Enflasyon Ortalaması Zamda Belirleyici Olabilir

Kulislerde, asgari ücret zammının hedeflenen ve beklenen enflasyonun ortalamasına göre belirlenmesi formülünün ağırlık kazandığı konuşuluyor. Bu yaklaşım, hükümetin enflasyon programına uyum açısından da önem taşıyor.

“Açlık Sınırının Altında Ücret Olmaz”

Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş, Türkiye gazetesindeki köşe yazısında yeni asgari ücret için üç farklı senaryo paylaştı. Karakaş’a göre, Türk-İş’in kasım ayı verileri mevcut durumu net biçimde ortaya koyuyor:

• Kasım ayı açlık sınırı: 29.828 TL
• Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti: 38.752 TL

Karakaş, Şubat 2026’da işçinin cebine girecek yeni ücretin açlık sınırının altında olmaması gerektiğini vurgulayarak, “En az 33.000–34.000 TL bandı elzem. Açlık sınırının altında ücret olmaz; bu yasal düzenlemenin amacına aykırı. TÜRK-İŞ’in belirlediği yaşama maliyeti esas alınırsa, asgari ücretin 40 bin TL’nin altında olmaması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Hükümet ve İşveren Cepheleri Farklı

Karakaş, hükümetin enflasyon programını bozmak istemediğini, istihdamı koruma ve işsizliği önleme hedefleri doğrultusunda asgari ücrette dengeli bir artışa önem verdiğini belirtti. İşveren cephesi ise maliyet, ihracat ve rekabet gücü gerekçeleriyle daha sınırlı bir artıştan yana.

Üç Senaryo: 27.600 TL’den 29.000 TL’ye

İsa Karakaş’ın aktardığı hesaplar şöyle özetleniyor:

• En düşük zam senaryosu: %25 artış → 27.600 TL
• Orta senaryo: %30 artış → 28.700 TL
• Cumhurbaşkanının destek artışıyla olası üst seviye → 29.000 TL

Karakaş, “5-6 aydır yazdıklarımın arkasındayım, analizim net” diyerek bu aralıkların güçlü ihtimaller olduğunu vurguladı.