Gazeteabc/ Haber: Adiviye ElbaşBursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım şirketi BURULAŞ’taki toplu iş sözleşmesi görüşmelerine dair değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. 
Şeffaf ve hesap verilebilir bir anlayışa sahibiz
Gerçekleştirilen toplantıda Başkan Bozbey: “Çalışma arkadaşlarımızın her birinin daha iyi şartlara kavuşması ve yaşam standartlarının yükselmesi bizim arzumuzdur. Bizim isteğimiz budur; çünkü inancımız ve anlayışımız bu yöndedir. Ancak şunun da bilinmesi gerekir ki, çalışanlarımızın en iyi koşulları sağlamaya çalışırken, diğer taraftan da belediyemizin ve kurumlarımızın mali disiplinini ve sürdürülebilirliğini düşünmemiz gerekmektedir. Bursalılar adına düşünmemiz gerekiyor ve çalışanlarımız adına da düşünmek zorundayız. Her zaman söylediğimiz gibi, şeffafız ve hesap verebilir bir anlayışa sahibiz. Şeffaf olmak, çekinmeden her şeyi paylaşmak ve kamuoyunun bilgisine sunmak demektir. Kamuoyundan gelecek değerli yönlendirmeleri, eleştirileri ya da önerileri dikkate almak da bizim anlayışımızdır. Bu nedenle, bu konuda sizlere bilgilendirme yapmayı kendimize bir görev olarak görüyoruz.
Bilet fiyatları 55-56 olur
Başlangıçta sendika yönetimi, yüzde 75 civarında bir oranla karşımıza geldi. Daha sonra yapılan görüşmelerde bu oran yüzde 54 düştü ve en sonunda yüzde 47 kadar ısrar edildi. Bu taleplerin mevcut şartlarda gerçekçi olmadığını sizlerle paylaşarak ifade etmek istiyorum. Eğer bu artış hayata geçirilirse, örneğin son teklif olan yüzde 47 artış yapıldığında, bilet fiyatlarının yaklaşık 55-56 lira olması gerekecek. Uzun hatlarda ise bu fiyat yaklaşık 64 lira olmalıdır. Bu rakamlar net bir şekilde hesaplanmıştır. Ayrıca, kamuoyunun da bilmesi adına, işçilerimizin yaşam standartlarının yükselmesinden yanayız. Ancak bunu düşünürken, sadece bir şirketimizdeki durumu değil, 13.800 civarında çalışanımızı da göz önünde bulundurarak hareket etme sorumluluğumuz var. 8 tane iştirakimiz bulunmakta ve bu iştiraklerde sözleşmeler tamamlanmıştır. Bu sözleşmelerle birlikte işçilerimizin yaşam standartlarında önemli bir iyileşme sağlanmış olacaktır. Ancak burada bir anlaşmazlık yaşanmıştır. Tekrar belirtmek isterim ki, eğer teklif kabul edilirse, bilet fiyatlarının 60 lira civarında yükseleceğini herkesin bilmesi gerekmektedir. Kime yansıyacak bu? Bu seneye yansıyacak. Biz, bir kısmını da bu kişilere belediye olarak ayrıca karşılığını veriyoruz. Neden bunu söylüyorum? Bursa halkına önemli bir yük geleceğinin altını çizmek isterim. Bu, çok ciddi bir netice. Hem bir kamu yöneticisiyim, kendi param değil. Harcanacak olan, harcanan her bir kuruş Bursalının parasıdır, milletin parasıdır. Benim değil. Halkımızın vergileriyle, esnafımızın iş dünyasının dergileriyle belediyeye gelen, bize ait olarak gelen her bir kişinin parasını biz en iyi biçimde, en sağlıklı biçimde kullanmak, değerlendirmek ve ona göre mali disiplinle beraber de grubu yönetmek gibi bir sorumluluğa sahibiz. Bunu yapıyoruz. Çünkü her bir kaynağı verimli kullanmak zorundayız. Israf etmeden, idareli harcama yükümlüyüz, sorumluyuz. Yani belediyemizi bir kurumsal yapı eşliğinde en iyi biçimde mali disiplini olan, sürdürülebilir bir şekilde yönetmek sorumluluğundayız.
