Gazeteabc/ Haber: Adiviye ElbaşMarmara Belediyeler Birliği tarafından ve Bursa Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliği ile Merinos AKKM Hüdavendigar Salonunda “ Evsel Katı Atık Tarifeleri Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı” gerçekleşti. Gerçekleşen toplantıda MBB Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey: “Ekonomik sürdürülebilirlik önemli, ancak çevre sürdürülebilirliği ve çevresel etkiler de dikkate alınmalıdır. Bu nedenle, burada yapacağınız toplantının sonucunda çıkarılacak sonuç bildirgesinin, hem kurumlarımızı hem de kentte yaşayanları ilgilendirdiğini düşünüyorum. Ayrıca, bu raporlarda kent sakinlerinin hangi sorumluluklara sahip olduğu da ortaya çıkacaktır.” dedi.
Başkan Bozbey açıklamasının devamında : “Amacımız, belediyeler olarak özellikle büyükşehir ya da belde belediyeleri olarak, kentimizde sağlıklı bir çevre sunmaktır. Bulunduğumuz bölgede insanların temiz hava, temiz dereler ve nefes alınabilecek, mutlu ve huzurlu bir ortamda yaşamalarını sağlamak hedefimizdir. Katı atık tarifeleriyle ilgili çok çeşitli sebepler bulunmaktadır. Mali disiplini sağlamak ve toplumun yaşam kalitesini artırmak da bizim sorumluluğumuzdur. Atık yönetimi, Türkiye’de özellikle yirmi yirmi beş yıl önce başlayan geri dönüşüm projeleriyle birlikte farklı bir noktaya evrilse de, geri dönüşüm konusunda hala belirli bir mesafeyi kat edemediğimizi belirtmek isterim. Nilüfer’de bu konuda yirmi yıldır yoğun çaba harcıyoruz. Şu anda, büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyeleri bu konularla ilgili sürekli görüşmeler yapmaktadır. Ancak, toplumda hâlâ eğitim, duyarlılık ve sorumluluk eksiklikleri bulunmaktadır. Bu durum, geri dönüşümle ilgili hedeflediğimiz noktadan oldukça geride olduğumuzu göstermektedir.
Eğitim, çocuklarımıza ve gençlerimize vereceğimiz en önemli unsurlardan biridir. Çocukların alacağı eğitim, gelecekteki başarıları üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Ancak, çocukların çevresel konularda da bilinçlenmesi gerektiğini unutmamalıyız. Bu bağlamda, belirli bir sonuca ulaşmak için olumlu adımlar atmamız mümkündür. 2008 yılında kabul edilen 2872 sayılı yasa ve özellikle 11. maddesi, katı atıkların toplanması, taşınması, ayrıştırılması, geri kazanılması ve bertaraf edilmesi gibi konuları belediyelerin temel sorumluluk alanlarına dahil etmektedir. Bu durum, büyükşehir ve ilçe belediyeleri açısından önemli bir sorumluluk doğurmaktadır. Geri dönüşüm, çevre yönetiminin önemli bir parçasıdır. Çöp içerisinde bulunan geri dönüşebilir atıkların oranı %30 ile %40 arasında değişmektedir. Bu atıkların toplanması ve değerlendirilmesi, hem evsel hem de sanayi atıkları açısından büyük önem taşımaktadır. Evsel Atıklar için Evlerden çıkan atıkların geri dönüşüm süreçleri. Sanayi Atıkları için Sanayi tesislerinden kaynaklanan atıkların yönetimi. Bu konuda çeşitli yöntemler ve projeler geliştirilmelidir. Belediyelerin, çevre temizliği ve geri dönüşüm konularında daha fazla zaman ayırmaları gerekmektedir. Büyükşehirlerin oluşturduğu depolama alanları, çevreye zarar veren gazların oluşmasına neden olmaktadır. Bu durum, doğayı koruma çabalarımızı olumsuz etkilemektedir. Sızıntı Suları Sızıntı sularının derelere ve denizlere olan etkisi. Doğal Alanların Kaybı Depolama alanlarının doğadan koparılan araziler olması. Katı atık yönetimi, sadece atıkları toplamakla kalmayıp, bu atıkların doğru bir şekilde yönetilmesini de içermektedir. Yerel yönetimlerin, “kirleten öder” anlayışını benimsemesi ve bu anlayışı uygulaması gerekmektedir. Büyükşehir belediyeleri, su toplama hizmetlerini yerine getirirken, ilçe belediyeleri de kendi su şirketleri aracılığıyla bu hizmetleri sunabilir. Ancak, bu hizmetlerin doğru bir şekilde ücretlendirilmesi önemlidir. Sonuç olarak, çevre yönetimi ve geri dönüşüm konularında atılacak adımlar, sadece yasaların gerekliliklerini yerine getirmekle kalmayıp, aynı zamanda vatandaşların bilinçlenmesini de sağlamalıdır. Yurt dışında bu konularda daha gelişmiş sistemlerin olduğunu gözlemlemek, bizlere yol göstermektedir. Bu bağlamda, eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları, çevre sorunlarının çözümünde önemli bir rol oynamaktadır.
Bu bilincin yerleşmesi çok uzun süre alacak. Bu nedenle, bu bilince ilk önce okullardan başlamamız gerektiğini düşünüyorum. Okullardan başlanması gerektiği konusunda hemfikiriz. Bunun kolay olmadığını biliyoruz, ancak son derece önemli. Hele hele günümüzde yapım sahalarının tartışıldığı bir konunun gündemimizde olduğu şu günlerde, bunların mutlaka yerine getirilmesi gerekiyor. Burada huzurlarınızda genel idareye de seslenmek istiyorum. Evet, su şirketlerinden toplansın diye bir yasa var. Aslında, en doğrusu nedir derseniz, yaptığım araştırmalar ve yasaları inceleme sonucunda ulaştığım sonuç şu: Her bir iş yerinin bir tapusu vardır ve her bir iş yerinin, dolayısıyla, bir emlak vergisi bulunmaktadır. Aslında su şirketlerinden değil, emlak vergileri üzerinden tahsilat yapılmasının son derece doğru ve ilkeler açısından daha denetlenebilir bir yöntem olduğunu düşünüyorum. Bu durumu zamanında yazıyla bildirdik, ancak huzurunuzda tekrar belirtmek istiyorum. Bu işin doğrusu emlak vergileri üzerinden tahsilattır. Her bir ticari alan için arı toplanır. Şimdi yasaya baktığınızda, ticaret, konut gibi alanların hepsi su şirketi üzerinden tahsilat yapılmasını öngörüyor. İlçeler için, il belediyeleri kendilerine göre daha basit bir şekilde yapabilirler. Ancak büyükşehirler için durum farklı. Ben şimdi büyükşehir belediye başkanı olduğum için söylemiyorum; genel anlamda ifade ediyorum. Büyükşehirler ayrıca etik kuramazlar çünkü buradaki mantık sadece tahsilat yapmaktır. Yani bir nevi parayı alıp karşıya geçmektir.” dedi.
ARA HABERİ
15 Ocak 2025ARA HABERİ
15 Ocak 2025GENEL
15 Ocak 2025GÜNDEM
15 Ocak 2025GÜNDEM
15 Ocak 2025SPOR
15 Ocak 2025SPOR
15 Ocak 2025