Yılmaz, olayın yaşandığı gün kendisinin de görevde olduğunu belirterek, “Biz aynı vardiyada çalışıyorduk. 17.15’te evden çıktım. Yanlış hatırlamıyorsam, 22.00 ya da 23.30 gibi telsiz sesi duydum. ‘Dudullu Polis Merkezi’ndeki polis yaralandı’ diye, hemen eşimi aradım. Açmadı, çok merak ettim. Oradaki silah arkadaşlarıma ben burada duramıyorum, beni götürün dedim. Yolda giderken silah arkadaşım, ‘kardeşim vurulanlardan birisi de senin eşinmiş’ dedi. Öyle olunca başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Ne yapacağımı bilemedim.” diye konuştu.
Haberi aldıktan sonra hemen hastaneye geçtiklerini anlatan Semih Yılmaz, “Hastanede de diğer silah arkadaşlarım hep yanımdaydı. Müdürlerimiz geldi. Çok dua etik. O, şehit olmayı çok istiyordu. Birkaç kez biz aramızda konuşmuştuk. Önce ben olayım, sonra sen olursun diye. Öyle aldım haberini.” diye konuştu.
Yılmaz, zanlı hakkında devletin gerekeni yapacağına inandığını dile getirerek, şunları kaydetti: “O konu benim için farklı bir boyut, o konuda pek bir şey diyemiyorum. Tüm ülke olduğu gibi ben de çok sinirliyim. Belki söylenecek çok söz var ama devletimizin gereğini yerine getireceğine inancım tam. Başka Şeyda’lar şehit olmasın, başka anaların, babaların, eşlerin, çocukların canı yanmasın. Devletimizden bunu diliyorum. Bu suç makinelerine karşı biraz daha dikkatli olunmasını talep ediyorum. Dediğim gibi ben yandım, başka ailelere ateş düşmesin.” dedi.
ARA HABERİ
27 Kasım 2024ARA HABERİ
27 Kasım 2024GENEL
27 Kasım 2024GÜNDEM
27 Kasım 2024GÜNDEM
27 Kasım 2024SPOR
27 Kasım 2024SPOR
27 Kasım 2024