Bursa’ya Bir Yenilik Daha!

CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün: “Ülkemizde sosyal adaletin bu kadar derin bir şekilde yaşandığı bir dönemde, halkçı belediyeciliğin sosyal demokrat belediyeciliği örneklerinden birine bugün hep beraber şahitlik ediyoruz. Yaşam koşullarının bu kadar zorlaştığı, insanlarımızın alım gücünün derinleştiği ve zorlaştığı bir süreçte, bir kap sıcak yemeği toplumla paylaşabilmenin kültürünü oluşturmak, sosyal adaletin sağlanabilmesi adına atmış olduğumuz bu adımın çok kıymetli ve değerli olduğunun altını çizmek isterim. Bu hususta Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Bozbey'in Yıldırım’a yönelik böylesine önemli bir adım atmış olması, kendisine ayrıca şükranlarımızı sunuyoruz. Ve sizlerden büyük bir alkış istiyorum.” dedi. 

CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk: “Bunu çok iyi bilmeniz lazım: Bizler, sizlerin verdiği oylarla, sizlerin emanetine, yani sizlerin mahallesine, sizlerin şehrine, bizler de ülkemize, yani devletimize sahip çıkmak ve bunu sizler adına doğru bir şekilde yönetmek için buradayız. Sizden aldığımız güçle, yine size vereceğimiz sosyal belediyeciliğin çok anlamlı projelerinden birindeyiz. Ama gönül ister ki, halkımız bu dünyanın en güzel ülkesinde, doğasıyla, yeşiliyle, deniziyle, insanıyla, yıllardır dünyaya hükmeden değerleriyle herkesin sahip olmak istediği bu coğrafyada, derin yoksullukların yaşanmaması için bu kent lokantalarına gitmek zorunda olmamalıdır. Çünkü biz özünde çalışkan ve üretken insanlarız. Ancak bugün, bütün bunlara rağmen, her şey pozitif olmasına rağmen, iyi şartlarda değiliz. İşçimizin durumu ortada, emeklimizin durumu ortada. Burada, aslında ülke kaynaklarının ve değerlerinin doğru yönetilmediği de ortada. Ama belediye başkanlarımız ve sosyal belediyecilik anlamında Türkiye’deki tüm Cumhuriyet Halk Partililerin yönettiği belediyelerde, önce insan var. Bugün burada, önce insanımızı, yani sizleri ortaya koyduğumuz anlamlı bir proje var. Bugün temiz gıdaya ulaşmak, eti yemek, sütü almak, peyniri almak ve sofraya koymak, on saat çalışmanın ardından bir işçinin yapmakta zorlandığı, hakkını alamadığı günler. Bugün nerede geçecek? Bugünleri de hep birlikte atlatacağız. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ben burada emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum. Göreceksiniz ki, bu kırmızı kent lokantası yazan insanlarımızın temiz gıdaya ulaştığı ortamların sayısı hızla artacak." dedi.

Gerçekleşen açılışta Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey: “Bugün sosyal belediyecilik anlayışımızın bir yansımasını hep beraber birazdan açacağız: Vatankent Lokantamız. Bu lokantamız, tabii ki Bursa'da yine ilave olarak açacağımız kent lokantalarından sonuncusu. Ancak ilaveler gelecek. Diyeceksiniz ki nereye? Biraz önce vekilim söyledi. Tabii ki esnafımızın zorlanmadığı ama insanlarımızın ihtiyaç duyduğu alanlarda kent lokantalarını açmaya devam edeceğiz. Bunu söyleyin. İkincisi, gençlerimiz sürekli B Kafe'yi soruyor. Nereye gitsem, B Kafe. Yani diyorum ki gençlere, neden BKP? Artık genç ve orta yaş derken bizim yaşlarımız da istemeye başladı; ayrı ama gençler ağırlıkta. Neden? Diyorlar ki, "Başkanım, o gördüğünüz kahve satan mekanlar var ya, evet, orada yüz elli liraya, yüz altmış liraya, yüz yetmiş liraya bazen iki yüz liraya kahveyi ancak içeriz. Ama sizin orada üçte bir fiyatına. Üçte bir fiyatına ve çok da güvenli." Onun için biz her ilçede, her yerde istiyoruz. İnşallah onları da bir bir arttırıyoruz.

