15 Eylül 2025 Pazartesi
Zirvede yaptığı konuşmada İsrail’in sadece Filistin’i değil, bölgedeki birçok ülkeyi hedef aldığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
“İsrail, Filistin’den sonra Lübnan’a, Yemen’e, İran’a ve Suriye’ye saldırdı. Tunus açıklarındaki sivil gemileri hedef aldı. Seçilmiş siyasetçilere ve devlet adamlarına suikastlar düzenledi. Şimdi de arabulucu rol üstlenen Katar’a saldırdı. Bu son saldırı, İsrail’in haydutluğunu artık farklı bir boyuta taşımıştır.”
Toplantının Doha’da gerçekleştirilmesinin anlamlı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Katar’a desteğini yineledi:
“Zirvenin Doha’da yapılmasını son derece anlamlı buluyorum. Dünya kamuoyunun bu toplantıyı İslam dünyasının Katar’a koşulsuz desteğinin bir göstergesi olarak görmesi gerekir. Türkiye olarak dost ve müttefik ülke Katar’ın her daim yanında olduğumuzu tekrar vurguluyorum.”
İsrail’in Filistin’deki saldırılarını genişletme çabasına dikkat çeken Erdoğan, İsrail hükümetini şu sözlerle eleştirdi:
“Netanyahu hükümetinin amacı sadece Filistin değil, tüm bölgeyi istikrarsızlığa sürüklemektir. Karşımızda kaostan ve kandan beslenen bir terör zihniyeti ve onun vücut bulduğu bir devlet var. Uluslararası hukuku açıkça ihlal eden bu yapı, işlediği suçların cezasız kalması nedeniyle halen ayakta durabiliyor.”
İslam dünyasının İsrail’in yayılmacı politikalarına karşı durabilecek güçte olduğunu söyleyen Erdoğan, “İsrail’i engelleyecek imkanlarımızın farkındayız” dedi:
“Son dönemde İsrailli siyasetçiler, ‘Büyük İsrail’ hayalini dillendirmeye başladı. İsrail’in komşu ülkelerdeki işgal girişimleri bu planın somut adımlarıdır. İslam alemi olarak bu yayılmacı emelleri boşa çıkaracak dirayete ve güce sahibiz. Artık bazı alanlarda kendi kendimize yeter hale gelmek zorundayız. Bunun başında savunma sanayi ve ekonomik kalkınma geliyor.”
Türkiye’nin savunma alanındaki bilgi ve birikimini paylaşmaya hazır olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, işbirliğinin önemine dikkat çekti:
“Caydırıcı bir savunma sanayi inşa etmek artık kaçınılmaz. Gelecek 10 yılı kazanmak için şimdiden bu alanlarda işbirliğimizi artırmalıyız. Türkiye olarak savunma sanayi tecrübelerimizi kardeş ülkelerle paylaşmaya hazırız.”
Erdoğan, İsrail’in ekonomik olarak da baskı altına alınması gerektiğini belirterek, Türkiye’nin bu yönde adımlar attığını hatırlattı:
“İsrail’in ekonomik olarak da sıkıştırılması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye olarak 1,5 yıldır İsrail’le tüm ticari işlemleri durdurduk. Yıllık 9,5 milyar dolarlık ticaretten vazgeçtik.”
Konuşmasında Filistin’in bağımsızlığına olan desteği yineleyen Erdoğan, mücadelenin devam edeceğini vurguladı:
“1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kurulana kadar mücadelemiz sürecek. Bu uğurda ne tehciri, ne soykırımı ne de bölünmüşlüğü kabul edebiliriz.”
Erdoğan, uluslararası sistemin yetersiz kaldığı yerde İslam dünyasının inisiyatif alması gerektiğini belirtti:
“Bölgenin güvenliğini el birliğiyle sağlayacağımız somut mekanizmaları hayata geçirmeliyiz. İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde yapılacak çok şey var. İsrailli yetkililerin uluslararası hukuk önünde hesap vermesi için diplomatik çabalarımızı artırmalıyız.”
Konuşmasının sonunda Erdoğan, zirvenin sonuçlarının takip edilmesini temenni etti ve organizasyona katkı sunanlara teşekkür etti:
“Zirvenin ve alınacak kararların İsrail tehdidini durduracak somut adımlara dönüşmesini diliyorum. Toplantının düzenlenmesine katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum.”
İsrail ordusuna yönelik yürütülen gizli bir iç soruşturma, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Operasyon Bölümü Başkanı Tümgeneral Shlomi Binder’in, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te başlattığı saldırıdan önceden haberdar olmadığını ortaya koydu.
