kreşlere vermek zorunda kalıyor. Bu nedenle, kadınların özgürleşmesini istiyoruz. Aynı zamanda çocuklarımıza da destek olmayı hedefliyoruz.

3 yeni kreşin temeli atıldı

Yıldız Bakım Evi’ni 3 Şubat’ta faaliyete geçirdik. Şu anda burada 176 öğrencimiz eğitim alıyor. Öğrenciler, 16 kişilik sınıflarda eğitim görüyorlar ve her sınıfta sınıf öğretmenleri, yardımcı öğretmenler, yabancı dil öğretmenleri, resim öğretmenleri ve oyun öğretmenleri gibi birçok destek sağlıyoruz. Ayrıca, üç yeni kreşin temeli atılmak üzere. Balat’taki kreşin temelini Ahmet Ezel, vekilimiz, attı. Balkan ve Doğultu bölgelerinde projelerin ruhsatları hazırlanıyor. Anlaşmalar yapıldı, ancak ruhsat süreçleri henüz tamamlanmadı. Önümüzdeki ay içinde bu iki kreşin temelini atmayı planlıyoruz. Hedefimiz, Eylül ayındaki eğitim sezonuna yetiştirmek üzere üç yeni kreşi daha açmak. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızla bir çalıştay düzenledik. Bu çalıştaya 344 çocuk katıldı ve sonuçları yakında yayınlanacak. Bu da önemli bir çalışma oldu. “Sokaklar Dönüşüyor” adında bir proje başlattık. Sokakları güzelleştirme çalışmaları yapıyoruz. Bu projede sokakları hem güvenli hem de estetik hale getirmeyi amaçlıyoruz. Nilüfer’de internet erişimini artırma çalışmaları da sürüyor. Şu anda bazı parklarımızda ve mekanlarımızda ücretsiz internet hizmeti sunuyoruz. Üç Yunan Parkı, Gençlik Parkı ve Görükle Spor Parkı’nda bu hizmeti devreye aldık. Ayrıca, 14 kırsal mahallede 6 kütüphanede de ücretsiz internet sağlıyoruz.

Öğrenci yurdu çalışmaları

Kütüphanelerimizdeki çalışma süreçlerini de güncelledik. Özellikle sınav dönemlerinde, Koza Kütüphanemiz 24 saat açık olacak. Nazım Hikmet’in olduğu Şiir Kütüphanesi de aktif olarak hizmet veriyor. Kütüphaneler, ders çalışma ortamı olarak yoğun ilgi görüyor. Bu nedenle, mahallelerde etüt merkezleri geliştirmeyi düşünüyoruz. Nilüfer’in dijital bir kent olması için dijitalleşme üzerine eğitimler ve atölyeler düzenliyoruz. Gençlerimizin kodlama becerilerini geliştirmek amacıyla atölyelerimiz devam ediyor. Ayrıca, Türkiye’de ilk kez Nilüfer Belediyesi olarak yapay zeka sistemleri kurduk. Bu sistemler, hizmetlerin hızlı ve doğru sonuçlandırılması için önemli bir katkı sağlıyor. Nilüfer’de bir adet 78 kişilik kız yurdumuz bulunuyor. Yaklaşık 155 öğrenci kapasiteli yeni bir yurt için temel atma aşamasındayız. Ayrıca, 482 öğrenci kapasiteli beş bloktan oluşan bir yurt alanımız daha var. Bu proje için ön görüşmeler yapıldı ve anlaşma aşamasına geldik. Bu projelerle birlikte, eğitim ve sosyal hizmet alanında önemli adımlar atmaya devam ediyoruz.

