Taşağıl, tarihî belgeler ve coğrafi verileri bir araya getirerek, 648 yılına ait bir tanımlamadan yola çıktı. Ergenekon’un yerinin belirlenmesinde özellikle Demir Dağı’ndaki geçidin yanı sıra, bölgede yaygın olarak bulunan kömür ve demir madenleri önemli ipuçları sağladı.
Uzman, Altay Dağları’nın doğusunda bulunan Küçük Turgen ve Büyük Turgen Dağları’nın isim benzerliğinin de Ergenekon’un tam konumunun doğrulanmasında kritik rol oynadığını vurguladı.
Türklerin yeniden doğuşunu simgeleyen ve demir dağı eriterek özgürlüğe kavuşmayı anlatan efsanevi vadi artık somut bir coğrafi konuma kavuştu. Prof. Dr. Taşağıl’ın keşfi, Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olarak değerlendiriliyor.
ARA HABERİ
10 Eylül 2025ARA HABERİ
10 Eylül 2025GENEL
10 Eylül 2025GÜNDEM
10 Eylül 2025GÜNDEM
10 Eylül 2025SPOR
10 Eylül 2025SPOR
10 Eylül 2025