DOLAR 34,4659 -0.06%
EURO 36,3176 -0.71%
ALTIN 2.941,320,74
BITCOIN 32436611,27%
İstanbul
15°

PARÇALI BULUTLU

06:22

İMSAK'A KALAN SÜRE

Yenidoğan Çetesi davasında 3. gün!

Yenidoğan Çetesi davasında 3. gün!

ABONE OL
20 Kasım 2024 16:19
Yenidoğan Çetesi davasında 3. gün!
0

BEĞENDİM

ABONE OL
İstanbul’da, Yenidoğan Çetesi’nin lideri Fırat Sarı ve İlker Gönen’in de aralarında bulunduğu 47 sanığın duruşması 3. gününe girdi. Dünkü duruşmada, sanık hemşire Hasan Basri Gök, Sarı’nın tanıdığı doktorlar aracılığıyla bebekleri 112’ye bildirmeden sevk ettiğini ve Serdar Yüksel’in il dışı sevklerden 5 bin lira kazandığını açıkladı. Bakırköy Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki salon yetersiz olunca duruşma, konferans salonunda yapıldı. Duruşmaya, 22 tutuklu sanık ve 17 tutuksuz sanık katılırken, bazı tutuksuz sanıklar SEGBİS ile bağlandı.

İddianamede geçen “işletme” tabirinden ne anlaşılıyor? Bu işletme nedir?

 Duruşma sanık Cansu Akyıldırım’ın savunması ile başladı.

  • Mahkeme Başkanı: Savunmanı yapacak mısın?
  • Cansu Akyıldırım: Öncelikle, 2012 ile 2019 yılları arasında farklı hastanelerde görev yaptım. 2019-2022 yılları arasında ise Reyap Hastanesi’nde çalıştım. Ancak, iddianamede Çorlu Reyap’ta çalıştığım belirtilmiş, bu doğru değil. 2023 yılında Özel TRG Hastanesi’nde hasta bakım müdürü olarak çalışmaya başladım. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Ben maaşlı çalışan biriyim. Bunun dışında, ailemden maddi destek alıyorum. Örgüt ya da çeteye üye olma suçlamasıyla ilgili böyle bir yapının var olduğunu düşünmüyorum.
  • Mahkeme Başkanı: İddianamede geçen “işletme” tabirinden ne anlaşılıyor? Bu işletme nedir?
  • Cansu Akyıldırım: Şöyle, Medicence başlığı altında bir işletme var. Ancak, yalnızca birkaç hastane bu kapsamda yer alıyordu. TRG ve Birinci Hastaneleri Medicence’den alım yapıyordu; Reyap ise bu kapsama dahil değildi.”
  • Mahkeme Başkanı: Peki, ‘danışmanlık’ dediğiniz şey nedir?
  • Cansu Akyıldırım: Hasta danışmanlığı aldığımız bir yer.
  • Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı ile samimiyetin var mıydı?
  • Cansu Akyıldırım: Evet, vardı. 3 yıldır ilişkim vardı. 2021-2023 yılları arasında.
  • Mahkeme Başkanı: Ne zaman tanıştınız?
  • Cansu Akyıldırım: 2019’da. 
  • Avukat: Hasan Basri Gök, Hakan Doğukan Taşçı ve Hüseyin Günerhan ile husumetin var mı?
  • Cansu Akyıldırım: Sevmem ama saygı duyarım. Tam husumet diyemeyiz ama birbirimizden hoşlanmayız.
  • Avukat: İşten çıkarmalarla ilgili yönetime tavsiyede bulundun mu?
  • Cansu Akyıldırım: Evet, Hakan Doğukan Taşçı ve Hüseyin Günerhan için yönetime söylemiştim. ‘Ya onlar ya da ben’ dedim. Mahkeme heyeti, sanık Cansu Akyıldırım’a iddianamede geçen para transferlerini sordu. Sanık, bu paraların motivasyon amaçlı gönderildiğini öne sürdü.
  • Cansu Akyıldırım: Medisense şirketinden Fırat Bey, aylık olarak bana toplu bir para atardı, ben de bunu hemşirelere kıdemine göre dağıtırım. Birinci Hastanesi’nde çalışırken de böyleydi.