Her bir çalışan Mustafa Bozbey’dir
13.800 civarında olan bir belediye iştiraklerimizle birlikte toplamda çalışanımız var. Aslında büyük bir aileyiz biz. Ama bu aile bireyleri arasında da bir fark oluşturmak istemiyoruz. Bir fark da görmüyoruz. Yani bunu başka ki çalışanımız da bizim için kıymetli, değerlidir. Diğer tarafta grup, başka ya da BUSKİ’de ya da diğer iştiraklerimizde çalışanlar da bizim için değerlidir. Çünkü sahada olan on üç bin sekiz yüz civarında çalışanımızın her biri aslında bir Mustafa Bozbey’dir. Ona göre hizmet üretiyorlar, ona göre vatandaşın sorununu çözüyorlar ve bizleri temsil ediyorlar. Bütün çalışanlarımıza güveniyoruz, hepsini seviyoruz. Her biri bizim için kıymetli, her biri bizim için değerlidir. Onun için özellikle kurumsal sürdürülebilirliği, iş barışını ve kurum içi dengeyi de mutlaka sağlamak ve bunu da uygulamak gibi bir sorumluluğa sahibiz. Bunu yapmak zorundayız. Aksi takdirde, büyük oğlan, küçük oğlan farklılaşırsa ya da kız çocuğu, erkek çocuk diye farklılaşırsa, o zaman ailede parçalanma olur. Biz aileyi bütün görüyoruz. Bu anlamda, bunları aynı şekilde sendika başkanına da ifade eden biri olarak söylüyorum size.
Belediyemizin mali durumunu düşünmek durumundayız
Bu süre içerisinde gerçekten çok tutarlı ve olumlu bir süreci yönetmeye çalıştık. Yapıcı bir tutum sergiledik. Çünkü dedim ya, biraz önce söyledim, bizim için her biri, her bir çalışanımız kıymetlidir. Her biri, birer Mustafa Bozbey’dir aslında. Onun için kıymetlidir. Emekten yanayız, haktan yanayız. Bunu asla anlayışımızdan vazgeçmeyeceğiz. Teklifimizi yaparken en üst sınırları düşünerek, değerlendirerek yaptığımızı paylaşmak istiyorum. Tek ilimiz şuydu: Bakın, en düşük ücret 50.000 lira olacak arkadaşlar. Yaklaşık 50.000 liraya yaklaşan bir rakamdan bahsediyoruz. Tren sürücülerimiz yaklaşık 74.000 lira civarında, 73.800 lira civarında bir teklifimiz var. Bakım formalilerimize de 78.000 lira civarında, 78.300 lira civarında bir teklifimiz var. Yani belediyemizde, kurumumuzda asgari ücret alan yok. Bunu size özellikle belirtmek istiyorum. Bu anlamda Bursalıların da bilmesini arzu ederim. Bizler bu teklifi gerçekten yaparken elbette ki ekonomik şartları düşünüyoruz. Diğer şartları da düşünüyoruz. Yine belediyemizin mali durumunu da düşünmek zorundayız. Çünkü dedim ya, bu benim param değil. Bu milletin parası. Bu, 3.3 milyon Bursalının parasını biz 13.800 civarındaki çalışanımıza yaşam standartlarını da yükselterek destek oluyoruz ve destek olmaya devam edeceğiz. Her biri kıymetli olan çalışanımız için söylüyorum. Üzüldüğüm bir şeyi söyleyeyim. Dün sendika başkanımızın herhalde dili sürçtü yada bilmiyorum, belki ağzımdan kaçtı ama Burulaş’ı yakmakla ilgili bir ifadesi var. Bu, benim hem kurumun başında olan bir kent yöneticisi olarak çok üzüldüğüm ve hakikaten de bir sendika yöneticisinin belki hiç söylemeyeceği bir sözün orada ifade edilmesine kırıldığımı da belirtmek istiyorum. Kim adına biliyor musunuz? 3.3 Bursalının adına, aynı zamanda 13.800 civarında çalışan arkadaşlarım adına kırıldığıma üzüldüğümü belirtmek istiyorum. Böyle bir sözü de asla söylenmemiş kabul etmek istiyorum. Doğru bulmuyorum. Bursalıya hakaret olarak kabul ediyorum. Özellikle o hale getiren o çalışanlarımıza da bir hakaret olarak kabul ediyorum o ifadeyi.
