0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bursa’da CHP belediyeleri, düzenledikleri 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü programı ile bir araya geldiler. Gerçekleşen programa Bursa Büyükşehir Belediyesi, Gemlik Belediyesi, Mudanya Belediyesi, Osmangazi Belediyesi, Nilüfer Belediyesi, Harmancık Belediyesi, Mustafakemalpaşa Belediyesi düzenlenen programda çalışan gazeteciler gününü kutladılar.

Bursa’da basın emekçilerini bir araya getirin

Gerçekleşen programda açılış konuşmasını gerçekleştiren Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren; “Bugünün meslekleri belki de en zorunu gerçekleştirmeye çalışan sizlerle bir arada olmak bizim için çok önemli. Yerel meselelerde bazı şeyleri görmüyoruz; belki de bu kendi kısır döngümüzden kaynaklanıyor. Dünyamızda Bursa’da neler oluyorsa, diğer ilçelerde neler olduğunu farkında değiliz. Ama artık yeni bir döneme başlamak, yeni şeyler söylemek ve düne ait ne varsa dünde kalması için çaba sarf etmemiz gerektiğine inanıyorum. Bursa’da bu birleşmeyi, bu buluşmayı gerçekleştirelim. Basın emekçilerini bir araya getirin. İki gün boyunca basının emekçi arkadaşlarımızla birlikte olalım. Ancak Mudanya’da, Deniz Başkanımın da bir organ olduğunu öğrendik. Kendisine aradığımızda kabul etti ve beraber yapalım dedik. Ama dedik ya, biz sadece niye beraber yapalım? O zaman diğer arkadaşlarımızı da aradık. Emin olun, şunu bütün samimiyetimle söylüyorum: Gönül ister ki on yedi belediye başkanımız ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız da burada olsun. Ancak bunu bir dahaki sene için, on yedi belediye başkanının da olduğu, böyle bir organizasyonun sadece iki veya üç saatte sınırları kalmayacak uzun bir buluşmaya öncülük edebileceğimi buradan hemen ifade etmek istiyorum.

Bizim bir ülkümüz var oda halka hizmet

Bu sadece partililerin belediye başkanlarının bir toplantısı olmasından ziyade, Bursa’nın sorunlarının dile getirildiği, Bursa için endişelenen başkanların bir araya geldiği ve sizlerin de sorularınızı eğmeden, doğruca sorabileceğiniz samimi bir ortam olsun. Gerçekten hem kendi öz eleştirilerimizi yapalım, hem de sizlerin sorularınızı alalım. Burada bizimle iki kelam etmemiş basın mensubu arkadaşlarımızın bizi eleştirmelerini istiyoruz. Gelin burada yüzümüze eleştirin, kapımızı çalın, bir çayımızı içirin, bizi tanıyın. Eleştiri yapan arkadaşlara bazen ben de gidiyorum ve gitmeye de devam edeceğim. Onun da altını çizeyim. Çünkü birbirimizi tanımadığımız zaman, yoğun olamayız. Herkes bir şeyden şikayet ediyor; ülkenin durumundan, ekonomisinden. Ancak kimse “Benim de payım var” diyemiyor. Benim de bir vatandaş olarak sorumluluğum olmalı. Yerel yöneticilerin çok daha büyük sorumlulukları olmalı. Bizim yerel yöneticiler olarak birleştirme misyonumuzun en üst noktada olması benim için çok önemli. O yüzden istedik ki basın bir araya gelsin. Mudanya basını gelsin, İnegöl basını gelsin, vesaire. Ama bir türlü gerçekleşmemiş bu. İnşallah, bu sene spontane gelişen bu organizasyon bunu biraz daha geliştirerek, bütün belediyelere, bütün belediye başkanlarımıza ulaştırmalıyız. Artık bir siyasi kimliğin ötesinde halka hizmet duygusuyla ve azmiyle çalışan belediye başkan arkadaşlarımızın da burada olması lazım. Farklı siyasi partilerle, farklı görüşlerde olmalıyız. Ama bizim ülkümüz bir: O da halka hizmet etmek. Biz bunun için çalışmaya devam edeceğiz.

