19 Kasım 2025 Çarşamba
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Grup Toplantısı’nda Almanya’dan İstanbul’a tatile gelen dört kişilik Böcek ailesinin yaşamını yitirdiği olay ile Kocaeli Dilovası’nda kozmetik fabrikasında çıkan yangında 7 kişinin hayatını kaybetmesini değerlendirdi. Erdoğan, soruşturmaların titizlikle yürütüldüğünü belirterek, “İhmali, hatası, kusuru, kastı olan kim varsa tek tek tespit edilecek. Kimsenin gözünün yaşına bakılmayacaktır” ifadelerini kullandı.
Geçen hafta meydana gelen uçak kazasında 20 şehit verdiklerini hatırlatan Erdoğan, “Askerlerimizi ve yangın söndürme uçağı pilotumuzu Allah’tan rahmet diliyorum. Uçağın düşmesine ilişkin incelemeler titizlikle devam ediyor, uzman ekibin bilgileri kamuoyu ile paylaşılacaktır” dedi.
Erdoğan, işsizlik oranının 2025 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 8,5 olarak gerçekleştiğini hatırlatarak, “29 aydır işsizlik tek hanede seyrediyor. Ekim 2025 itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatımız 270,2 milyar dolarla tarihin en yüksek seviyesine ulaştı” diye konuştu. Cumhurbaşkanı, ihracatçı kuruluşlar, iş insanları ve bürokratlara teşekkür etti.
Ana muhalefet partisini sert şekilde eleştiren Erdoğan, CHP’yi “ikbal ve şahsi menfaat peşinde koşmakla” suçladı. Erdoğan, “Biz ülkeye hizmet, sorunları çözmek için çalışırken, ana muhalefet bolca küfür, hakaret ve siyasi nezaketsizlik üretiyor. Ellerinde tek bir eser yok” dedi.
Erdoğan, CHP yönetiminin üslubuna dair değerlendirmelerde bulunarak, “İşini doğrulukla yapan yargı mensuplarının yanındayız. Ana muhalefet genel başkanının oturduğu koltuğa yakışır olgunlukla hareket etmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı. 

İstanbul Kemerburgaz’da yol kenarında cansız bedeni bulunan Ayşe Tokyaz cinayetine ilişkin hazırlanan iddianame, mahkeme tarafından kabul edildi. İddianamede, sanık Cemil Koç hakkında üç ayrı suçtan hapis cezası talep edildi.
Savcı, Koç’un kadına karşı tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet, cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve şantaj suçlarından ise 4 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemişti.
Ayşe Tokyaz cinayetinde polislerin yargılandığı ifade sızdırma davası da devam ediyor. Tokyaz’ın kardeşi Esra Tokyaz’ın verdiği ifadeleri zanlıya sızdırdıkları iddia edilen iki polis, bugün Küçükçekmece Adliyesi 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ikinci kez hakim karşısına çıktı.Duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, dosyada görevsizlik kararı verilmesini talep etti ve polislerin, cinayet dosyasıyla birleştirilerek kasten öldürmeye yardım suçundan Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalarını istedi.
İstanbul’da hemşirelik öğrencisi 22 yaşındaki Ayşe Tokyaz’dan haber alamayan ikiz kardeşi Esra Tokyaz, kayıp başvurusunda bulunmuş ve Cemil Koç’tan şüphelendiğini belirtmişti. Yapılan araştırmada, Tokyaz’ın cesedi parçalanmış şekilde bir valiz içinde bulunmuştu.Koç’un, yaş farkı nedeniyle evlenmek istemeyen Tokyaz’ı ikna etmek için evine çağırdığı ve burada alıkoyduğu iddia edildi. Soruşturma kapsamında, ifadelerin şüpheliye sızdırıldığı iddiasıyla dört polis memuru tutuklandı.Malatya Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polisler Necdet Ç. ve Zülfü B.’nin, zanlı Cemil Koç’un bilgilerini sisteme girerek sorguladıkları tespit edildi.


