Analizde Libya’nın yaklaşık 20 yıldır iç savaş içinde olduğu vurgulandı. 2014-2020 yılları arasında Halife Hafter’in ABD ve Rusya’dan destek aldığı, Türkiye’nin ise Trablus merkezli hükümeti destekleyerek sahadaki dengeleri değiştirdiği hatırlatıldı. Maariv, Türkiye’nin askeri desteği sayesinde Trablus hükümetinin çöküşünün önlendiğini ve bazı çevrelerce bu durumun “Türk vesayeti” olarak yorumlandığını aktardı.
Haberde, Türkiye’nin Halife Hafter yönetimini tanımasının, Türkiye-Libya arasında imzalanan deniz yetki alanları anlaşmasına Doğu Libya hükümetinin de onayını alma amacı taşıdığı yorumu yapıldı. Söz konusu anlaşmanın Yunanistan ve Kıbrıs arasındaki deniz sürekliliğini keserek bölgedeki güç dengelerini değiştirdiği ifade edildi.
Tel Aviv Üniversitesi Dayan Merkezi’nden Türkiye uzmanı Dr. Hay Eytan Cohen Yanarocak, gelişmeleri değerlendirerek, “Türkiye’nin bu adımına ben ‘eskiye iade-i itibar’ diyorum. Türkler 1912-1919 arasındaki savaşlara kadar Libya’daydı. Şimdi yeniden Trablus’a dönüyorlar ve ‘Mavi Vatan’ hayalini hayata geçiriyorlar” dedi.
Uzman Yanarocak ayrıca, deniz yetki alanları anlaşmasının Batı Libya hükümetiyle imzalanmasına rağmen BM nezdinde tüm Libya için geçerli kabul edildiğini hatırlattı. Türkiye’nin bu hamleyle Libya’daki nüfuzunu artırmayı, Doğu Akdeniz’de bir deniz koridoru oluşturmayı ve enerji akışını kendi üzerinden yönlendirmeyi hedeflediğini belirtti. Yanarocak, bu stratejinin Türkiye’nin ekonomisine büyük katkı sağlayacağını ve ülkeyi yeniden bölgesel bir güç konumuna yükseltme çabasının önemli bir parçası olduğunu vurguladı.
ARA HABERİ
25 Ağustos 2025ARA HABERİ
25 Ağustos 2025GENEL
25 Ağustos 2025GÜNDEM
25 Ağustos 2025GÜNDEM
25 Ağustos 2025SPOR
25 Ağustos 2025SPOR
25 Ağustos 2025