Uzmanlara göre İstanbul’un eskisi kadar yağış almamasının temel nedenleri arasında artan nüfusla birlikte yaygınlaşan doğalgaz kullanımı ve bunun oluşturduğu “ısı adaları” yer alıyor. Isı adaları nedeniyle yağmur bulutlarının şehir üzerine geldiğinde dağıldığı belirtiliyor.
Kentte kuraklığı derinleştiren etkenler yalnızca iklimle sınırlı değil. Bozuk musluklar, gereğinden fazla lavabo kullanımı, araç yıkama gibi günlük alışkanlıkların yıllık bazda ciddi su kaybına yol açtığı ifade ediliyor.
İstanbul Çevre Konseyi Genel Sekreteri Zafer Murat Çetintaş, İstanbul’un su sorununun her zaman var olduğunu ancak riskin giderek arttığını söyledi. Çetintaş, “Barajların yüzde yüz dolu olması İstanbul’a en fazla 5-6 ay yeter. Her an susuzlukla karşı karşıya kalmanın eşiğindeyiz” dedi.
İstanbul’da geçmişte 123 derenin bulunduğunu hatırlatan Çetintaş, bu derelerin büyük bölümünün kapatıldığını belirtti. Yağmur sularının yaklaşık yüzde 70’inin denize aktığını vurgulayan Çetintaş, bu suların geçmişte barajları beslediğini söyledi.
Kentte yaklaşık 4,5 milyon konut ve iş yerinin doğalgaz kullanmasının atmosferi ısıttığını ifade eden Çetintaş, “Isı adası nedeniyle yağış bulutları dağılıyor. Bu durum yağmurun yere düşmesini engelliyor” diye konuştu.
Uzmanlar, deniz suyunun arıtılarak kullanılması ve bulut tohumlama yöntemlerinin öncelikli çözümler arasında yer aldığını belirtiyor. Karadeniz’in düşük tuzluluk oranı sayesinde deniz suyunun arıtılmasının İstanbul için önemli bir alternatif olabileceği ifade ediliyor. Ayrıca su tasarrufu için bozuk muslukların onarılması ve sifonlarda daha az su kullanımını sağlayacak uygulamaların hayata geçirilmesi öneriliyor.

ARA HABERİ
29 Aralık 2025ARA HABERİ
29 Aralık 2025GENEL
29 Aralık 2025GÜNDEM
29 Aralık 2025GÜNDEM
29 Aralık 2025SPOR
29 Aralık 2025SPOR
29 Aralık 2025