Gazeteabc/ Haber: Adiviye ElbaşBursa Tüm Emekli Sendikası tarafından Şehreküstü Meydanında emekliler yapılan emekli zammını eleştirerek basın açıklaması gerçekleştirdiler.
Bizler bu ülkeye çok şey kattık
Gerçekleştirilen basın açıklamasında Bursa Tüm Emekli Sendika Başkanı Ensar Torun: “Bu ülkenin en fedakar ve en masum insanları olarak, bize reva görülen ölüm sınırında yaşamayı red ediyoruz. Göstermelik enflasyon hesapları tiyatrosuna kanmayacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Bizler olanca gücümüzle bu ülkeye değer kattık. Fabrikalarda biz vardık, tarlalarda biz vardık, çocuklarımızı, bu ülkenin gençlerini biz yetiştirdik, vergisini biz topladık. Yollarını biz yaptık, tozlarını biz temizledik. “En yüce değer emektir” tezi bizi tarif eder. Siz saltanat sürerken cephelerde biz öldük. Yolun sonunda siz tok, biz aç kaldık. Siz saraylarda yaşarken, biz gecekondu bulamıyoruz. Sizin yandaşlar üretmeden yiyor, biz ürettiğimize ulaşamıyoruz. Sizin doktor ayağınıza geliyor, biz randevu alamıyoruz. Velhasıl siz zengin, biz sefil olduk. Şimdi söyleyin bakalım Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan adaletiniz bu mudur? Hak bu mudur? Hukuk bu mudur? Yarın bütün kötülüklerin adresi siz gösterilip, bir tarafa atılacaksınız. Bari istifa edin. Sizin saltanatınıza zarar gelmesin diye, TÜİK yine şaşırtmadı. Yine yaşadığımız enflasyonu gizledi. Enflasyonu oldukça düşük gösterdi. Herhalde futbol topunun fiyatı artınca enflasyon artmış. Futbol topunun fiyatı enflasyonun sebeblerinden biri olmuş. Bu sefer günah keçisi futbol topu olmuş! Komedi mi, trajedi mi yaşıyoruz, belli değil.
Ülkemiz adına hicap duyuyoruz!
AK Parti-MHP iktidarını bir kez daha uyarıyoruz: Ülke ekonomisinin faturasını, emeklilere değil, finanse ettiğiniz çetelere, mantar gibi yarattığınız yandaş sermayeye, koruyup kolladığınız, kol kola girdiğiniz mafya babalarına, kafa kesenlere, cemaat ve tarikatlara ödetin! Siz beslediniz, onlar ödesin. Her 6 ayda bir çalışanların ve emeklilerin aylıkları güya güncelleniyor. Oysa alım gücümüz her yıl düşüyor. 16 milyondan fazla emeklinin hiç söz hakkı yok. Emekliler haklarını armaya kalktığında, hukuk darbesiyle sendikalarımız kapatılıyor. Oysa biz meşruyuz. Hukuk bizden yana. Biz meşruluğumuzu anayasadan alıyoruz. TÜİK -saray işbirliğiyle düşük gösterilen enflasyon ve hiç verilmeyen refah payı nedeniyle maaşlarımız oldukça düşük kaldı. Bir ara EYT’LİLERİ bahane eden iktidar, GSMH’da emeklilere ayrılan payı da gittikçe daraltıyor. 2019’da GSMH’NIN yüzde 6,1 olan emekli payı, yüzde 4,4 düşürülmüştür. Dünya ortalaması yüzde 8’in üzerinde, Avrupa’da yüzde 9 ile 14 arasında değişirken, saray “avrupa bizi kıskanıyor” diyor. Saray doğru söylüyor. Bu kadar pahalılığa, emeklilerin ölüm sınırıda yaşama mahkum edilmesine, anayasayı işlerine gelmediğinde rafa kaldırmalarına karşın; hâlâ iktidarda nasıl kalınıyor diye… Avrupa bizi kıskanıyormuş! Ağlanacak halimize gülüyoruz. 2025 bütçesinde emeklileri neredeyse yok sayan bu iktidar, kaybettiği emeklileri, umudunu emperyalizmin tezgahı ile Ortadoğu’da cihatçıların çıkışına bağlamıştır. Ortadoğu’da gelişen bu cihatçı çetelerin rüzgarını iç politikada arkasına almayı planlayan iktidar, ekonomik krizi unutturup, “yeni bir anayasa” hazılamak için vites yükseltiyor. “Anayasaya uymuyorum, saygı da duymuyorum” diyenlerin anayasa yapma çıkışı; olsa olsa kendilerini yeniden iktidara taşıma senaryosudur. Bu senaryoya kimse kanmamalıdır. Sizin anayasanız bizim karnımızı doyurmaz. Bu yaşamda karşılığı olmayan enflasyon hesabınız hiç doyurmaz.
Biz bu rezi duruma teslim olamayız!