Akyıldırım’ın ardından hemşire Çağla Durmuş’a sorular yöneltildi

  • Mahkeme Başkanı: Kolluk ifadenin 43. sayfasında İlker Gönen ile bir konuşman var. “Artık bıraktım, ölüyor mu ne yapıyorsa” demişsin. Ne diyorsun?
  • Çağla Durmuş: Hastayı ihmal edecek şekilde bırakmak değil, serzenişte bulunuyorum.
  • Mahkeme Başkanı: “Malzemesizlikten gerginim” demişsin.
  • Çağla Durmuş: Malzeme temini konusunda sıkıntı yaşıyorduk. 
  • Mahkeme Başkanı: 328. sayfada geçen Gıyasettin Mert ile konuşman var. “Herkes nerede çalıştığımızı, nasıl yaptığımızı biliyor” demişsin. Gıyasettin de “Herkes aynı şeyi yaptığı için çok zor” demiş. Bu konuşmayı nasıl açıklıyorsun?
  • Çağla Durmuş: Burada işletme mantığından bahsediyorum.
  • Mahkeme Başkanı: Gıyasettin’i nereden tanıyorsun?
  • Çağla Durmuş: Bize hasta gönderirdi. Doktor beye hastayı sunuyorduk, doktor bey kabul ederse ayarlamasını yapıyorduk.
  • Mahkeme Başkanı: Gıyasettin ne yapıyordu?
  • Çağla Durmuş: Ambulans şoförüydü.
  • Mahkeme Başkanı: Ben hâkimim mesela, avukatlık yapamam, hukuki danışmanlık veremem. Gıyasettin 112 çalışanıyken bu hasta transferini nasıl yapabiliyordu?
  • Çağla Durmuş: Ben sadece hasta transferi yaptığını biliyorum.
  • Mahkeme Başkanı: Bakalım bir şey yakalayacaklar” demişsin. Neyi kastediyorsun?
  • Çağla Durmuş: Eksikliklerden bahsediyorum, çünkü vardı.
  • Mahkeme Başkanı: Ne anlamda eksiklikler?
  • Çağla Durmuş: Dosyalama işlemleri hakkında. 
  • Mahkeme Başkanı: Karakoç bebek kötüleştiğinde ne yaptınız?
  • Çağla Durmuş: Karakoç bebek kötüleştiğinde hemşire beni çağırdı. Entübe ettik. Hastanın müdahalesine başlıyoruz, bu sırada İlker Gönen ve Dursun Bey’e haber veriyoruz. Dursun Bey damar yolu da açıyor ama hasta dönmedi. Aileye bilgi verildi. Aile zaten il dışındaydı. Epikriz raporunu Mehmet yazdı.”
  • Mahkeme Başkanı: Mehmet nerede çalışıyordu?
  • Çağla Durmuş: TRG Hospital.
  • Mahkeme Başkanı: Doktor olarak kim vardı?
  • Çağla Durmuş: Dursun Bey vardı ama o an lavaboda mıydı bilmiyorum.
  • Mahkeme Başkanı: İlker Gönen ile neden senin daha çok konuşman var?
  • Çağla Durmuş: Bilgili bir hekim, ona danışıyorduk. 
  • Mahkeme Başkanı: Biz, “Bütün bebekleri söküp öldüreceğiz hocam” diyorsun. Ne diyorsun?
  • Çağla Durmuş: Hastane enfeksiyonu vardı. O konuşmam benim serzenişimdi. Hekimler ne söylediyse onu uyguladım.
  • Üye Hakim: Karakoç bebeği kim takip edecekti?
  • Çağla Durmuş: Dursun Bey.
  • Üye Hakim: Bebek hayatını kaybettiğinde neden doktor İlker ile konuşuyorsun ve epikriz raporunu neden o yazıyor?
  • Çağla Durmuş: Dursun Bey’in bilgisi vardı. O daha bilgili.
  • Üye Hakim: İlker’in haberi olmadan epikriz düzenleyemiyor musun?
  • Çağla Durmuş: Düzenliyoruz.
  • Hakim: Bu aileler iyi sabrediyor.
  • Çağla Durmuş: Dursun Bey çok tıbbi terim kullanıyordu. Aileler şikâyet ediyordu. O yüzden serzenişim oldu.