İsrail ordusunun barış ve savaş dönemlerinde birlikleri yöneten en kritik birimlerinden biri olan IDF Operasyon Bölümü, Hamas’ın “Aksa Tufanı Operasyonu”na ilişkin kapsamlı bir istihbarat alamadı. Saldırının gerçekleştiği sabah saatlerinden yalnızca birkaç saat önce, kısmi uyarılar doğrultusunda harekete geçildi.İsrail merkezli Ynet News’te yer alan habere göre, o dönemde Operasyon Bölümü’nün başında bulunan Tümgeneral Shlomi Binder, 7 Ekim sabahı saat 02.30’da Gazze’deki olağandışı hareketlilikten haberdar edildi. Binder, birkaç saat sonra orduda ulusal acil durum ilan etti.
Soruşturma raporuna göre, 2022 yılında IDF’nin elit siber ve istihbarat birimi 8200 tarafından hazırlanan ve Hamas’ın olası büyük çaplı saldırı planını içeren “Eriha Duvarı” istihbarat raporu, Binder’a hiçbir zaman iletilmedi.İlk alarm, Hamas’ın faaliyetlerini fark eden Şin Bet ve Askeri İstihbarat’ın gözlemleri sonrası geldi. Ancak bu uyarılar, saldırı başlamadan yalnızca beş saat önce bildirildi.
Operasyon Bölümü’nün başındaki isim olarak Binder, 7 Ekim gecesi Gazze sınırındaki hareketlilik üzerine iki insansız hava aracının (İHA) bölgeye yönlendirilmesini emretti. Ancak biri arızalandı, diğeri ise çok geç havalanabildi.Donanma birimleri bilgilendirildi, ancak eldeki istihbarat yetersiz ve belirsizdi. Genelkurmay toplantısı yerine bireysel değerlendirmeler yapıldı. Binder, saat 08.30’da genelkurmay düzeyinde bir değerlendirme toplantısı planladı. Ancak Hamas saldırısı bu saatten önce başlamıştı.
Soruşturma bulgularına göre Binder, Hamas’ın gerçek saldırı planından haberdar değildi. Yalnızca sınırlı sayıda militanla gerçekleştirilecek küçük çaplı sızma operasyonlarına ilişkin “Parash Pleshet” adlı senaryo üzerinden hazırlık yapılmıştı. Ancak gerçekte Hamas, Gazze sınırının birçok noktasından binlerce militanla kapsamlı bir saldırı başlattı.
Tel Aviv’deki IDF yer altı komuta merkezinde saldırı gecesi kaydedilen görüntüler, soruşturma ekibi tarafından dakika dakika incelendi. Komitenin başındaki emekli Tümgeneral Sami Turgeman, özellikle saldırı öncesi gece yaşanan koordinasyon eksikliklerine dikkat çekti.
Soruşturmanın Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’e henüz sunulmadığı, ancak Zamir’in ordudaki üst düzey uyumu koruma amacıyla raporun bulgularının yayınlanmasını askıya aldığı bildirildi. Bu kararın, Gazze’de 2026’ya kadar sürecek olan askeri planlamalar öncesinde ordu içindeki dengeleri koruma amacı taşıdığı belirtiliyor.
IDF yetkilileri, Binder’ın saldırı öncesi gece Genelkurmay toplantısı yapmadığı yönündeki eleştirilere, “ilgili komutanların bireysel olarak bilgilendirildiği” yanıtını verdi. Yetkililer, saldırının büyüklüğü ve hızı göz önüne alındığında, o gece alınacak farklı kararların sonucu değiştirmeyeceğini savundu.
KCM Trade Baş Piyasa Analisti Tim Waterer, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Altın teknik açıdan aşırı satın alınmış durumunda görünüyordu, bu da yeni haftanın başında bir miktar kar realizasyonuna yol açtı. Doların bir miktar direnç göstermesi de altın aleyhine çalışan bir başka faktör” ifadelerini kullandı.
Goldman Sachs, cuma günü yayınladığı piyasa notunda, altına yönelik orta vadeli pozitif beklentilerini korusa da kısa vadede dikkatli olunması gerektiğine işaret etti. Notta, “2026 ortası için ons altında 4.000 dolar hedefimiz bulunmakta. Bu hedef için riskleri yukarı yönlü görüyoruz ancak artan spekülatif uzun pozisyonlar, pozisyonlanmanın ortalamaya dönme eğilimi nedeniyle taktiksel geri çekilme riskini artırıyor.” denildi.