Şimdi diyecekler ki, "Ya kent lokantasından ne olur? Bunlarla mı Bursa'ya hizmet edecekler?" Hayır. Bursa'nın altyapısına, son bir yıldır inanılmaz derecede önem verdik ve birçok yerde birçok sorunu da bitirdik. Sevgili muhtarlarımız bilirler, o bölgedeki yıllarca dokunulmamış konulara biz dokunduk. Çok basit bir şey söyleyeyim: Çöp deponi sahasının sızıntı suyunu yıllarca Nilüfer Çayı'na akıtmışlar. Akıtıyorlardı. Yıllarca çözümü var. İşte şu anda çözüyoruz. Niye çözmediniz yirmi sene? Çünkü bilime inanmadıkları için, ya da vatandaşı kale almadıkları için. Çünkü sizi de önemsemedikleri için. O sudan tarlalar sulanıyordu. O sokakta, o tarlalardan, o meyvelerden, o sebzelerden hepimiz yedik. Sonra birdenbire rahatsızlandık, birdenbire kanser olduk ya da başka rahatsızlıklar. İşte sebebi bunlar, arkadaşlar. Bakın, sadece Nilüfer Çayı üzerinde yüz elli beş adet kaçak deşarja rastladık. Ancak BUSKİ'de zamanında yapılmamış olan hizmetlerin de yanlışlarını gördük. Onları da telafi ediyoruz şimdi. Onun için biz Bursalının yeni doğanını, en bilgi birikimli olanını, en yaşlısını da düşünen, onların huzurunu, temiz gıdaya erişimini, sağlıklı gıdaya erişimini düşünen bir anlayışa sahibiz. Hiç kimse kusura bakmasın. Bu zamana kadar yapmamışlar.

Bursa'mız, tabii bu bölgemiz aynı zamanda birçok hizmete de ihtiyaç duyuyor. Özellikle kentsel dönüşüm. Biz bunu da şu anda arkadaşlarımız yoğun biçimde çalışıyorlar ve sistemli bir şekilde vatandaşlarımızın menfaati doğrultusunda kent ihtiyaçlarının çözüldüğü bir anlayışla yürütüyoruz. Yani oyun alanlarının, yeşil alanlarının, otopark, okul alanlarının ya da kültür alanlarının, meydanların olduğu bir kent hayalimiz var. İşte kentsel dönüşüm ve bakış açımız bu. Yoksa sadece binaya insanların içinde otursun diye bir anlayışa sahip değiliz. Onun için bütüncül bir plan, parça parça uygulama yapıyoruz. Bunun hazırlıklarını yaptık, yapmaya da devam edeceğiz.  Bursa, tarihiyle, doğasıyla değil, insanıyla da, kültürüyle de misafirperverliğiyle öne çıkan, benim de yaşamaktan mutluluk duyduğum bir kenttir. Hepimiz öyle değil miyiz? Evet, işte Bursa, böyle bir kent. Böyle bir kadim kent. Osmanlı'ya başkentlik yapmış, sekiz bin beş yüz yıllık tarihi birikimi olan, öyle medeniyetler geçmiş ki buralardan, Bursa'yı tanımamız lazım. Bursa'yı bilmemiz lazım. Bursa'nın değerlerini bilmemiz lazım. Bursa'da o kadar büyük değerler var ki, sanatçısından tarihi yapılarına kadar inanılmaz değerlere sahip. Bunları tek tek ortaya çıkarıyoruz. Ama sizlerin de bilmesi lazım bunları. Sizlerin de tanıması lazım. Çok önemli çünkü.

