DOLAR 36,5186 0.11%
EURO 39,4582 0.09%
ALTIN 3.418,78-0,07
BITCOIN 32980483,20%
İstanbul
11°

PARÇALI AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

İmamoğlu ‘Sahte Diploma’ İddiasına İlişkin İfadesini Verdi!
  • Ara Haberi
  • Genel
  • İmamoğlu ‘Sahte Diploma’ İddiasına İlişkin İfadesini Verdi!

İmamoğlu ‘Sahte Diploma’ İddiasına İlişkin İfadesini Verdi!

ABONE OL
5 Mart 2025 12:07
İmamoğlu ‘Sahte Diploma’ İddiasına İlişkin İfadesini Verdi!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, üniversite diplomasının sahte olduğu iddialarıyla ilgili olarak “resmi belgede sahtecilik” suçundan başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahteliğiyle ilgili ihbarlar ve Yükseköğretim Kurulu tarafından hazırlanan raporda yapılan tespitler üzerine soruşturma başlatmıştı. Soruşturma çerçevesinde İmamoğlu, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne gelerek Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nda ifade verdi ve ardından adliyeden ayrıldı.

İmamoğlu’nun savcılıkta verdiği ifadesi

“Öncelikle kendi duygu ve düşüncelerimi tümüyle iletmek isterim. Bugün burada bir savunma yapmam bekleniyorsa, bunu asla doğru bulmuyorum. Neyle suçlandığım dahi belli değil. Buraya, her ne olursa olsun hukuk devletine ve yargı makamlarına olan saygımdan dolayı geldim. Ancak saygım gereği verdiğim bu beyanların bir savunma amacı taşımadığını, şahsıma yöneltilen, artık sayısını bile hatırlayamadığım hukuksuzlukların kayda geçirilmesi için yapıldığını belirtmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü ilkesi gereği, soruşturma süreçlerinin keyfilikten uzak, adil ve hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi esastır. Son 1 ay içinde üçüncü kez ifadeye çağrılmam, yürütülen sürecin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını açıkça göstermektedir. Hakkımda yürütülen bu sürecin niteliği ve zamanlaması da bu gerçeğin bir başka kanıtıdır. 

Gerçekler çarptırılıyor belgeler gizleniyor

Gerçeklerin çarpıtıldığı, belgelerin gizlendiği, kanun ve yönetmeliklerin görmezden gelindiği, hatta bugünün kanunlarının 35 yıl önceye işletilmeye çalışıldığı bir rapor hazırlanmış ve bu rapor esas alınarak hakkımda suçlama yöneltilmiştir. Oysa bugün burada ifade vermesi gerekenler, o raporu hazırlayanlardır. Avukatlarım bu konuda gerekli suç duyurularında bulunmuştur. Bu vesileyle sizden de bu raporda sorumluluğu bulunan kişiler hakkında gerekli yasal sürecin işletilmesini talep ediyorum. Demokratik meşruiyetini dört seçim zaferiyle ve 16 milyonluk bir şehrin iradesiyle pekiştirmiş bir belediye başkanını; hak yememiş, hakkını da yedirmemiş bir vatandaşı, hukuki temelden yoksun ve mesnetsiz iddialarla suçlamak hem hukuk devletini hem de halkın demokratik iradesine yönelik ağır bir haksızlıktır. Türkiye’nin bir hukuk devleti olması gerektiğine inanan herkesin bu konularda daha özenli davranması gerekmektedir. Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğuna olan inancımı koruyarak, adaletin hukuk kurallarına uygun bir şekilde tecelli etmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyorum. Suçlamayla alakalı başka söyleyecek hiçbirşeyim yoktur. Avukatlarım hukuki açıdan gerekli açıklamaları yapacaktır.