Ons altın, haftanın ilk işlem gününe 3.645 dolar seviyesinden başladı. Gün içerisinde en düşük 3.626 dolar, en yüksek ise 3.646 dolar seviyesi test edildi. Şu sıralarda ons altın 3.644 dolardan işlem görüyor.
Yurt içinde gram altın, güne 4.840 liradan başladı. Gün içinde en düşük 4.820 TL, en yüksek ise 4.850 TL seviyeleri görüldü. Şu dakikalarda gram altın 4.847 TL seviyesinden alıcı buluyor.
Gurbetçi trafiğinin sona ermesiyle birlikte, özellikle hafta sonlarında Edirne’ye gelen Bulgar turistler kent ekonomisine yeniden canlılık kazandırdı. Bu yoğunluğun en çok hissedildiği yerlerden biri ise Ulus Pazarı oldu. Bulgar ziyaretçiler, sabahın erken saatlerinden itibaren pazara akın etti.
Ulus Pazarı Esnaf Kooperatifi (UPEK) Başkanı Barış Atkoşan, sınır kapılarındaki rahatlamanın pazar esnafına olumlu yansıdığını belirtti. Atkoşan, “Bulgar vatandaşlarının Edirne’ye ilgisi her geçen gün artıyor. Sabah başlayan kalabalık, öğleden sonraya kadar sürüyor. Geçtiğimiz haftalara kıyasla Ulus Pazarı çok daha yoğun bir gün geçirdi,” dedi.Bulgar turistlerin hem toptan hem perakende alışveriş yaptığını kaydeden Atkoşan, “Kurulu olduğumuz üç il içinde en yoğun talep Edirne’deki pazara oluyor. Önümüzdeki günlerde bu hareketliliğin daha da artmasını bekliyoruz,” ifadelerini kullandı. Atkoşan, kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte Bulgar turist yoğunluğunun daha da artabileceğini vurguladı. Bu durumun esnaf açısından sevindirici olduğunu söyledi.
Pazar esnafından Serhat Bayram da sınır kapılarındaki gurbetçi yoğunluğunun sona ermesiyle birlikte Bulgar turistlerin pazara yöneldiğini belirtti. Bayram, “Bulgar müşterilerimiz halen yoğunlukta ama önceki yıllarla kıyaslarsak bir kısmı Edirne dışına yönelmiş durumda. Eylül ayının görece sakin geçeceğini tahmin ediyorum, esas yoğunluk önümüzdeki aylarda olacaktır,” dedi.Esnaflardan İsa Güven ise yaz döneminde yaşanan durgunluğun artık sona erdiğini ifade ederek, “Sınır kapılarındaki gurbetçi trafiği nedeniyle yazın satışlarımız düşüktü. Şimdi Bulgar yoğunluğu başladı ve bu durum bizi memnun ediyor. Bulgar turistler alışverişe geldiklerinde ciddi miktarda harcama yapıyorlar, bu da kent ekonomisine olumlu yansıyor,” şeklinde konuştu.
The Studio, 13 ödülle geceye damga vurarak tek seferde en çok Emmy kazanan komedi dizisi olarak tarihe geçti. Dizinin başrol oyuncusu Seth Rogen, bir gecede en fazla Emmy kazanan kişi unvanını da egale etti.Başarılı yapımlar arasında yer alan Adolescence 8, The Pitt ise 5 dalda ödül kazanarak öne çıkan diğer diziler oldu.
En İyi Dizi ödülünü kazanan The Pitt, aynı zamanda oyunculuk kategorilerinde de öne çıktı. Yıllar önce ER dizisiyle Emmy adaylığı elde eden Noah Wyle, The Pitt dizisindeki performansıyla kariyerinin ilk Emmy’sine kavuştu.
Tillman, bu kategoride Emmy kazanan ilk siyahi erkek oyuncu oldu.
Komedide tüm gözler The Studio dizisine çevrildi. 13 dalda ödül toplayan yapım, yılın en dikkat çeken komedi dizisi oldu.
Adolescence, mini dizi kategorisinde 8 ödül kazanarak yılın en başarılı yapımlarından biri oldu. 15 yaşındaki Owen Cooper, bu kategoride ödül alan en genç oyuncu olarak tarihe geçti.
The Late Show With Stephen Colbert, 2026’da sona ereceği açıklamasının hemen ardından, en iyi talk show kategorisinde ilk kez birincilik kazandı.
Geceye sadece ödüller değil, kırmızı halı görünümleri de damga vurdu. RuPaul’s Drag Race yıldızı Joella, sosyal medyada viral olan “Labubu” kostümüyle dikkatleri üzerine çekti.