Beykoz Kavacık Mahallesi Atatürk Caddesi’nde 19 Aralık 2024’te meydana gelen olayda, mimar Turgut Toydemir, trafikte tartıştığı polis memuru Sinan Çelik tarafından tabancayla vurularak hayatını kaybetti. Olay, saat 19.00 sıralarında gerçekleşti.
Görev saati dışında kendi aracıyla trafikte seyreden Sinan Çelik, 34 TC 7374 plakalı aracıyla ilerleyen Turgut Toydemir ile tartışma yaşadı. Toydemir’in aracını durdurmaması üzerine Çelik, tabancasını çıkararak araca doğru ateş etti. Kurşunlardan biri Toydemir’e isabet etti. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan Toydemir, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Olay sonrası tutuklanan Sinan Çelik hakkında Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, “Ateşin doğrudan insan hayatına yönelik sonuç doğurabilecek şekilde yapılması, şüphelinin kolluk görevlisi olarak silahın etkilerini öngörebilecek durumda olması ve ölümün doğrudan sanığın fiilinden kaynaklanması” gerekçesiyle müebbet hapis cezası talep etti.
Duruşmada savcı, Çelik’in özel eğitimli ve tecrübeli bir polis olarak maktule yakın mesafeden birden fazla kez ateş ettiğini belirtti. Aracında silah ya da başka suç unsuru bulunmayan Toydemir’e yönelik atışların sonucu öngörülebilir nitelikteydi. Savcı, sanığın eylemini iradi olarak gerçekleştirdiğini ve “olursa olsun” düşüncesiyle hareket ettiğini vurguladı.
Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi, Sinan Çelik’i önce “kasten öldürme” suçundan müebbet hapse çarptırdı. İyi hal indirimi uygulayan mahkeme, cezada dengeyi sağlayarak sanığı 25 yıl hapisle cezalandırdı. Haksız tahrik indiriminin uygulanmasına ise gerek olmadığına karar verildi.


Beşiktaş’ta yemek yedikten sonra Fatih’te kaldıkları otelde fenalaşan Böcek ailesi, zehirlenme sonucu hayatını kaybetti. Almanya’dan 9 Kasım’da İstanbul’a gelen aile, 12 Kasım sabahı hastaneye kaldırılmış, çocuklar 13 Kasım’da müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı. Anne 14 Kasım, baba ise 17 Kasım’da yaşamını yitirdi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, olay sonrası okların çevrildiği hastanelerle ilgili şunları söyledi: “İki hastane de yeterli. Gerekli müdahaleleri yapmışlar. Uygulanan tedavide sorun saptanmadı. Biz her ihtimale karşı inceleme yapıyoruz. Bir eksiklik olduğunu düşünmüyoruz, yine de inceleme sürüyor. Soruşturma devam ediyor.”
Böcek ailesinin ölümüne ilişkin Adli Tıp ön raporu da açıklandı. Raporda, “Öncelikli olarak kalınan oteldeki ortamdan kaynaklı kimyasal madde zehirlenmesi, daha düşük olasılıkla da tükettikleri besinlere bağlı gıda zehirlenmesi neticesinde vefat ettikleri düşünülmektedir” ifadelerine yer verildi.
Ailenin kaldığı otelde konaklayan diğer 2 turist de bulantı ve kusma şikayetiyle hastaneye kaldırıldı. Soruşturma kapsamında polis ekipleri oteli mühürledi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada 11 kişi gözaltına alındı; midyeci Y.D, lokumcu F.T, kokoreççi E.E. ve kafe işletmecisi F.M.O. tutuklandı.

İstanbul Sarıyer Pınar Mahallesi’nde 16 Kasım Pazar gecesi yaşanan korkunç olayda, dayı Ufuk D. (32) ile yeğeni Deniz İnan Şimşek (22) arasında çıkan tartışma kanlı bitti. Boynundan ve göğsünden aldığı bıçak darbeleriyle ağır yaralanan Şimşek, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olay yerinden kaçan dayı Ufuk D. ise kısa sürede yakalanarak tutuklandı.
İddiaya göre, madde bağımlılığı tedavisi gördüğü öne sürülen Ufuk D. ile yeğeni Şimşek arasında daha önce uyuşturucu nedeniyle tartışmalar yaşanmıştı. Yeğen Şimşek’in dayısını tehdit ettiği öne sürülen olayların ardından, o gece ikili arasında yeniden tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen sözlü tartışma, Ufuk D.’nin yeğenini bıçaklamasıyla sonuçlandı.

Vücudunun hayati bölgelerinden (boyun ve göğüs) bıçaklanan Deniz İnan Şimşek, çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Ameliyata alınan Şimşek, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olay yerinden kaçan cinayet zanlısı dayı Ufuk D.’nin yakalanması için Sarıyer Asayiş Büro Amirliği ekipleri hemen harekete geçti.
Sarıyer polisi, kaçan dayı Ufuk D.’yi saklandığı evde, cinayette kullandığı bıçakla birlikte yakaladı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen ve daha önce 3 suç kaydı olduğu tespit edilen Ufuk D., çıkarıldığı mahkemece ‘Kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Tutuklu dayı Ufuk D., polise verdiği ifadesinde cinayetin altında yatan şok edici detayı açıkladı. Ufuk D., yeğeni Deniz İnan Şimşek’in bir arkadaşıyla, kendisine küçükken babası tarafından yapılan taciz hakkında konuştuğunu duyduğunu iddia etti.
