Yenidoğan Çetesi soruşturması çerçevesinde kapanan Avcılar Hospital Hastanesi’nde depo sorumlusu olarak çalışan Satılmış Çim, kaybolduğu için aranmaya başlanmıştı. Başhekimin yardımcılığı görevini de üstlendiği öğrenilen Çim, E5 kenarında aracında ölü olarak bulundu. Alp Kılınç’ın aktardığına göre, Çim’in intihar ettiği ve bu trajik olayın arkasında maddi zorlukların bulunduğu ifade edildi. Diğer yandan, Avcılar Hospital Hastanesi’ne kayyum atanması beklenirken, hastanedeki tüm doktor, hemşire, temizlik ve güvenlik personeli görevlerinden ayrıldı. Hastanede şu an sadece insan kaynakları, muhasebe ve otopark görevlilerinin kaldığı bildirildi.

İddianame

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, suç örgütünün liderliğini sanık doktor Fırat Sarı’nın üstlendiği, örgütün sevk ve idaresinin ise sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir tarafından yapıldığı ifade ediliyor. İddianamede, suç örgütünün asıl hedefinin devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini devre dışı bırakmak ve bu sayede doluluk oranlarını artırarak, hastaların tedavi sürecini manipüle edip Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) yüksek ödeme almak olduğu vurgulanıyor. Sanıkların, hasta bebeklerin durumunu olduğundan daha ciddi göstererek gereksiz yere uzun süre hastanede kalmalarını sağladığı, bunun sonucunda SGK’den yüksek ücretler tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazla ücret alındığı belirtiliyor. Ayrıca, bebeklerin uygun sağlık hizmeti alacakları hastanelere sevk edilmesi yerine, örgütün çıkarlarına uygun görülen hastanelere yatırıldığı, elde edilen karın ise sağlık çalışanı olan örgüt üyeleriyle paylaşıldığı ifade ediliyor. İddianamede, bebeklerin sağlığı yerine maddi kazanç sağlamak amacının güdüldüğü vurgulanıyor.

177 yıl 6’şar aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor

İddianamede, sanık doktorlar Fırat Sarı ve İlker Gönen için, 10 bebeğin ölümüne neden oldukları gerekçesiyle “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından her biri için 10 kez, ayrıca “resmi belgede sahtecilik” suçundan 11 kez olmak üzere toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise, “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Ayrıca, 8’i kadın toplam 44 sanık için benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor. İddianamede, dolandırıcılık suçuyla maddi kazanç sağlanan hastaneler ve şirketler için tüzel kişilere yönelik güvenlik tedbirleri uygulanarak, bu kurumların kapatılması ve mal varlıklarına el konulması talep ediliyor. Soruşturma kapsamında İstanbul’da 9, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde ise 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar, ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Ayrıca, yenidoğan çetesi soruşturmasını yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E’yi makamında ölümle tehdit eden şüpheliler de tutuklanmıştı.