Zirvede yaptığı konuşmada İsrail’in sadece Filistin’i değil, bölgedeki birçok ülkeyi hedef aldığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
“İsrail, Filistin’den sonra Lübnan’a, Yemen’e, İran’a ve Suriye’ye saldırdı. Tunus açıklarındaki sivil gemileri hedef aldı. Seçilmiş siyasetçilere ve devlet adamlarına suikastlar düzenledi. Şimdi de arabulucu rol üstlenen Katar’a saldırdı. Bu son saldırı, İsrail’in haydutluğunu artık farklı bir boyuta taşımıştır.”
Toplantının Doha’da gerçekleştirilmesinin anlamlı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Katar’a desteğini yineledi:
“Zirvenin Doha’da yapılmasını son derece anlamlı buluyorum. Dünya kamuoyunun bu toplantıyı İslam dünyasının Katar’a koşulsuz desteğinin bir göstergesi olarak görmesi gerekir. Türkiye olarak dost ve müttefik ülke Katar’ın her daim yanında olduğumuzu tekrar vurguluyorum.”
İsrail’in Filistin’deki saldırılarını genişletme çabasına dikkat çeken Erdoğan, İsrail hükümetini şu sözlerle eleştirdi:
“Netanyahu hükümetinin amacı sadece Filistin değil, tüm bölgeyi istikrarsızlığa sürüklemektir. Karşımızda kaostan ve kandan beslenen bir terör zihniyeti ve onun vücut bulduğu bir devlet var. Uluslararası hukuku açıkça ihlal eden bu yapı, işlediği suçların cezasız kalması nedeniyle halen ayakta durabiliyor.”
İslam dünyasının İsrail’in yayılmacı politikalarına karşı durabilecek güçte olduğunu söyleyen Erdoğan, “İsrail’i engelleyecek imkanlarımızın farkındayız” dedi:
“Son dönemde İsrailli siyasetçiler, ‘Büyük İsrail’ hayalini dillendirmeye başladı. İsrail’in komşu ülkelerdeki işgal girişimleri bu planın somut adımlarıdır. İslam alemi olarak bu yayılmacı emelleri boşa çıkaracak dirayete ve güce sahibiz. Artık bazı alanlarda kendi kendimize yeter hale gelmek zorundayız. Bunun başında savunma sanayi ve ekonomik kalkınma geliyor.”
Türkiye’nin savunma alanındaki bilgi ve birikimini paylaşmaya hazır olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, işbirliğinin önemine dikkat çekti:
“Caydırıcı bir savunma sanayi inşa etmek artık kaçınılmaz. Gelecek 10 yılı kazanmak için şimdiden bu alanlarda işbirliğimizi artırmalıyız. Türkiye olarak savunma sanayi tecrübelerimizi kardeş ülkelerle paylaşmaya hazırız.”
Erdoğan, İsrail’in ekonomik olarak da baskı altına alınması gerektiğini belirterek, Türkiye’nin bu yönde adımlar attığını hatırlattı:
“İsrail’in ekonomik olarak da sıkıştırılması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye olarak 1,5 yıldır İsrail’le tüm ticari işlemleri durdurduk. Yıllık 9,5 milyar dolarlık ticaretten vazgeçtik.”
Konuşmasında Filistin’in bağımsızlığına olan desteği yineleyen Erdoğan, mücadelenin devam edeceğini vurguladı:
“1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kurulana kadar mücadelemiz sürecek. Bu uğurda ne tehciri, ne soykırımı ne de bölünmüşlüğü kabul edebiliriz.”
Erdoğan, uluslararası sistemin yetersiz kaldığı yerde İslam dünyasının inisiyatif alması gerektiğini belirtti:
“Bölgenin güvenliğini el birliğiyle sağlayacağımız somut mekanizmaları hayata geçirmeliyiz. İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde yapılacak çok şey var. İsrailli yetkililerin uluslararası hukuk önünde hesap vermesi için diplomatik çabalarımızı artırmalıyız.”
Konuşmasının sonunda Erdoğan, zirvenin sonuçlarının takip edilmesini temenni etti ve organizasyona katkı sunanlara teşekkür etti:
“Zirvenin ve alınacak kararların İsrail tehdidini durduracak somut adımlara dönüşmesini diliyorum. Toplantının düzenlenmesine katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum.”
ARA HABERİ
15 Eylül 2025ARA HABERİ
15 Eylül 2025GENEL
15 Eylül 2025GÜNDEM
15 Eylül 2025GÜNDEM
15 Eylül 2025SPOR
15 Eylül 2025SPOR
15 Eylül 2025