Biz bir aileyiz
Çok önemli bir ekonomik krizden geçiyoruz. Bizler, çalışanlarımız için fedakarlık yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Üzerine basa basa söylüyorum, bizim anlayışımız budur. Biz, çalışanlarımızı sadece ücretleri açısından değerlendirmiyoruz. Onların sosyal ve kültürel alanlarda bir arada bulunmalarını, iyi günlerinde ve kötü günlerinde birbirleriyle bir araya gelmelerini arzu ediyoruz. Böyle bir yapı organize ediyoruz. Çünkü biraz önce de belirttiğim gibi, biz bir aileyiz. 13.800 civarında çalışanımız var. Dörtle çarptığınızda, yaklaşık yirmi altı, elli iki, elli beş bine yakın bir aileyiz. Bu nedenle bunu önemsiyoruz. Biraz önce de söyledim, bu rakamların kabul edilebilirliği mümkün değil. Size teklifimizi ilettim. Hatta bizim teklifimizin oranında dahi, bu saray ücretlerinin elli iki lira olması gerekir. Ancak, zaman zaman söylediğim gibi, ortalamada büyükşehir belediyesi olarak yaklaşık 350 milyona yakın destek veriyoruz. Yani, bakın, bizim teklifimizle bile elli iki lira civarında olması gereken bir fiyatın aşağıda olmasının sebebi, bizim belediye bütçesinden Bursalıların parasını, Bursalılara yine Bursalılar için aktarmamızdır.
Bu teklif 3.3 milyon Bursalının adına yapıldı
Diyeceksiniz ki, “52 lira olursa, o 350 milyonu vermese her ay 350 milyon liralık bir tesis yaparsınız.” Çok basit bir hesap. Ya da 350 milyon liralık bir tesis yaparsınız. Bu anlamda, değerli arkadaşlarım, değerli Bursalılar, bizler büyükşehir belediyesi olarak BURULAŞ bünyesinde çalışanlarımız da dahil olmak üzere, tüm şirketlerimizde ve belediyelerimizde BUSKİ’de iştiraklerimizde görev yapan tüm arkadaşlarımızın yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Onların aileleriyle birlikte huzurlu, güvenli bir geleceğe ve güvenle bakabilecekleri bir anlayışla güzel bir yaşam sürmelerini, yaşam standartlarının yükselmesini sağlamak bizim en büyük arzumuzdur. Bu nedenle, çalışanlarımıza, özellikle şu anda konuştuğumuz için BURULAŞ’ta çalışan tüm arkadaşlarıma bugüne kadar verdikleri hizmetlerden dolayı yürekten teşekkür ediyorum. Ancak bahsettiğim konuları da dikkate alarak, belediyenin ve özellikle kurumlarımızın bu konudaki duyarlılıklarını bekliyorum. Bizim sunduğumuz teklif, Bursalılar adına, 3.3 milyon Bursalının adına yapılmıştır. Bu konuda sendikanın bir kez daha teklifimizi değerlendirmesini ve sürecin işi yavaşlatarak değil, grevle değil, masada imza atarak sonuçlanmasını arzu ediyoruz. Bizim isteğimiz bu. Biz, bütün işçilerimizi, bütün çalışanlarımızı tekrar söylüyorum, seviyoruz. Her biri bizim için değerlidir. Hiçbiri birbirinden farklı değildir. Diğer şirketlerde çalışan ya da çalışanlar da farklı değildir; her biri bizim için aynı değerdedir. Bu çalışma barışını bozmamamız gerekiyor ve bozmayacağız. Bu nedenle, çalışma arkadaşlarımın bir kez daha konuyu değerlendirmelerini ve sendikanın da bir an önce bu konuda masada, Bursalıları zora sokmadan, ulaşım sorununu yaratmadan bu sürecin tamamlanmasını istemekteyiz. Bir an önce masada bu konunun bitirilmesini arzu ediyoruz.” dedi.
News
