İsrail’in Gazze’deki eylemleri “soykırım” olarak nitelendi, Batılı hükümetlere de suç ortaklığı vurgusu yapıldı
İsrail’in saldırılarını hukuki, siyasi ve etik yönleriyle araştırmak amacıyla kurulan Gazze Mahkemesi adlı sivil toplum platformu, karar bildirgesini İstanbul Üniversitesi’nden dünyaya ilan etti.
Farklı ülkelerden hukukçular, araştırmacılar ve yetkililerin yer aldığı jüri, yalnızca İsrail’in değil, Batılı hükümetlerin de bu süreçte sorumluluk taşıdığına dikkat çekti.
“Soykırım Ekim 2023’te Başlamadı, Ateşkesle de Bitmeyecek”
Gazze Mahkemesi Jüri Başkanı Prof. Christine Chinkin, bildirgeyi açıklarken şu ifadeleri kullandı:
“Bu soykırım, bu suçlar Ekim 2023’te başlamadı. Ateşkesle de bitmeyecek. Ölüm ve fiziksel şiddet devam edecek. Hayatta kalanların yaşadığı travma nesilden nesile geçecek.”
Bildirgede, İsrail’in Siyonizm’in üstünlükçü ideolojisine dayalı bir ırk ayrımcılığı sistemi içinde Gazze halkına soykırım uyguladığı vurgulandı. Açlığın silah haline getirilmesi, tıbbi bakımın reddi ve zorla yerinden edilme, bildirgeye göre “soykırımın temel araçları” arasında yer aldı.
Batılı ülkelerin, özellikle ABD’nin, bu süreçte İsrail’in suçlarına ortak olduğu ve bazı durumlarda işbirliği yaptığı belirtildi.
Bir Yıllık İnceleme ve Tanıklık Süreci
Yaklaşık bir yıl önce çalışmalarına başlayan Gazze Mahkemesi Platformu, bu süre boyunca çok sayıda tanık dinledi ve delil niteliği taşıyan belgeleri topladı.
Platformun Başkanı ve Birleşmiş Milletler’in eski Filistin raportörü Richard Falk, mahkemenin taşıdığı ahlaki öneme dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bu çaba sadece Gazze ve Batı Şeria’da hayatta kalanlar için değil; dünyanın dört bir yanına dağılmış, mülteci kamplarında yaşayan Filistinlilerin özgür ve insani bir yaşam sürebilmesi için.”
Tespit Edilen Ek Suçlar
Gazze Mahkemesi jürisi, İsrail’in soykırımın yanı sıra aşağıdaki ek suçları da işlediğini belirledi:
- Aç bırakma ve kıtlık: Gıda ve suyun kasıtlı engellenmesi, yaşam kaynaklarının yok edilmesi.
- Konut imhası: Evlerin ve altyapının yıkımıyla toplumsal çözülme ve kültürel yıkım.
- Çevre katliamı: Toprak, su ve havanın tahribiyle yaşamsal kaynakların yok edilmesi.
- Sağlık sistemine saldırı: Hastaneler ve sağlık çalışanlarının hedef alınması.
- Üreme hakkı ihlali: Doğumların ve üreme hizmetlerinin engellenmesi.
- Bilginin soykırımı: Eğitim kurumlarının yıkımı, akademisyen ve öğrencilerin öldürülmesi.
- Gazetecilere yönelik saldırılar: Filistinli gazetecilerin hedef alınarak gerçeğin gizlenmesi.
- İşkence ve cinsel şiddet: Cinsiyete dayalı şiddet ve zorla kaybetmeler.
- Siyasi imha: Filistinli liderlerin, temsilcilerin ve aktivistlerin ortadan kaldırılması.
Uluslararası Çağrı: “Soykırım Suçuna Karşı Herkes Sorumluluk Almalı”
Gazze Mahkemesi, yayımladığı karar bildirgesiyle, dünyadaki tüm bireyleri bulundukları ülkelerde soykırım suçu işleyenler hakkında şikâyette bulunmaya çağırdı.
Platform, raporun uluslararası hukuk kurumları ve insan hakları örgütlerine iletileceğini duyurdu.
News