Davaya Damla Atak’ın savunmasıyla devam edildi

  • Mahkeme Başkanı: İhmalle adam öldürme, örgüte üye olma ve dolandırıcılıktan dava açıldı. Savunmanı yapacak mısın?
  • Damla Atak: Yapacağım. Doğa Hastanesi’nde çalışırken Fırat Sarı ve İlker Gönen ile tanıştım. Örgüt üyesi değilim. 2022 yılında Fırat Sarı ile hastanede çalıştım. Onun işlettiği hastanede görev yaptım.
  • Mahkeme Başkanı: Hangi hastane?
  • Damla Atak: Duygu Hastanesi. Epikrizleri nasıl yazdıklarını bilmiyorum. Fırat Sarı hastanenin işletmesini yürütüyordu. 2023 yılında Güney Hastanesi’ne başladım. Fırat Sarı yine oradaydı ve orayı da işletiyordu. Ali Dirik, bana ilaçlar çalındığı için işletmeyi göndereceğini söyledi. Dediğini de yaptı; Fırat Sarı’nın işletmesini gönderdi. İşletme gittikten sonra Kaya Bebek yoğun bakıma getirildi.
  • Damla Atak: Kaya Bebek’in doğumuna bizzat ben girdim. Hastayı toparladıktan sonra yoğun bakıma yatırdık. Ancak doktor bir yönlendirme yapmadı. Doktorun ayrıldığı söylendi çünkü Ümit Bey, gece aranmasından rahatsız olmuş. Hastane bana doktor göndermedi. Bunun üzerine hastane sahibi Ali Dirik’i aradım ve “Bebeğin akciğerinde kanama var” dedim. O da bana bazı sorular sordu. Ancak bu süreçte hiç doktor gelmedi. Zaten hastanede yenidoğan doktoru bulunmuyordu.
  • Mahkeme Başkanı: Bebeğin geliş süreci nasıldı?
  • Damla Atak: Bize gelen bebek değil, anneydi. Bebek doğumla birlikte hastaneye geldi.
  • Mahkeme Başkanı: Bebeğin doğumundaki doktor kimdi?
  • Damla Atak: Songül Hanım.
  • Mahkeme Başkanı: Devam et.
  • Damla Atak: Hastaneden ve doktordan herhangi bir tedavi talimatı verilmedi. Bize, doktor Hilda Hanım ve Rıza Bey’in geleceği söylendi. Daha sonra Rıza Bey geldi ama kaşesi yoktu. Doktor Şehmuz’un kaşesi kullanılıyordu, oysa o doktor çoktan ayrılmıştı. Doktor Ümit Bey ve Mehmet Bey de Şehmuz Bey’in kaşesini kullanıyordu. Daha sonra Hilda Hanım’ın kaşesi kullanılmaya başlandı. Rıza Bey, Hilda Hanım’ın kaşesiyle geldi ve hastaları dolaştı. Kaya Bebek ile ilgili yapılabilecek hiçbir şey olmadığını söyledi.
  • Damla Atak: Kaya Bebek’i görmediğini söyledi ama benim yanımda gördü. Gece sorumlusu Batuhan vardı. Nöbete geliyordu, ama akciğerler kanamaya devam ediyordu. Ben kalp masajı yapılabilecek durumda olduğunu düşünmedim. “Doktoru ara” dediğimi hatırlamıyorum ama doğru yönlendirdiğimi düşünüyorum çünkü Rıza Bey’i araması gerekiyordu. Batuhan, fişi çekmesini yaşamaz diye söyledi. Ama bu süreçte Batuhan’ın beni aramadığını, Doğukan’ı aradığını öğrendim. Doğukan’ı araması yanlıştı. Beni arasaydı ben giderdim.
  • Damla Atak: Ayrıca, Rıza Bey çocuk doktoru sanıyorduk ama değilmiş. Kaya Bebek’in ölümüyle ilgili suçlamayı kabul etmiyorum.
  • Mahkeme Başkanı: Rıza Bey, o hastaneyle ilişkisinin olmadığını söyledi.
  • Damla Atak: Rıza’nın haberi yoksa nasıl “Fişi çek” diyebiliyor?
  • Mahkeme Başkanı: Kaya Bebek’in ölümünden sonra denetim geldi mi?
  • Damla Atak: Evet, normalden daha kapsamlı bir denetim geldi. Bütün evrak ve dosyalar toplandı. Denetim sonrası Ali Bey yanıma geldi. Gece doktor Hilda Hanım geldi dedim çünkü onun kaşesi kullanılıyordu. Batuhan’ı aradım ve “Gece Hilda Hanım geldi diyeceksin” dedim. Hilda Hanım ve Rıza Bey evliydi. 
  • Mahkeme Başkanı: Kameralar ne oldu?
  • Damla Atak: Hastane sahibi Ali Dirik yoğun bakımdaki kameraları çıkardı.
  • Mahkeme Başkanı: Kamera kayıtlarına ilişkin ne diyeceksin?
  • Damla Atak: Bu kameraların çıkarıldığını biliyorum ama başhekime hesap soramam. Kameraları çıkardıklarını biliyorum ama bebek Kaya’dan önce mi yoksa sonra mıydı, hatırlamıyorum.
  • Mahkeme Başkanı: Batuhan Çetin seni bebek için aradı mı?
  • Damla Atak: Hayır, aramadı. Savcı, bebek ölümünün bana kalacağını söyledi ama beni aramadı ki. Evim Güney Hastanesi’ne 10 dakika mesafede. Gece saat 4’te kalkıp gittiğim hastalar oldu.