Gemlik’te ki sorunlar aşılmayacak sorunlar değil

Gemlik’te elbette ki sorunlarımız var. Medya’ya da yansıyor. Ama bunlar aşılmayacak sorunlar değil. Bazen kendiliğinden oluşturulmuş, siyasetin gereği diyerek bazı yakıştırmalar yapıldığı süreçleri de yaşıyoruz. Ancak önemli olan sizin vicdanınızla, özgür düşüncenizle, iradenizle ve objektifliğinizle yasaya döktüğünüz her şey bizim için kabulümüzdür. Bu anlamda basına şunu söylemek istiyorum: Asla böyle bir şiarımız veya düşüncemiz olamaz. Katıldığım programlarda asla önceden soru almam. Çünkü o zaman duaları kaybeder. Ben organik bir adamım. Ne geliyorsa söyleyeyim. Cevap veremeyeceğim. Ben bugüne hesap veremezsem, bugün ya da nasıl hesap verebilen biri olmalıyım. Ben bu dünyada hesap vermeliyim. Size, çalışma arkadaşlarıma hesap vermeliyim. Beraber hesap vermek zorundayız. Kaldı ki belediye meclis üyesi bir arkadaşımızın bütün harcamalarımı sorgulama yetkisi vermiş gibiyim. Bu ay neden bu kadar çok benzin kullandım diye bana, mesela grup toplantısında. Diğer arkadaşlar önce biraz yadırgadılar ama hayır, hesap vermek zorundalar. Çünkü ben gerçekten sizlerin, vatanın, milletin parasını harcıyorum. Bu benim kendi babamın parası değil. Dolayısıyla oradaki görev bilincinde ne yapılması gerekiyorsa kime sorumluluk verdiysek sonuna kadar da yanında ve destekçisi olmak durumundayız. Çünkü dediğim gibi, biz burada halkın parasını gözetmek ve korumak zorundayız. O kadar kolay olmamalı. Ela daha düşmemeli diye düşünüyorum. Bu nedenle de en sert muhalefetinizi yapın. Gerçekten bu beni geliştirdi. Ben çok hoşlanırım. Eğer yanlış yapan bir şey varsa, bu konuda yapılan bütün eleştirileri canı gönülden kabul etmeye hazır biri olarak, bir kardeşiniz, bir abiniz, bir arkadaşınız, dostunuz olarak, nasıl görüyorsanız öyle bilmenizi istiyorum. 10 Ocak çalışan gazeteciler gününü, emeğiniz, vicdanınız ve kaleminizin güçlü olması dileğiyle tekrar kutluyorum. Katılımlarınız için çok teşekkür ediyorum.” dedi.

Ülkemizdeki en büyük sıkıntı bu

Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç: “Doğru ile gerçeğin birbirinden farklı olması, çok kolay söylenebilen bir şeydir ve anlaşılabilir bir durumdur. Hepimiz bunu büyük ihtimalle kabul ederiz. Ancak, ülkemizdeki en büyük sıkıntı bu. Bir tarafta bir şeyler dönüyor, bir şeyler oluyor; bir gerçeklik var. Öbür tarafta ise, bu doğruların daha çok söylenmesi gerekiyor. Doğru ile gerçeğin farklılığı, bizi doğrudan uzaklaştırıp gerçeği telaffuz etmeye yönlendiriyor. İşte arkadaşlar, burada sizler çok önemlisiniz. Ne kadar çok doğruyu dile getirirsek, o kadar çok doğruyu söylersek, o zaman doğru ile gerçek üst üste gelecektir. İkisi birbirinden ayrılmaz hale geldiğinde, ülkemiz ve yaşadığımız yerler, Bursa’mız, kendi ilçelerimiz bambaşka bir hal alır. Dolayısıyla, ben sizlerden hem rica ediyorum hem de teşekkür ediyorum. Doğruyu daha fazla söyleyebilmek, doğru ile gerçeği aynı hale getirmek için sizlerin yaptığı iş gerçekten çok önemli. Bunu sizler zaten biliyorsunuz. Ama bizler de size bu konuda yardımcı olalım. Kapalı kapılar arkasında başka, mikrofonların önünde başka olmasın. Ekranlar ve kameralar önünde başka olmasın. Doğruyu her yerde doğru olarak söylemeye devam edelim. Sizler de bize bu konuda hem yardımcı olun, hem bizi teşvik edin, hem de bu konuda tasdik edin. O nedenle ben bir kez daha, sizleri çok önemsiyorum. Bu kadar kalabalık bir şekilde buraya katılmanız, benim içime büyük bir umut veriyor. Biraz evvel Şükrü Başkanımızın söylediği gibi, bu son anda ortaklaştırma meselesinde, çuvaldızı değil, iğneyi kendimize batırmamızda fayda var. Bizler de kendi aramızda maalesef biraz koordinasyon problemi yaşıyoruz. Akşam da büyükşehir belediye başkanımızdan bunu öğrendik. Siz bir yemek daveti düzenleyeceksiniz, yine orada olacaksınız. Yüksel Başkan, bizim kuru fasulyeci de bir araya getirdi bugün. Bütün günü birlikte geçiriyoruz. Dolayısıyla, koordinasyonla ilgili problemler bizim sorunumuz. Bu konuyu da dediğim gibi öz eleştiri yapıyorum. Tekrar hepinize çok teşekkür ediyorum. Şükrü Başkanım, çok fazla hesap vermekten bahsetti. Bilmiyorum, hesabı nasıl yapacağız, Şükrü Başkanım? Ortaklaşa yapacağız, tamam anlaştık. Hesabı vereceğiz. Çok teşekkürler. Tekrar kutlu olsun. Hepiniz bizim için gerçekten çok önemlisiniz. Her zaman bunu hissettiremiyorsak affedin bizi ama gerçekten çok önemsiyoruz. Hepinize iyi günler diliyorum.” dedi.