Derslerimi ve tezimi başarıyla tamamladım

İlkokulda başarılı bir hentbolcu olduğum için Cumhuriyet Ortaokulu’na geçiş yaparak orada okumak istediğimi ailemle paylaşmama rağmen, ailem spor yapmamı değil, okula gitmemi öncelediği için beni Trabzon Özel Köşk Ortaokulu’na yazdırdı. Üç yıl boyunca orada okudum ve ortaokulu başarıyla bitirdim. Aynı okulun lise bölümüne yazılmam için ailemin ısrarına karşı çıkarak, Trabzon Lisesi’nde okuma talebimi ısrarla dile getirdim. Hatta okullar açılmasına rağmen bir hafta boyunca okula gitmedim. Sonrasında, çok istediğim ve hayran olduğum Trabzon Lisesi’nde okumaya başladım. Lise eğitimimi de bu okulda başarıyla tamamladım. Okulumun 100’üncü dönem mezunuyum. Okulda futbol takımında kalecilik yaptım. Daha sonra, üniversite sınavında aldığım puanla KTÜ İşletme Fakültesi’ne girme arzum ailem tarafından kabul edilmedi. İnşaat mühendisliği okumamın, aile işimiz açısından daha doğru olacağı yönünde baskıyla karşılaştım. Tercihlerimi bu doğrultuda yaptığım için puanımın yetmediği inşaat fakültelerine giremedim. Dün gibi hatırlıyorum; tercihlerimde İstanbul’daki İnşaat Fakültesi ve KTÜ İnşaat Fakültesi vardı. Daha sonra ailemin yaptığı araştırmalar sonucunda, futbolda profesyonel imza atabilmem için beni Kıbrıs’taki Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne İnşaat Fakültesi’nde okumam için gönderdiler. Rahmetli amcamla gerçekleştirdiğim bu seyahatte, Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümüyle ilgili kayıt işlemlerini yapmış olmama rağmen, orada ziyaret ettiğim Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Bölümü’nü çok beğendim. Amcamı ikna ettim ve aşağıda anlatacağım şekilde o bölüme kaydımı yaptırdım. Kıbrıs’taki öğrenim hayatıma öncelikle Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde İnşaat Mühendisliği bölümüne girmek niyetiyle kayıt olarak başladım. Sonrasında Doğu Akdeniz ve Girne Amerikan Üniversiteleri’nin seviye tespit sınavlarına girdim. İnşaat mühendisliği okumak istememem sebebiyle 1988 yılında Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Yönetimi Bölümü’ne kayıt yaptırdım. Basına yansıyan ‘Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’ne kayıt yaptırdım’ iddiası doğru değildir. Bu konuda geçen bilgiler yanlıştır. Benim eğitim yaşamımla ilgili olarak; İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezuniyetim sonrası, ilgi duyduğum İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Bölümü Personel Yönetimi yüksek lisans programı sınavını kazandım. Ancak yoğun iş tempom sebebiyle sadece 2 ders alabildim ve bölüme devam edemedim. 2010’lu yıllarda geçmişe dönük af çıktığını öğrendiğimde, tekrar yüksek lisans programıma devam etmek için başvurumu yaptım ve bu hakkımı elde ettim. Derslerimi ve tezimi başarıyla tamamlayarak insan kaynakları üzerine yüksek lisans programımı bitirdim. Bana sormuş olduğunuz Özalp Tazan, hatırladığım kadarıyla o zamanlarda Girne Amerikan Üniversitesi’nde yöneticiydi. Necmettin Karaduman ise çok saygın, aynı zamanda TBMM Başkanlığı yapmış, ailece tanıdığımız Trabzon Milletvekili olduğu için kendisini tanırım. Geçiş sürecimle alakalı olarak, 1989 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yapanları duymuştum. Ben de 1990 yılında geçiş ilanlarını takip ederek başvurumu yaptım.” şeklinde ifadesini verdi.

Olaya ilişkin İstanbul Üniversitesinden açıklama

İstanbul Üniversitesi, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının sahte olduğu iddialarıyla ilgili olarak “resmi belgede sahtecilik” suçundan başlatılan soruşturma kapsamında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı’ndan gelen yazıların üniversiteye ulaştığını duyurdu. Üniversiteden yapılan açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24 Şubat 2025 tarihli soruşturma yazısı ve YÖK Başkanlığı’nın 27 Şubat 2025 tarihli yazılarının üniversiteye iletildiği belirtilerek, “Bu kapsamda, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın yazısı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yazısı ve ekinde yer alan Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanlığı’nın 17 Şubat 2025 tarihli ‘Araştırma Raporu’nda yer alan tespitler çerçevesinde gerekli inceleme ve işlemler başlatılacak olup, neticesi ilgili kurumlar ve kamuoyuna bildirilecektir” ifadelerine yer verildi.

Soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğuna ilişkin ihbarlar ve Yükseköğretim Kurulu tarafından hazırlanan raporda yer alan tespitler üzerine, “resmi belgede sahtecilik” suçundan soruşturma başlatmıştı. Soruşturma kapsamında İmamoğlu, ifadesi alınmak üzere savcılığa davet edilmişti. Başsavcılık, İmamoğlu hakkında başlatılan bu soruşturma çerçevesinde, İstanbul Üniversitesi’ne gönderdiği yazıda, İmamoğlu’nun diplomasını dayanak alarak yapılacak iş ve işlemlerin hukuka aykırı olmaması adına gerekli adımların en kısa sürede atılmasını talep etmişti.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r