DOLAR 35,8772 0.22%
EURO 37,3444 -0.09%
ALTIN 3.214,170,00
BITCOIN 37666521,66%
İstanbul
13°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Erdoğan: “Hukuksuzlukları bir bıçak gibi kesip atmalısınız”
  • Ara Haberi
  • Genel
  • Erdoğan: “Hukuksuzlukları bir bıçak gibi kesip atmalısınız”

Erdoğan: “Hukuksuzlukları bir bıçak gibi kesip atmalısınız”

ABONE OL
30 Ocak 2025 17:10
Erdoğan: “Hukuksuzlukları bir bıçak gibi kesip atmalısınız”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni’nde yaptığı konuşmada, yargının tasarruflarının nezaket kuralları çerçevesinde eleştirilebileceğini belirtti. Ancak Erdoğan, yargıya intikal etmiş davaların siyasi malzeme haline getirilmesinin, hakim ve savcıların baskı altına alınmasının, ayrıca aileleri ve çocukları üzerinden hedef gösterilmesinin büyük bir sorumsuzluk olduğunu vurguladı. “Yargıya kimse ayar veremez.” diyen Cumhurbaşkanı, Türk yargısının 15 Temmuz gecesi korku duvarlarını yıkarak önemli bir dönüm noktasına imza attığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Kura töreniyle hakim ve cumhuriyet savcılarımızın sayısı 25 bin 695’e çıkmış oluyor. Adalet haklıyla haksızı ayırmak, ölçü ve nizama kayıtsız şartsız hizmet etmektir. Ülkemizin dört bir yanında adalet hizmetlerinin hızlı, etkin ve sürdürülebilir ifası yolunda güçlü bir adım daha atıyoruz. Adalet, haklı ile haksızı ayırmak, nizama kayıtsız şartsız riayet etmektir. Bizim hem milli hem de manevi bünyemizde ölçü ve adalet kalp gibi hayati rol üstlenir. İnanç ve kültür değerlerimizde dünyanın adalet ve ölçüyle kaim olduğunu bizlere telkin ediyor. Millet olarak yalnızca güçlü zamanlarımızda değil, en derin krizlerle boğuştuğumuz günlerde bile adalet pusulasından şaşmamış bir müktesebatın sahipleriyiz.

Biz de bu yargı anlayışıyla defalarca yüzleştik

Türk milleti adına karar verecek olan siz genç yargı mensuplarımızdan hassasiyetle çalışmanızı bekliyoruz. Hukuksuzlukları bir bıçak gibi kesip atmalısınız. Unutmayın, adalet kapısına varıp da hakkını alamayan, boynu bükük ayrılan her bir vatandaşımızın vebali hem bu dünyada hem de ahirette hepimizin üzerindedir. Bir dönem tek parti faşizminin 27 Mayıs’tan itibaren darbeci zihniyetin etkisinde kalan yargı, eski Türkiye’nin yargısıdır. Huzuruna gelen vatandaşa tepeden bakan, adalet yerine çözümsüzlük dağıtan yargı eski Türkiye’nin yargısızıdır. 28 Şubat’taki gibi ideolojik kamplara ayrılmış yargı, eski Türkiye’nin yargısıdır. Biz de bu yargı anlayışıyla defalarca yüzleştik. Okuduğumuz bir şiirden ötürü hapse atılmamızdan, partimizin kapatılma davasına kadar bu zihin, alışkanlıklar artık eskide kalmıştır.

Ben istediğimi tehdit ederim

Bugün yargı süreçlerine müdahale etmeye çalışan malum çevreler, eski Türkiye’nin hayalini kurmakta, kendilerine sağladığı imtiyazları korumaya çalışmaktadır. Hukuk dışı alanda siyaset, gazetecilik yapmak, at oynatmak istiyorlar. En temel hukuk kaidelerini ihlal etmeyi kendilerine hak görüyorlar. İnsanların mahremine girmekten, onuruna el uzatmaktan çekinmiyorlar. Hukukun üstünlüğü ilkesinin kendilerini bağlamadığını düşünüyorlar. Kimi zaman konumları, meslekleri, ekonomik statüleri itibarıyla anayasa ve yasaları çiğneyebileceklerini zannediyorlar ama yargının kapsama alanı dışında olmadıkları gerçeğiyle günden güne daha fazla yüzleşiyorlar. Ben istediğimi tehdit ederim, kimse bana dokunamaz hoyratlığı hakikatin sert duvarına çarpacaktır. Türkiye’de kimse layüsel değildir, kimse hukukun üstünde değildir. Biz hukuku, kanunun üstünde gören bir milletiz.

Türk yargısı 15 Temmuz gecesi korku duvarlarını yıkıp atmıştır

Nezaket kuralları içinde kalmak şartıyla yargının tasarruflarını tenkit edebilirsiniz. Verilen her kararı doğru kabul etmek zorunda da değilsiniz. İtirazlarınızı kanuni yollardan yapar, eleştirileri üslubunca dile getirirsiniz. Geçmişte bazı kararları biz de eleştirdik. Doğru bulmadığımız yönlerini paylaştık. Yargıya parmak sallama, itibarsız hale getirme, görevini yapan hukuk insanlarını tehdit etme yoluna asla gitmedik. Hepimiz yargının görevini layıkıyla yerine getirebilmesi için gereken desteği vermekle mükellefiz. Yargıya intikal etmiş süreçlerin siyasi malzeme haline getirilmesi, hakim ve savcıların baskı altına alınması, ailesi ve çocukları üzerinden hedefe konulması sorumsuzluğun daniskasıdır. Yargıya kimse ayar veremez. Türk yargısı 15 Temmuz gecesi korku duvarlarını yıkıp atmıştır.” dedi.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r