İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 19 Ocak’ta partisinin il başkanları istişare toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sarf ettiği sözlerle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın, İstanbul Adliyesi’ndeki işlemleri tamamlandı. Savcılıktaki ifadesinin ardından nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen Özdağ, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Ümit Özdağ’ın tutuklanmasının ardından, Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şehirlioğlu, Genel Başkan Vekili olarak görevlendirildi. Daha önce Metris Cezaevine götürüleceği açıklanan Ümit Özdağ’ın Silivri Cezaevi’ne götürüldüğü öğrenildi.
Ümit Özdağ’ın tutuklanmasının ardından, kişisel sosyal medya hesabından bir paylaşım yapıldı. Paylaşımda, “Ümit Özdağ tutuklandı. Adalet tutuklandı. Asgari ücretle geçinmek zorunda kalan işçi tutuklandı! Açlık sınırının altında yaşayan emekliler tutuklandı! Sığınmacı ve kaçaklarla vatanını paylaşmak istemeyen vatanseverler tutuklandı! Terörist başı, bebek katili Öcalan serbest kalmasın diyen şehit anaları tutuklandı! Tribünlerde “Ne mutlu Türk’üm diyene” diye bağıran taraftarlar tutuklandı! “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykıran milyonlarca Atatürkçü tutuklandı. Beni tutuklayabilirsiniz ama öldürmeden susturamazsınız!” ifadeleri kullanıldı.
Kararın ardından Ümit Özdağ’ın notunu basın mensuplarıyla paylaşan avukat Sevdagül Tunçer, “Atatürk’ün askeriyim ve onun kurduğu Cumhuriyeti sonuna kadar koruyacağım. Tek endişem, bu süreçte suikasta uğramaktır. Türk milletinden ricam, Zafer Partisi’ne sahip çıkmanızdır” ifadelerini kullandı.
Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Azmi Karamahmutoğlu, duruşma sonrasında yaptığı açıklamada, “Genel başkanımızın savunmasının ardından avukatlar da savunmalarını yaptı. Daha önce belirttiğimiz gibi, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçlamasından beraat etmişti. Ancak, 2020’den itibaren sosyal medyada yaptığı paylaşımlar delil olarak gösterilerek, genel başkanımıza ‘Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Etmek’ suçlamasıyla tutuklama kararı verildi. Mahkemenin verdiği bu kararı, yüce Türk milletinin vicdanına havale ediyoruz. Söyleyeceklerim bu kadar. 30 gün sonra itiraz hakkımız var ve bu sürenin sonunda kararın yeniden gözden geçirilmesini bekliyoruz. Dünden itibaren süregelen eziyet, bugün tutuklama ile son bulmuş oldu. Şu an Başkanlık Divanı ve İstanbul İl Teşkilatı buradalar. İçeride savunma yapan 3 avukatımız da vardı. Onlarla birlikte, kamuoyuyla bir araya gelerek tekrar açıklama yapacağız.” şeklinde konuştu.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 19 Ocak 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, “O tarihteki konuşmamda, Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik kullandığım ifadeler, Erdoğan’ın başbakanlık dönemine dair eleştirilerimi içermektedir. Bu bağlamda, söz konusu ifadelerin ‘Cumhurbaşkanına Hakaret’ suçunu oluşturması söz konusu olamaz. Ayrıca, kullandığım X hesabı tamamen şahsıma aittir ve sadece ben tarafından kullanılmaktadır. Hesap üzerinden yapılan tüm paylaşımlar da yalnızca benim tarafımdan gerçekleştirilmiştir” dedi.
Savcılıkta, Kayseri’de geçen yıl yaşanan olaylarla ilgili olarak Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın ifadesi gündeme geldi. Özdağ, Kayseri’deki olaylara ilişkin açıklamasında, “Kullandığım X hesabı tamamen şahsıma aittir ve yalnızca ben tarafından kullanılmaktadır. Hesap üzerinden yapılan tüm paylaşımlar da bana aittir. Kayseri’deki olayların başlangıcı, bir Suriyeli gencin bir Suriyeli kızı taciz etmesiydi. Olay yerine gelen polis, tacizciyi gözaltına almak istedi ancak Suriyeli ailesi ve çevredeki diğer Suriyeliler, polise direnmeye başladı. Bunun üzerine, Güneydoğu Anadolu’dan Kayseri’ye göç eden vatandaşlar, polise destek için sokağa çıktı ve olaylar büyüdü. Olayların yayılmasıyla, Kayseri’nin farklı mahallelerinden halk da bölgeye gelmeye başladı. Olayların başladığı gün, provokasyon yapan bir sosyal medya hesabına, ‘Yanlış diyebilmek için açık adını buraya yazacaksın. Kayseri’ye gideceksin, oradan sokaktan fotoğraf paylaşacaksın. Böyle sahte isimlerle sosyal medyadan Türk milletini sokağa çağırmayacaksın. Halk tepki gösterdi, bu yol ile kimse yollanmaz, sadece ülke emperyalizminin istediği gibi karıştırılır. Suriyelileri, Afganları yollamak istiyorsan Zafer Partisi’ne oy vereceksin ve hukuk içinde gidecekler. Kayserililer, polis bizim, devlet bizim, ülke bizim. Şehrinize sahip çıktınız, artık evinize dönün. Bilinçli veya bilinçsiz tahrikçilere izin vermeyin’ cevabını verdim. Aynı gün, saat 00:41 ve 22:56’da Kayseri halkını evlerine dönmeye davet eden ve sokağa çıkma yasağı ilan edilmesini öneren iki ayrı paylaşımda bulundum. Ayrıca ertesi gün, 3 genel başkan yardımcımızı bölgeye göndererek, Zafer Partisi üyelerinin olaylara karışmamasını sağladım. Olaylara ilişkin raporlarda, Zafer Partisi mensuplarının bu olaylarla bağlantılı olduğuna dair herhangi bir delil bulunmamaktadır. Sonuç olarak, üzerime atılı ‘Cumhurbaşkanına Hakaret’ ve ‘Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Etme’ suçlarının yasal unsurları oluşmamıştır. Zafer Partisi ve şahsım, sığınmacıların ülkelerine dönüşünü, uluslararası ve ulusal hukuk çerçevesinde desteklemektedir. Hakkımda takipsizlik kararı verilmesini talep ediyorum” şeklinde ifade verdi.
ARA HABERİ
23 Ocak 2025ARA HABERİ
23 Ocak 2025GENEL
23 Ocak 2025GÜNDEM
23 Ocak 2025GÜNDEM
23 Ocak 2025SPOR
23 Ocak 2025SPOR
23 Ocak 2025