Bursa yanıyor. Gürsu, Kestel ve Harmancık’ta alevler yalnızca ağaçları değil, canlarımızı da yuttu. Bir ormancı kardeşimiz görev başında şehit oldu. Üç vatandaşımız, sadece su taşımak, yangına bir damla çare olmak için çıktıkları yolda hayatını kaybetti. Hepimizin içi yanıyor. Bu yangın, sadece ormanı değil, vicdanları da tutuşturdu.
İşte böyle bir ortamda, siyasetin değil, insanlığın konuşması gerekir. Bu saatten sonra yanan sadece ağaçlar değil; kaybolan güven, örselenen birlik, yok sayılan emektir.
Gürsu Belediye Başkanı Sayın Mustafa Işık’ın yaptığı çıkış, yangının ortasında adeta başka bir yangın başlattı. Büyükşehir Belediye Başkanı’nı beni aramadı bile diyor, hayırdır bu neyin kibiri, henüz Bursa yanıyor, çiftçiler traktörleri ile yollarda tüm belediyeler seferber olmuş, siz beni aramadı kaprisinde olamazsınız, böyle bir lüksünüz var mı?
Bunun üzerinden kırgınlık, sitem, hatta üstü örtülü suçlamalar… Oysa alevler hâlâ yükseliyordu. İnsanlar canla başla mücadele ediyordu. Bu şartlarda siyasi sitem, ne vicdana ne ahlaka sığar.
Sayın Işık’ı bugüne kadar Gürsu’daki hizmetleriyle takdir ettik. Ancak bu çıkış, maalesef o başarıya yakışmadı. Bugün siyaset zamanı değil. Bugün yalnızca yangını söndürme zamanı.
Yangının ilk anından itibaren Bursa Büyükşehir Belediyesi tüm birimleriyle sahadaydı. İtfaiye, zabıta, ulaşım, altyapı, koordinasyon… Hepsi tek bir yürek olmuş, alevlere karşı savaşıyordu. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de yurda döner dönmez yangın bölgesine gitti ve bizzat yangın alanındaydı. Bu mücadeleyi görmezden gelmek, oradaki kahramanların emeğine ihanettir.
Sadece Büyükşehir değil. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ve ekibini yangın sahasında gördük. Mudanya Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi oradaydı. Çevre illerden gelen çok sayıda arama-kurtarma ve destek ekibi, hiçbir ayrım gözetmeden, devlet-millet el ele verip yangını söndürmek için mücadele ediyordu. Beyaz gömlekle değil, is ve terle oradaydılar.
Bu insanlar siyasete malzeme değil, alkış ve dua almayı hak ediyor.
Orman Bakanlığı, “10 adet gece görüşlü yangın söndürme hava aracı envanterimize girdi” diyordu. Ama soruyoruz:
Belediye Başkanı Mustafa Işık Orman Bakanlığı’na sesleniyorum: Nerede gece görüşlü uçaklar? Benim Gürsu’m yanıyor, nerede bu uçaklar diyebiliyor mu?
Gözümüz gökyüzünde, kulaklarımız uçak sesinde. Ama gelmiyorlar. Gelmeleri için daha kaç orman kül olmalı, daha kaç can kaybedilmeli? Eğer bir eleştiri yapılacaksa, önce bu gecikmeye yapılmalı. Sabahın eken saatlerine kadar ormanlar zaten yanıp kül oluyor. Elbette gündüz işlerini en iyi şekilde yapan mevcut uçak ve helikopterleride görmezden gelmemeliyiz ama sorumuz şu gece görüşlü olan helikopterler nerede?
Sayın Işık’a soruyorum: Bu soruyu Orman Bakanlığı’na da aynı kararlılıkla sorabiliyor musunuz?
Bu yangın hepimizin içini yaktı. O yüzden artık siyaset değil, çözüm üretmenin zamanı. Bu ateş sadece düştüğü yeri yakmadı; tüm Bursa’yı kavurdu. Buradan siyasi rant çıkarılamaz, çıkarılmamalı. Hepimiz, bu şehri birlikte seviyor, birlikte yaşıyoruz. Yangın ne AK Partili, ne CHP’li; ne Gürsulu, ne Kestelli ayırt etti. Herkesi aynı anda yaktı.
Artık bu yangınların faili meçhul kalmamalı. Savcılar hemen harekete geçmeli. Yangınları çıkaranlara karşı caydırıcı cezalar gelmeli. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sesleniyoruz:
Ormanları yakanlara idam isteyen bir yargı paketi getirin.
Belki içimizdeki bu kor biraz olsun diner. Belki yitirdiğimiz ormancı kardeşimizin ve su taşırken can veren üç vatandaşımızın ruhu biraz olsun huzur bulur.
Dün, Bursa Valisi Erol Ayyıldız ve AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen ve Büyükşehir Belediye Başkan vekili Mehmet Yıldız birlikte kameralar karşısına geçtiler. Ne dediler? “Büyükşehir Belediyesi ilk andan itibaren sahada.” Evet, çünkü olması gereken bu. Yangınla mücadele bir kurumun değil, herkesin meselesi.
Bu yazının sonunda tekrar sesleniyorum: Lütfen, alevler arasında siyaset yapmayın. Göle maya çalar gibi açıklamalarla kamuoyunu bulandırmayın. Gürsu, Kestel, Harmancık bizim. Bursa bizim. Bu ormanlar hepimizin geleceği.
Yangını çıkaranları değil, söndürmeye çalışanları konuşalım artık. Çıkaranlara da en büyük cezayı isteyelim. #mevzubahisvatan
ARA HABERİ
28 Temmuz 2025ARA HABERİ
28 Temmuz 2025GENEL
28 Temmuz 2025GÜNDEM
28 Temmuz 2025GÜNDEM
28 Temmuz 2025SPOR
28 Temmuz 2025SPOR
28 Temmuz 2025