Gazeteabc/ Haber: Adiviye ElbaşBursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey tarafından ulaşım çalışmalarının ana gündemi olan değerlendirme toplantısı düzenledi. Düzenlenen toplantı esnasında Başkan Bobzey “Son yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından uygulamaya konulan 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 30. maddesi, bazı taşınmazların mülkiyetinin belediyelerden alınıp vakıflara devredilmesi sonucunda Vakıflar Genel Müdürlüğü Bursa Tarihi Belediye Binası için yıllık 1 milyon 440 bin TL kira istiyor” dedi.
Tümüne dava açacağız
Başkan Bozbey bu konuyu sert bir dille eleştirirken şu sözleri söyledi: “Bursa Tarihi Belediye Binası: 1880’lerde yapılan bina, 1928’de belediye adına tescillenmiş, devlet tarafından yapılmış bir yapıdır. Ancak şimdi Vakıflar, bu bina için yıllık 1 milyon 440 bin TL kira istemektedir. 3 günde ödemezseniz gider oraya otururum dedi bunu söyleyen Vakıflar Genel Müdürü. Bu nedir arkadaşlar? Bir Vakıflar Bölge Müdürü Bursalıların malını, belediyeye ait bir tarihi yapıya çöker otururum hiçbir şey yapamazsınız diyor. Reddediyorum ve bir daha da böyle bir şey duymak istemiyorum. Mahfel: 1940’ta vakıf şerhi kaldırılmış, 2014’te belediyemize geçmiş bir taşınmazdır. 2020 yılında sadece zemininde eski bir kayıt olduğu gerekçesiyle elimizden alınmıştır. Şehir Kütüphanesi: Gelir getirmeyen bir kütüphane hizmet binasıdır. Vakıf kültür varlığı olmadığı açık olmasına rağmen, yıllık 120 bin TL kira istenmektedir. Mahkeme Hamamı, Tahsilat ve Eski Lojman, Hakkı Paşa Konağı, Hüsnü Züber Evi, İncirli Hamamı, Beyazıt Paşa Medresesi, Umur Bey Hamamı, Mudanya Tahir Ağa Hamamı, Hünkar Köşkü Civarındaki Arsa, Darphane Kültür Merkezi gibi daha birçok taşınmaz da benzer gerekçelerle elimizden alınmıştır. Bu yapılarda vakfa ait herhangi bir mimari ya da tarihi eser bulunmamakta, bir kısmı tamamen belediye yatırımıyla ihya edilmiştir. Tümüne dava açacağız.
Bizden olana kolaylık bizden olmayana her türlü engel
Bu taşınmazların çoğu vakıf tarafından değil, devlet ya da belediye eliyle inşa edilmiştir. Bir kısmı kamulaştırma ya da satın alma yoluyla belediyemiz mülkiyetine geçmiş, restore edilmiş ve halkın hizmetine sunulmuştur. Sadece zemininde bir dönem vakıf kaydıolması, bu taşınmazların otomatik olarak vakıf kültür varlığı sayılmasına neden olamaz. Yargıtay kararları da bu tanımın açık olmadığını ve yanlış uygulamalara yol açtığını göstermektedir. Bu taşınmazlar, halkın ortak değeridir. Belediyemiz, bu yapıları ayağa kaldırmış, kamu yararına sunmuştur. Şimdi bu eserlerin, zeminindeki eski bir kayıt gerekçe gösterilerek elimizden alınması, hem adaletsiz bir uygulamadır hem de kamu hizmetine zarar vermektedir. Biz bu durumu kabul etmiyor, hukuki ve idari mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Biz, tüm kurumlarla iş birliği ve uyum içinde çalışmayı esas alan bir anlayışa sahibiz. Ancak, ‘bizden olana her kolaylık, bizden olmayana her türlü engel’ yaklaşımının kamu yöneticiliği ahlakıyla hiçbir şekilde bağdaşmadığını açıkça ifade etmek isterim. Unutulmamalıdır ki, el konulan bu yapılar ne bir kişinin, ne de bir grubun malıdır. Bu değerler, halkımızın faydalandığı, kentimizin ortak zenginlikleridir. Sahip çıktığımız bu eserler, geçmişin mirası olmanın ötesinde, bugünün ve yarının Bursalılarına ait kamusal emanetlerdir. Bu uygulamaları, siz değerli basınmensuplarının ve tüm Bursalı hemşehrileriminvicdanına ve takdirine bırakıyorum.” dedi
News