İktidara uyarımızdır: Saçma sapan enflasyon hesaplarını bırakın. En düşükbemekli aylığını, en düşük memur maaşına eşitleyerek, gerekli oransal artışları ve kazanılmış haklarla aylıklarımızı düzenleyin. 2020’de 1500 lira olan en düşük emekli aylığının alım gücü, 2024’de 37 155 liradır. Şimdi açıkladığınız ve asla yaşamda karşılığı olmayan enflasyonla ile dahada yükseldi. 2021’de en düşük emekli aylığı asgari ücretin yüzde 173’i idi. 2024’de yüzde 73’e düştü. Emeklilere en büyük kötülüğü bu iktidar yaptı. Bu kötülüğün hesabını gerek alanlarda, gerek sandık önümüze geldiğinde soracağız. Uyarıyoruz . Sendika hakkımızı gasp etmekten vaz geçin. Sağlık kolay erişilebilir ve tamamen parasız olmalıdır. Memurlara verilen ve hakkımız olan seyyanen ödemeyi emeklilerden sakınmayı bırakın. Anlaşılan 2025 sıcak geçecektir. Biz bu rezil duruma teslim olamayız. Yani açlığa alışmayacağız. Bizi susturmak için nafile çırpınışlarınız olacaktır ama; bizim kaybedecek bir şeyimiz kalmadı. Sefalete teslim olmayacağız. Sonuna kadar direneceğiz! Bizler, yani Tüm Emeklilerin Sendikası üyeleri, kral sofrasında soytarı olmaktansa, sınıfımızın insanca yaşam ve demokrasi mücadelesinde yalın ayak yürümeyi onur sayarız. Mücadelemiz; ülkemizde tam demokrasinin inşası ve insanca yaşanacak bir ortamı sağlayana kadar devam edecektir. Ya insanca yaşayacağız, ya da meydanları ısıtacağız. Yaşasın Tüm Emeklilerin Sendikası.” ifadelerini kullandı.
Bu iktidar artık ülkeye bir şey veremeyecek
Bursa CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş: “Her gün geçtikçe açlık ve yoksulluk büyüyor. Yaşananlara karşı Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu ülkenin AK Parti-MHP ittifakına karşı olan herkesi yoksulluğu yenmeye davet ediyorum. Bu iktidar artık bu ülkeye bir şey vermeyeceği ortada. Artık bu iktidarın yönetebilme becerisini kaybettiği aşikâr. Değerli dostlar, bunlar yönetemiyorlar. Çünkü adaletli değiller. Bir taraftan yandaşa ve kendi yandaş şirketlerine büyük paralar aktarırken, vergi borçlarını silerken, diğer taraftan emekçi insanları yoksulluğa terk ediyorlar. Dolayısıyla bizler bundan sonra bir arada mücadele edeceğiz ve mücadeleyi birlikte büyütmek zorundayız. Hep birlikte başaracağız, inanın başaracağız. Evet, bu iktidar artık hiçbir şey vermeyecek bu ülkeye. Bir taraftan iktidarın muhalefeti baskı altında tutma amacı vardır. Diğer taraftan Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin çalışmaması ve hizmet etmemesi için birtakım baskılar oluşturuyorlar. Silkeleyin, diyorlar. Oysa keşke siz kendiniz silkeleseydiniz de bugün bu açlık ve yoksulluk olmamış olsaydı. Keşke Milli Eğitim Bakanınızı silkeleseydiniz de çocukların musluklardan içme suyu içecek hale gelmesini sağlasaydınız. Keşke Milli Eğitim Bakanlığı’nı silkeleseydiniz de okulları temizletmeseydiniz. Keşke Sağlık Bakanlığı’nı silkeleseydiniz de şu anda randevu alamayan ve acil servis önünde yatak bekleyen hastalar olmasaydı. Keşke siz Adalet Bakanınızı silkeleseydiniz. Bugün adaletle, bağımsız bir yargı olmuş olsaydı, herkesin eşit ve adil yargılandığı bir sistem oluşmuş olsaydı. Siz ülkeyi öyle bir hale getirdiniz ki, hurda toplamak zorunda kalan bir kadının evde bıraktığı beş çocuğu yanarak can verdiği bir ülke haline geldik. Siz, bir önderin çocuğuna süt almak için markette raftan aldığı sütün parası yetmediği için o kasada bıraktığı bir ülke haline getirdiniz. Siz emeklileri evden çıkamaz hale getirdiniz. Bir emeklinin bir kahveye çıkacak duruma gelmesini bile ortadan kaldırdınız. Yani siz bu ülkeye sefaleti, açlığı ve yoksulluğu getirdiniz. Artık durun ve kendinize bir şey söyleyin. Şunu söyleyin: “Biz yönetemiyoruz artık.” Erken seçime gidelim. Sandığı getirin bu halkın önüne. Bu halk karar versin. Artık sizi yönetemedik. Sizin bu ülkede açlık ve sefaleti yarattığınızı halk burada gerekli cevabı o sandıkta versin. Ve gideceksiniz. Artık burada kendiniz şatafatlar içinde yaşarken, büyük saltanat içinde yaşarken emekliyi, işçiyi ve üreticiyi yoksulluk içinde yaşatmanıza izin vermeyeceğiz. İzin vermeyeceğiz, izin vermeyeceğiz.” dedi.
ARA HABERİ
05 Ocak 2025ARA HABERİ
05 Ocak 2025GENEL
05 Ocak 2025GÜNDEM
05 Ocak 2025GÜNDEM
05 Ocak 2025SPOR
05 Ocak 2025SPOR
05 Ocak 2025