Gazeteabc/ Haber: Adiviye ElbaşEğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü Sen) Bursa Şubesi, 8. dönem toplu iş sözleşmesinde açıklanan zam oranlarına tepki göstermek amacıyla iş bırakarak basın açıklaması yaptı. Açıklamada, hükümetin teklifleri ve yetkili sendikanın tutumu sert şekilde eleştirildi.
“Toplu Sözleşme Bir Oyun Sahnesine Döndü”
Bursa Eğitim Gücü Sen Şube Başkanı Okan Atar, yaptığı açıklamada dönem toplu sözleşme görüşmelerinin baştan sona “oyun sahnesi” gibi geçtiğini vurguladı.
Atar, “Hükümetin ortaya koyduğu komik oranlar, milyonlarca kamu emekçisinin yaşam koşullarını yok saymaktadır. 2026 ve 2027 yıllarına yönelik zam oranları, enflasyonun çok gerisindedir. Yetkili sendika ise gerçek mücadele vermek yerine bu süreci tiyatroya çevirmiştir” dedi.
Hakem Heyeti Süreci Tepki Çekti
Hakem Heyeti sürecine de değinen Atar, yetkili sendikanın “Hakem Heyeti’ne başvurmayacağız” açıklamasını aldatmaca olarak niteledi.
Atar, “Hükümetin başvurusu ile başlayan süreç, düşük zam oranlarının onaylanmasıyla sonuçlanmıştır. Yetkili sendika ise sorumluluğu Hakem Heyeti’ne yükleyerek üyelerini kandırmıştır” ifadelerini kullandı.
“Yüzde 5, Yüzde 7 Zam Kamu Emekçisini Sefalete Mahkûm Ediyor”
Eğitim Gücü Sen’in açıklamasında, TÜRK-İŞ ve BİSAM verilerine göre dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 86 bin lirayı aştığı, açlık sınırının ise 26 bin liraya dayandığı hatırlatıldı.
Atar, “Kamu çalışanlarının maaşları bu rakamların çok altında. Bu durum, memurları ve ailelerini sefalet içinde yaşamaya mahkûm eden bir düzenin göstergesidir” diye konuştu.
Ek Ödemeler Hayat Pahalılığı Karşısında Anlamsız”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın sunduğu 58 maddelik uzlaşma ve cüzi ek ödemelerin samimiyetsiz olduğunu söyleyen Eğitim Gücü Sen, 2-3 bin liralık ödemelerin 30-35 bin liralık kiralar ve yüksek gıda fiyatları karşısında hiçbir anlam ifade etmediğini belirtti.
Meslek Gruplarının Hak Kayıpları Görmezden Gelindi
Sendikanın açıklamasında, mühendis, akademisyen, uzman, şef ve amir gibi meslek gruplarının hak kayıplarının yıllardır telafi edilmediği, 3600 ek gösterge sözlerinin tutulmadığı ve Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın sorunlarının sürekli ertelendiği vurgulandı.
Atar, “Kamu çalışanlarının çalışma barışı ve motivasyonu derinden sarsılmıştır” dedi.
“Aile Yılı” Eleştirisi
2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesine de değinen Eğitim Gücü Sen, sembolik aile ve çocuk yardımlarının adeta alay konusu olduğunu belirtti.
“Yoksulluğa itilen ailelerin yaşadığı trajedi görmezden gelinmiştir” ifadeleriyle kamu çalışanlarının sosyal haklarının yetersizliğine dikkat çekildi.
Eğitim Gücü Sen’in Talepleri
Eğitim Gücü Sen Bursa Şubesi, tüm kamu çalışanlarının insanca yaşayabileceği koşullara kavuşması için taleplerini şöyle sıraladı:
- Maaşların yoksulluk sınırının üstüne çıkarılması
- Taban aylık, refah payı, kira yardımı ve bayram ikramiyelerinin artırılması
- Tüm meslek gruplarının hak kayıplarının giderilmesi
- Öğretmenlerin ek ödemelerinin yükseltilmesi
- Tazminatların emekliliğe yansıtılması
- Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın kaldırılarak GİH kadrosuna geçirilmesi
- Aile ve çocuk yardımlarının ekonomik gerçeklere göre güncellenmesi
“Teslim Olmayacağız”
Açıklamanın sonunda Eğitim Gücü Sen, yetkili sendikanın kamu çalışanlarının değil siyasi iktidarın çıkarlarını koruduğunu belirterek şu mesajı verdi:“Masada imzalanan bu sefalet mutabakatı bizler için yok hükmündedir. Teslim olmayacağız! Haklarımızı alıncaya, onurumuzu koruyuncaya ve bu sarı sendikacılık anlayışını tarihin çöplüğüne atıncaya kadar mücadelemiz sürecektir.” 
News
