Gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşma yapan Disk Genel İş Şube Başkanı Onur Al Keskin: “Bugün burada, toplu sözleşmeden doğan zam farklarımız ve maaşlarımızdan haksız şekilde kesilen Bireysel Emeklilik Sigortası ücretlerimizi talep etmek için bir araya geldik. Şubat, Mart ve Nisan aylarının zam farkları 1 Eylül tarihinde ödenmesi gerekirken, yönetimimiz, yaptığımız tüm görüşmelere rağmen hâlâ bize net bir ödeme tarihi vermemiştir. Bizler, siyasal iktidarın muhalif belediyeleri zora sokan baskıcı tavırlarının da farkındayız. Bu nedenle bu basın açıklamasının hedefi sadece belediye yönetimine değil, aynı zamanda emeğimizi görmezden gelen siyasal iktidara da sesimizi duyurmaktır. Geçim sıkıntısının her geçen gün daha da ağırlaştığı, okulların açıldığı bu dönemde, Şubat, Mart ve Nisan aylarının zam farklarını hâlâ alamamış olmamız, bizleri derinden hayal kırıklığına uğratmıştır. Üstelik ödeme günü aylar önceden belli olmasına rağmen, geçtiğimiz haftaya kadar net bir açıklama yapılmamış olması, yönetimin emeğe ve emekçiye bakış açısındaki temel sorunu gözler önüne sermektedir. Peki biz işçiler ne yapacağız? Bizim ödenmeyen haklarımız için bankalar anında yasal işlem başlatıyor, iş yerinde kurallara uymadığımızda tutanak tutuluyor. Bizler de yasal haklarımızı hep birlikte sonuna kadar kullanmakta kararlıyız. Bu nedenle avukatımız yanımızda; kendisi, işçi arkadaşlarımıza haklarımızı nasıl koruyabileceğimiz konusunda gereken tüm prosedürleri anlatacaktır. Hepinize katıldığınız ve dayanışma gösterdiğiniz için teşekkür ediyoruz. Bugün burada attığımız adım, haklarımızı gününde alacağımız güne kadar sürecek mücadelenin çok önemli bir başlangıcıdır. Bizler vazgeçmeyecek, hakkımızı almak için birlik ve kararlılıkla mücadele edeceğiz.” dedi. 

İşçilere destek olmak için alana inen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir: “Belediye olarak, insanlara insanca yaşama koşulları sağlamak için elimizden geleni yapıyoruz. Her birinize, eşitlik ilkesine dayanarak, otuz beş bin yedi yüz yevmiye daha az yapmanız için jestte bulundum. Çünkü herkes eşittir; memur da, işçi de. Aynı saatte çıkacaklar, aynı saatte geleceklerdir. Bu ayın on beşinde maaş dışı olarak sekiz ila sekiz buçuk milyon civarında bir miktar para yatıracağız. Ancak olmayan parayı yatıramayız. Burada paraları vermiyoruz, böyle bir durum yok. Ben burada üç buçuk yıldır görevdeyim ve bu belediye sizin. Ben sadece bir memurum. Belediyenin gerçek sahipleri sizlersiniz; çalışanlar ve vergi veren vatandaşlardır. Finansman dengesi bozuk. Bu durumu başından beri şeffaf bir şekilde paylaştım. Zorluklar içinde, çalışanların daha iyi koşullarda çalışması için bazı şeyleri kabul ettik. Ben bankada faizle para tutmuyor, sizin paranızı vermiyor değilim. Alacaklılar var, bir yıldır para almayanlar var. Merkezi hükümetin maliyet baskıları da var. İller Bankası’ndan her ay yüzde kırk bir kesiliyor. Bu kesintilerin hepsini dengelemeye çalışıyoruz. Sizin daha iyi koşullarda yaşamanız ve çalışmanız için elimizden geleni yapacağız. Sizlerden de, Nilüferli’ye yakışır bir şekilde en verimli çalışmayı bekliyoruz. Biz sizin rakibiniz değiliz; tam tersine, aynı havuzdayız. Emeğin mücadelesinin yanındayım ve buradayım. İşveren temsilciliğimi bir kenara bıraktım ve emekçinin yanında olduğumu belirtmek için buradayım.” dedi.