Gazeteabc/ Adiviye ElbaşBUSİAD tarafından İl Binasında 2.ci ‘Eğitim Zirvesi Programı’ gerçekleşti. BUSİAD Başkanı Buğra Küçükkayalar: “BUSİAD kurulduğu günden beri tüm üyeleri ile birlikte eğitimi dert edinmiş ve bugüne kadar bu konuda birçok çalışmayı yaşama geçirmiş 46 yıllık bir kuruluştur.” dedi.
“BUSİAD Başkanı Küçükkayalar: “Bir insanın yaşamı boyunca süren eğitiminin üç ana kaynak yoluyla olduğu söylenebilir. Ailede eğitim, Toplumda eğitim ve bir Eğitim Öğretim Kurumunda eğitim. Bunların hepsi birbirinden önemli ve birbirini tamamlayıcı olgulardır. Biliyoruz ki aile toplumun çekirdeği ve temelidir. Aile içerisindeki görgüler bireyin toplumdaki davranışlarını şekillendirir. Her toplum da kendini oluşturan ailelerce şekillenir. Toplumumuzun çağdaşlık yolunda ilerlemesinin ilk adımları aile içerisindeki bireylerin çağdaş bir ortamda yetişip gelişmesi sağlanarak atılır. Toplumsal anlamda eğitim ise kişilerin birbirleriyle ilişkileri sonucunda davranışlarını, görgülerini, bilgilerini, düşüncelerini ve eylemlerini paylaşmaları yoluyla gerçekleşir. İşte bizim BUSİAD olarak düzenlediğimiz ve düzenleyeceğimiz her türlü etkinlik bunu sağlamak amacına yöneliktir. Bu anlamda sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düşmektedir. Ülkemizin kalkınması için her bir sivil toplum kuruluşunun bu bilinçle çalışmasının önemi çok büyüktür.Biz de BUSİAD olarak “Sanayi Tarım ve Turizm ile Gelişen Bursa” ve “Dijital, Yeşil ve Toplumsal Dönüşüm” söylemlerimizle ve de bu söylemleri yaşama geçirme çabalarımızla hem Bursa’mız hem de ülkemiz için bir anlamda bu görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Ailede eğitim ile toplumsal eğitime paralel olarak yürüyen diğer bir eğitim ise eğitim kurumlarındaki eğitim ve öğretimdir.”
“Günümüzde, anaokulundan yüksek öğretim kurumlarına kadar olan süreci kapsayan ve fiziksel mekanlarla tanımlanan bu eğitim şekli, gelecek yıllarda dijitalleşmenin ve toplumsallaşmanın etkisi ile konu bazlı, kişisel ve mekâna bağlı olmayan eğitim şekillerine bürünecektir. İşte bizler de geleceği görerek bu aşamalara uygun şekilde çalışmalarımızı yapmalı, toplumumuzu geleceğe hazırlamalıyız.Eğitim programlarımızın ve eğitime yaklaşımımızın, ülkemizi çağımızı yakalatabilecek ve çağımızın ilerisine götürebilecek yeterlilikte programlar ve yaklaşımlar olmasını sağlamalıyız.
Bunun için;
1) Ezberci, sınav odaklı eğitim yerine düşünen, sorgulayan, kültür, sanat ve sporla yoğrulmuş, sosyal sorumluluk bilincinde olan,
2) Takım çalışmasına yatkın, tasarımcı, yaratıcı, proje üretici bireyler yetiştiren,
3) Zorla öğretilen ezber bilgileri değil bireye önem veren, yeteneklerini ölçen ve değerlendiren,
4) Teknoloji yaratmaya ve yenilikçilik arayışında olmaya yönlendiren,
5)Hayal kurduran ve sadece bilimsellikle bezenmiş yeni ve çağdaş bir eğitim sistemi oluşturmalı ve uygulamalıyız. “
“Ülkemizin endüstriyel gereksinimlerine tam olarak yanıt verebilecek şekilde teknik temel-ara eleman yetiştirme programlarını en kısa sürede hayata geçirmeli, sözde kalan sanayi – okul iş birliğini mutlaka sağlamalıyız.Açılmış ve açılacak her seviyedeki eğitim ve öğretim kurumunu niteliksel ve niceliksel açıdan geleceği görerek çok iyi değerlendirmeli, müfredat içeriğini çağımızın ve ülkemizin gereksinimlerine uygun hale getirmeli, bilimsellikten ve liyakattan asla taviz vermemeliyiz.Eğitim ve öğretim kurumlarımızın tamamında gerek öğrencilere gerekse öğreticilere yönelik verilecek derslerin ve eğitimlerin geleceğimize yön verecek dijital, yeşil ve toplumsal dönüşümleri içermesini sağlamalıyız. Her şeyin temelinde eğitimin olduğu gerçeğini her zaman aklımızda tutmalıyız.”
“BUSİAD kurulduğu günden beri tüm üyeleri ile birlikte eğitimi dert edinmiş ve bugüne kadar bu konuda birçok çalışmayı yaşama geçirmiş 46 yıllık bir kuruluştur. Bizler, sanayici ve iş insanları olarak eğitim ve öğretimi çok önemsiyoruz. Eğitimi salt sanayimize teknik temel eleman yetiştirme çerçevesinde ele almıyoruz. Eğitim ve öğretimin kurum ve kuruluşlarımızdaki tüm çalışanlarımıza ve ailelerine yönelik olması gerektiğini düşünüyoruz ve buna uygun etkinlikler yapıyoruz.Eğitimin geri kaldığı bir ülkede, toplumsal ilerlemenin ve gelişmenin gerçekleşmesi de olanaksızdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder” deyişini anımsatarak, bizlere, sizlere, hepimize düşen sorumluluğu paylaşmak isterim.”
ARA HABERİ
28 Aralık 2024ARA HABERİ
28 Aralık 2024GENEL
28 Aralık 2024GÜNDEM
28 Aralık 2024GÜNDEM
28 Aralık 2024SPOR
28 Aralık 2024SPOR
28 Aralık 2024