Biz büyükşehir belediyesi olarak kentin her bir sakininin, her bir kişinin yaşamına dokunmak, iyi gününde de, zor gününde de yanında olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Çalışmaya da devam edeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki hayat her zaman kolay değil. Zaman zaman ekonomi zorluklar kapımızı çalabiliyor. Bütçemiz sarsılabiliyor. Tam da işte bu dönemlerde birbirimizin halini gözetmek, dayanışma göstermek hepimizin sorumluluğu. İşte bu düşünceyle yola çıktık. Aslında bu fikir hukuksuzca çağında Silivri'de bulunan Ekrem İmamoğlu'na da selam gönderelim. İnşallah yakın bir zamanda aramızda olacaktır. Onların da sizlere selamlarını getirdik. Onların öncülüğünde hayata geçirilen kent lokantaları, artık İstanbul'da, Ankara'da, ülkenin birçok yerinde filizlendi, çiçekler vermeye başladı. İlk bakışta birileri buna kulak tıkadı, hatta çok da küçümsedi. Bursa'da da küçümseyenler var, ben size söyleyeyim. Yani Bursa'da da buradakini küçümseyenlerin olduğunu hep beraber biliyoruz. Ancak İstanbul'da başlayan bu uygulama, kısa sürede halkın gönlünde yer etti. Çünkü gerçek bir ihtiyaca karşılık veriyordu. Onlar toplumun ne durumda olduğunu bilmiyorlar. Halen de bilmiyorlar. Zannediyorlar ki herkesin sofrası zengin, herkes sabah kalktığında çoluğuna, çocuğuna orada bal yediriyor. Tereyağı yediriyoruz zannediyorlar. Ama hiç de öyle değil. Bozbey burada programımız kapsamında bana gelen ziyaret edenlerin yüzde doksan beşi iş ve aş istiyor. Bu gerçeği mutlaka bilmemiz gerekir. Ekonomik şartların giderek ağırlaştığını, alım gücünün düştüğünü, geçinmenin her geçen gün daha da zorlaştığını görüyoruz. Bir öğün sıcak yemek bile birçok kişi için ciddi bir mesele haline gelmiştir. İşte bu nedenle kent lokantaları, özellikle emeklilerimiz, öğrencilerimiz ve geçim sıkıntısı yaşayan tüm hemşehrilerimiz için önemli bir destek haline gelmiştir. Bu örnek uygulama Türkiye'nin dört bir yanına da yayıldığını ifade etmiştim. Bugün Bursa'mızda bu güzel halkaya Vatankent Lokantası'nı da ekleyerek yeni bir halka daha eklemiş olduk.

Amacımız çok açık: Günlük sıcak yemek ihtiyacını karşılamakta zorlanan hemşehrilerimize destek olmak ve kentimizdeki sosyal dayanışmayı güçlendirmek. Vatan Kent Lokantamızda her gün bin hemşerimiz, mahallede etrafta bulunan sakinlerimiz, hijyenik koşullarda hazırlanmış, besleyici ve lezzetli dört kap yemeği, yanında ekmeği ve suyla birlikte sadece 80 TL gibi uygun bir bedelle alacaktır. Hafta içi her gün saat 11.30 ile 15.00 arasında açık olacak bu kent lokantamız, hem cebimizi hem de sağlığımızı koruyan bir hizmeti sizlerle buluşturmuş oluyoruz. Bugüne kadar kent lokantalarımızdan yüz binden fazla vatandaşımız faydalanmıştır. Sayısı giderek artmaktadır. Kent lokantalarımızda binlerce hemşehrimizin sofrasına sıcak bir katkı sunmuş olduk. Bu sayılar her gün artmakta ve her biri bizim için bir yaşam hikayesi, bir umut anlamına geliyor. İlk kent lokantamız biliyorsunuz Merinos'ta, Kültür Bahçesi'nde açmıştık ve Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'in katıldığı bir törenle açmıştık. İnanılmaz destek gördük. Düşünün, set başından araçla kent lokantasına gelenleri biliyoruz. Orada da arkadaşlarımıza özellikle söylüyorum; kentimizin bir başka yerinden oradaki kent lokantalarına, araçla, otobüsle geldiklerini ifade eden vatandaşlarımız var. İşte bu destek. O gün verdiğimiz sözü hatırlatmak isterim: Bizler kent lokantalarının sayısını her yıl arttırarak devam edeceğiz.

Diğer taraftan da başka bir projeyi yürütüyoruz. Besaşla, tanzim satış mağazaları gibi bir mağazaya dönüştürerek, yine üreticiden aldığımız Bursalıların ürettiği kooperatiflerin, kadın kooperatiflerinin ürettiği değerleri Bursalılarla buluşturacağız. Ekonomik olarak hem tüketiciye katkı sağlamış olacağız, sizlere katkı sağlamış olacağız, hem de üreticiye katkı sağlamış olacağız. Herkes tarlasını edecek, hiç olmazsa o ürününü satışını da bizler aracılık ederek sizlerle buluşturmuş olacağız. Tabii bunları yaparken, dediğim gibi, esnafımızı koruyarak yapacağız. Ayrıca bir çağrımız da var: Durumu uygun olan hemşehrilerimizi askıda yemek uygulamasına katkı sunmaya davet ediyorum. Yani bu nedir? Kent lokantasında örneğin gelen bir kişi, "Ben beş kişinin bedelini ödüyorum," diyecek. Burada arkadaşlarımız yazacaklar. İhtiyacı olanlar gelecek, o beş kişi, beş kişiyi yiyecek. Bu dayanışmayı göstermemiz lazım. Bu dayanışmayı göstermemiz lazım. İnşallah bunu gerçekleştireceğiz.” dedi.