Kanserle savaş derneği

Ben çok önemsedim. Bu, bizim dönemimizde yaptığımız moral etkinliklerinden biri. Özellikle kanserli bireylerimizin etrafındaki insanlar, kanserin getirdiği zorluklar nedeniyle büyük bir çöküntü yaşıyor. Oysa ki kanserle mücadelede en önemli şey moral, ikinci önemli şey ise vücudun güçlü olmasıdır. Dolayısıyla çocuklarımızın ve kanser hastalığına yakalanmış çocuklarımızın, onların annelerinin ve ailelerinin gelip burada vakit geçirmeleri, psikolog ve diyetisyen desteği ile desteklediğimiz Kanserle Savaş Derneği çok kıymetli bir alan oldu. Bu, hastalığı yaşayanlar açısından son derece önemli bir şey. Yaşamamış olan arkadaşlarım için kolay görünebilir, ama bunu yaşayanlar için ne kadar kıymetli olduğunu biliyorum ve bu, belki de en çok değer verdiğim olaylardan biri oldu.

Askıda bağış kampanyası

Nilüfer Belediyesi, her zaman zor durumda olan veya yardıma ihtiyacı olan ailelerle birlikte olma alışkanlığına sahip, dayanışmayı önemseyen bir belediye. Nilüfer’de bir dayanışmanın sesi var, değerli arkadaşlar. İki yeni kapı açtık. Öğrencilerimiz için biri Ahmet Mahallesi’nde, diğeri ise 29 Ekim’de açılacak. Diğer bir yer ise Beşevler’de, pancar deposunun hemen önünde. Orası, gençlerimizin takılabileceği bir yerdi ve şu anda faaliyete geçmiş durumda, açılışını yakında yapacağız. Kent lokantası açtık, bu da önemli bir gelişme. Çünkü öğrencilerimizin sağlıklı beslenmeleri, kuvvetli eğitimler alabilmeleri ve gelecekte ülkemize daha faydalı işler yapabilmeleri için çok önemli. Şu ana kadar orada 1,750 adet yemek verdik. Ayrıca, askıda bağış konferansı başlattık. Buradan bağış yapabilirsiniz. Şu anda ortalama 80 lira ve 950 kalorilik bir yemek veriyoruz. Bazen yoğun talep olduğunda ücretsiz yemekler de veriyoruz. Her sabah 08:00 ile 10:00 arasında burada çorba dağıtıyoruz. Şu ana kadar 31,250 adet çorba dağıttık. Bu da çok kıymetli, çünkü hepimiz öğrencilik döneminde karnımızı doyurmadan sokağa çıkıyoruz. Orada bir sıcak çorba ile çocuklar karınlarını doyurmuş oluyor.

6 mahallede toplantılar yaptık

Nilüfer, engelliler açısından da çok kıymetli bir bölge. Birçok organizasyonumuz var. Engelli ailelerin tatil yapabilmesi için bahçe projemiz mevcut. Ayrıca bazı engelli vatandaşlarımızı belli eğitimlerden geçiriyoruz ve onlarla birlikte çalıştığımız işletmelerle anlaşmalar yapıyoruz. Çocuklarımız bu işletmelerde çalışmaya başlıyor, bu da hem çocuklar hem de aileleri için büyük bir mutluluk kaynağı oluyor. Nilüfer Belediyesi olarak bakım hizmetleri sunuyorduk ve 7 Nisan itibarıyla evde sağlık hizmetleri de vermeye başladık. Ayrıca, evde sağlık ürünleri ve bakım hizmetleri de sunuyoruz. Bu katılımcılık açısından stratejik planda güzel işlere imza atmamızı sağlıyor. Altmış dört mahallemizi dörde bölerek her dört mahalleyi bir araya topladık ve stratejik planı katılımcı bir şekilde hazırlamaya devam ettik. Huzur hakkı fikri ile mahallelerde seslenme programı başlattık. Daha önce başka mahallelerde de yapılmıştı, ancak biz bunu biraz daha farklılaştırdık. Altı mahallede toplantılar düzenledik ve gelen vatandaşlarımızla esnafla çeşitli konularda görüşmeler yaptık. Mahalle komiteleri seçimlerini dijital platformda gerçekleştirdik. 1,606 kişi adaylık başvurusu yaptı ve 7,713 kişi oy kullanarak kimin mahalle komitesinde olması gerektiğine karar verdi. Katılımı artırmak için “Her Yerde” uygulamasının daha fazla kullanılmasını sağlamamız gerekiyor.” dedi.