İlk 2 Günde Yaşananlar! 

Duruşmanın ilk gününde, tutuklu sanıklardan hemşire Hakan Doğukan Taşçı, dün verdiği savunmasında, yaptığı bazı işlemleri kabul ettiğini ve dürüstçe ifade verdiğini belirterek, üzerine atılı suçlamaların bir kısmını reddettiğini söyledi. Hastanelerin hepsinin denetlendiğini ancak bu denetimlerin sıkıntısını hemşirelerin çektiğini öne süren Taşçı, şunları kaydetti: “Benim bir kuruş para kazandığım yok. Hastanelerin yüzde 70’inde gece yoğun bakımda doktor durmuyor. Müdahale etsek ‘Sen neden müdahale ettin’, etmesek ‘Nasıl müdahale etmezsin’ diyorlar. Hasta sayısının fazla tutulması, daha fazla para kazanılması için Fırat Sarı’ya baskı kuruyorlar. Her hastane sahibi para kazanmak ister. Hastanın kaç gün yatacağına biz karar vermeyiz. Doktor karar verir. Bebeklerin ciğer gelişimi için kullanması gereken bir ilaca SGK 9 bin 500 bin lira ödeme yapıyor. Hastane toplu alırsa 7000 liraya geliyor. Bu ilacı ne kadar fazla kullanırsan SGK’den daha fazla para alıyorsun. İlaçlar fazlaydı. Fırat Sarı ile bunu konuştuk. Bu ilaçların çöpe gideceğine satılması için. O da onay verdi. Hasan Basri topluyordu, bana getiriyordu ben de satışını yapıyordum. Biz bu satma işini 3 kere yaptık. Benim aldığım maksimum komisyon 4-5 bin lira ama Fırat Sarı’nın aldığı 40 bin lira diye biliyorum.  Örneğin entübasyon işlemini doktorun yapması gerek, ama doktor birimde olmadığı zaman, benim yaptığım oluyordu. Yoğun bakım ne kadar doluysa o kadar çok para kazanıyor hastaneler.” dedi.

SGK’dan para almak için daha fazla entübe yazıyorduk

Taşçı, “Buradan kafamıza göre bir hasta listesi belirledik, bu çocuk nasıl bir şey mesajı üzerine, basamak listesi hasta şablonu ve kötü hasta şablonu var, bizden yazılı istemiyorlardı. Bunlar gerçeğe aykırıydı. Biz sadece çarşaf listesi yapıyorduk. SGK’ya bildirmiyorduk. Hasta 5 günlük entübe iken 10 günlük gösterilmiş. Hasta üç günlük entübe ise SGK daha fazla para öder. O yüzden SGK’dan para almak için daha fazla entübe yazıyorduk. Bebeklerin kullandığı bir ilaç. Akciğer gelişimi sağlamak için kullanması gerekiyor. Bu ilaçların fazlalığı oluyordu. Bu ilaçları hastaya vermemek gibi bir şey olmuyordu. Bu ilaçlar için SGK 9 bin 500 lira ödeme yapıyor. Toplu alınca daha fazla para kazanıyor hastane. Bu ilaçlar dolapta birikiyordu, hastaya verilmiyordu. İlaçların çöpe gideceğine satılması konusunda Fırat Sarı ile konuştuk. Hasan, hastaneden paraları topluyordu bizde satışları yapıyorduk. Reyap Hastanesi, TRG Hastanesi’nden alındığını söyleyebilirim ama özellikle şu kişiden alınıyordu diyemem. SGK’yı dolandırmak gibi bir amacım yok” diye konuştu.   

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r