Bizim için son derece önemli olan dönemde bu ülkeyi ve dünyayı geliştiren güzel kalemlerden bir tanesiniz

Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan: “Ben sözlerime 24 Ocak 1993 bir kış günü paramparçaya gidilmiş bu ülkenin değerli kavramı Atatürkçü ve Uğur Mumcu’yu anmakla başlamak istiyorum. Tabii ki sizler, bizim için son derece önemli olan dönemde bu ülkeyi ve dünyayı geliştiren güzel kalemlerden bir tanesiniz. Çalışanları andık. Diğer taraftan, dağdaki bir ilçenin belediye başkanı olarak, izin verirseniz küçük bir şiirle de devam etmek istiyorum:Haberin var mı Taşduvar?
Demir kapı, kör pencere,  
Yastığım, ranzam, zincirim,  
Zulamdaki mahzun resim,  
Haberin var mı?  
Yeşil soğan göndermiş,  
Karanfil kokuyor cigaram.  
Dallarına bahar gelmiş memleketimin.Bu şiiri niye söylüyorum? Ahmet Akif’in şiirini? Sizler de Şakir Özgür, tabii ki kaleminizin bir kısmı zincirde. Olsa dahi özgür çalışırken cezaevlerinde hesapsız, kitapsız, hadsiz yere yatan onlarca gazeteci yoldaşımız, arkadaşımız var. Bence bu 10 Ocak’ın en önemli özelliklerinden bir tanesi, sizlerin bu kardeşlerinize ve arkadaşlarınıza sahip çıkmasının bir dayanışma günü olmasıdır. Bu nedenle ben bunu çok önemsiyorum. Sizler de iyi ki varsınız. İyi ki var olmaya devam ediyorsunuz. Çünkü sizler bu devrim sürecinin lokomotifsiniz. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. İyi ki varsınız.” dedi.

Polis’lerden başka gece sokaklarda çalışan tek grup Gazeteciler

Gerçekleşen programa programlarının yoğunluğundan katılım sağlayamayan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e ithafen Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Altınsoy: “Geçmişte birlikte çalıştığımız farklı kulvarlarda çok değerli gazeteci arkadaşlarımız var. Bugünün çok anlamlı olduğunu biliyorum ve bu durumdan mutluluk duyuyorum. Belki bazıları biliyor, ama bilmeyenler de var. 1995 yılında Bursa’da çarşı karakolunda komiser yardımcısı olarak göreve başladığımda, özellikle gece nöbetlerinde dikkatimi çeken bir şey vardı. Bizden başka çalışan tek bir grup vardı. Bu grup, şu an burada olan çok değerli gazeteci arkadaşlarımızdı; o zamanlar polis muhabiriydiler. Bugün her biri bir yerde köşe yazarı veya farklı makamlarda bulunuyorlar. O gün sokakta sadece biz yoktuk; çok emek veren bir başka grup da vardı. Bu konuyu niye mutsuz bir şekilde anlatıyorum? Çünkü birçok yerde gözden kaçıyor. Zannediliyor ki gazeteciler, bazı meslek grupları gibi sıcacık kristal köşklerde oturuyorlar. Oturdukları yerden, o gün görevli olanlarla ilgili hükümde bulunuyorlar. O konularla ilgili haber alıyor, vuruyor, çekiyor ve uzatıyorlar; maalesef böyle dedikodular var. Birçok arkadaşımız, ben şahidim. Şu an göz göze geliyoruz; Bülent burada, Uğur burada, Ali Bey burada ve daha birçok arkadaşım da burada. Vallahi ben sabaha kadar hırsız peşinde koşarken, onların da benim yanımda olduğuna şahitlik ediyorum. Onun için, çok değerli ve kıymetli bir meslek grubunun özel bir gününde bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Tekrar bu vesileyle sayın başkanımızın selam ve saygılarını iletiyorum. Akşam tekrar kendisiyle baş başa olma fırsatımız olacak. Saygılar, sevgiler sunuyorum herkese.” dedi.