Şam’da rejim karşıtı güçlerin kontrolü ele geçirmesiyle Sednaya Hapishanesi’nden birçok tutuklu serbest bırakılmıştı. Esad rejimi ile özdeşleşen ve işkenceleriyle bilinen bu hapishanede, güvenlik kameralarına yansıyan ve hala ulaşılamayan tutuklu görüntüleri dikkat çekti. Şam’ın kontrolünü ele geçiren muhaliflerin, Sednaya’nın yapısal haritalarını inceleyerek hapishanede tutuklu mahkumlara ulaşmaya çalıştığı kaydedildi. Humus’un farklı bölgelerindeki binlerce tutuklunun serbest bırakılmasının ardından, Suriyeliler “mezbaha” olarak bilinen Sednaya Hapishanesi’nden sevdiklerinin kurtarılması için çağrıda bulunuyor.

‘Mezbaha’ hapishanesinden korkutan detaylar

• İşkenceler sonucunda bir çok kişi ismini bile hatırlamıyor.
• Binlerce kişi; alt katmanlardaki hücrelerde esir edilmiş ve o günden sonra asla gün ışığı görememiş.
• Bazı mahkumlar akıllı telefonun ne olduğunu bilmeyecek kadar uzun süredir yer altı katmanlarındaki hücrelerde esir.
• Esaretten kurtulanların çoğu adeta yaşayan ölü gibi.
• Esad, bu hapishanede özel ve yeni işkence yöntemleriyle binlerce insanı öldürmüş.
• Öldürülenlerin cansız bedenleri ise “demir infaz presi”denen presin içine konuyor ve preslenerek bir kağıt haline getiriliyor. Vücutları ve kemikleri ezilip kalıp şekline geliyor. Presin altında kan kanalları var. Kalıntıları daha sonra bir torbaya konuyor ve hapishanenin dışına atılıyor.
• Ve şuan, halen daha en alt (-3) katmandaki bazı esirlere ulaşılmaya çalışılıyor. Çünkü hapishane görevlileri kaçarken elektrikleri kesmiş ve kapılar şifreli olduğu için açılamıyor.

Burası insan yapımı bir yer olamaz, burayı şeytan inşa etmiş gibi duruyor 

Sednaya Hapishanesi hakkında dikkat çekici değerlendirmeler yapıldı. Bir uzman, hapishanenin benzerlerinin olmadığına dikkat çekerek, “Nazilerin toplama kampları gibi değil, Irak zindanları ya da Güney Amerika hapishaneleri gibi de değil. Bu, insanların sistematik olarak işkenceyle on yıllar boyunca cezalandırıldığı profesyonel bir devlet kurumu. Dünyada örneği yok. Doğru bir tanım yapmak mümkün değil” ifadelerini kullandı.Kurtarılan mahkumların, ülkede 2000 yılında ölen Hafız Esad’ın hâlâ yönetimde olduğunu düşündüğü, akıllı telefonları dahi bilmedikleri öğrenildi. Videolarda SMO’nun Sednaya’nın derinliklerinde yer alan monitör odasını görüntülediği ve yerin üç kat altındaki hücreleri izleyebildikleri ancak girişini hâlâ bulamadıkları kaydedildi.Kadın mahkumların, çocuklarıyla birlikte hücrelerde yaşadıkları ve sistematik tecavüzlere maruz kaldıkları belirtilirken, hapishanenin çevresinde henüz kimler tarafından gömüldüğü tespit edilemeyen büyük toplu mezarlar ortaya çıkarıldı. Ayrıca mahkumların bedenlerini ezmek için özel olarak imal edilmiş pres makinelerinin hapishanede bulunduğu ifade edilirken, işkencelerin akıl sağlığını büyük oranda bozduğu ancak uygulamaların devam ettiği vurgulandı.“İşkence merkezi bir insan yapımı yapıdan çok, adeta şeytanın inşa ettiği bir mekan gibi görünüyor” diyen uzman, bölgedeki vahşetin boyutuna dikkat çekti.