Gazeteabc/ Haber: Adiviye ElbaşCumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in Bursa turunun bir sonraki durağı Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç oldu. Başkan Özel Mudanya Belediye Başkanının ziyaretinin hemen ardından Mudanya Mutareke Meydanında Mudanyalılara seelendi. Başkan Özel: “Güzel Bursa’nın sırtını Uludağ’a yüzünü Marmara’ya dönmüş Bursa’nın en güzel ilçelerinden bir tanesi ve Milli Mücadele’nin Kurtuluş Savaşı’nın askeri yönden olduğu gibi siyasi yönden de diplomatik olarak da tamamlandığının ve zaferin kazanıldığının tasdik edildiği bu güzel ilçede Mütareke meydanında bir aradayız. Burası şu bina Kurtuluş Savaşı’nın bittiğini savaşı milli mücadele kahramanlarının Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kumanda ettiği Milli Mücadele ordularının kazandığı işgalcilerin kaybettiğini yedi cihana duyuran 9 günlük çetin müzakerelerden sonra İsmet Paşa’nın, Lozan’ın öncü belgesini işgalcilere imzalattırdığı bina burası. 11 Temmuz günü hep beraber, Saraybosna’daydık. O büyük katliama karşı o insanlık suçuna soykırıma karşı 29.uncu yılında Aliya İzzetbegoviç’in vasiyetini tutarak unutulan katliamlar tekrarlanır diyordu Aliya İzzetbegoviç. Oradaki akrabalarımızın yanındaydık. Burada da suyun öte yanından kökü olan benim akrabalarım var. Mübadiller var. Selanikliler var. Makedonyalılar var. Buradan hepsine selam olsun. O güzel topraklara Gazi Mustafa Kemal’i yetiştiren Selanik’e selam olsun.
Mudanya Deniz Başkanı istiyor
Hepimiz için bu kadar önemli olan Mudanya’dayız. Ve son geldiğimde de böyle sizin sıcak ilginizle karşılaşmıştık. Ve Mudanya’nın sesini dinlemiş, sesini duymuş, dediğini yapmıştık. Ölçtük biçtik dedik ki Mudanya’da bir bayrak değişimi lazım. Mudanya ne istiyor? Mudanya bizden ne istiyor diye sorduk. Size sorduk. Anketler yaptık. Milletvekillerimizi yolladık. Parti meclisi üyelerimizi yolladık. En sonunda hep beraber bir noktada buluştuk. Baktık ki Mudanya Deniz Başkanı istiyor. Bu deniz kenti Deniz başkanı istiyor. Onu aday yaptık. Siz de dediniz ki madem bizi duydunuz madem yüzü denize dönük bu şehre adı da deniz olan bir başkan atadınız bir başkan adayı yolladınız, rekorla seçiyoruz. Yüzde 56 ile seçiyoruz dediniz. Kendisini tebrik ediyorum. Size de teşekkür ediyorum. 
Tam 660 milyar lira
Tabi ülke gündemi bu kadar keyifli değil. Mudanya’da da baktığınızda ne esnaf keyifli ne emekli, ne işçi, ne memur, herkes hayat pahalılığından muzdarip. Emekliler aylardır maaşlarının iyileştirilmesini bekliyorlar. TÜİK’in Tayyip Erdoğan’ı üzmeyen istatistik grubunun gazabına uğradılar. Rakamlarla oynadılar. Kira, yirmi bin lira olmuşken, dört bin sekiz yüz liradan hesap yapıp, maaşlara ona göre zam yaptılar. On bin liralık emekli maaşına her mitingi bizde itiraz ettik. Ses yükselttik. Ankara’da büyük emekli mitingi yaptık. Anlamadılar. Emekli maaşını 12 bin 500 lira yaptılar. O beğenmediğimiz on bin lira, sefalet ücreti olan on bin lira Ocak ayında 25 kilo dana kıyma satın alıyordu. Şimdi verdikleri 12 bin 500 liraya yirmi kilo dana kıyma alıyor. Yani ocaktan bugüne bile o beğenmediğimiz on bin liranın satın alma gücü beş kilo kıyma kadar kaybolmuş. Ama diyorlar ki emekli bununla geçinebilir. Asgari ücretli 17 bin lirayla geçinsin zamma gerek yok diyorlar ve hesap yapıyor diyor emekli maaşını 2500 yüz lira arttırdım. Bunun için 33 milyar lira ek ödeme yaptık diyor. Görüşte büyük para ama soruyorum Recep Tayyip Erdoğan’a sen geçen sene 43 şirketin vergi borçlarını sildin, sen geçen sene son dakika önerisiyle meclis çoğunluğuyla AKP MHP oylarıyla müteahhitlerden ne kadar vergi affettin? Tam 660 milyar lira. Yani emekliye 33 milyar lirayı çok görenler yandaşlarından 660 milyar kesinleşen vergiyi tahsil etmediler. Benim söylediğim emekli maaşını 17.500 lira yapmak için 100 milyar lazım. Yani affettiği paranın altında biri emekliye yetiyor ama bunu yapmıyor. Çünkü onun derdi emekli değil, onun derdi emekçi değil, onun derdi çiftçi, balıkçı değil, hayvancı değil, arıcı değil, esnaf değil, onun derdi sadece zenginler. Onun için defalarca söyledim, bir daha söylüyorum. Bu sesi burdan duyarsan duyarsın. Hakkını verirsen emeklinin, verirsin. Eğer verirsen geçim olur, vermezsen kaçamazsın, eninde sonunda seçim olur.
Yani emeklinin de cebinden ayda tam altı beş çeyrek altın çalınmış
Asgari ücret 6 ayda 3800 lira eridi. Bugünkü 17 bin lira ocak ki 17 bin lira değil. Şimdi sen bununla geçin diyorlar. Vergide adalet yok diyoruz. Birinci ay maaşını alıyor çalışan Şubatta bir üst vergi diliminde Martta bir daha, ocakta yüzde 15 vergi Şubat’ta yüzde 25 Mart’ta Nisan’da yüzde on beş, yirmi, yüzde yirmi yedi, ardından yüzde otuz beş, Kasım’ı Aralık’a gelince maaşların gücü kuşa dönüyor ama bunu dinlemiyor. Ocak ayında dokuz çeyrek alan asgari ücretli şu anda yedi çeyrek altın alıyor. Yani ocaktan bugüne iki çeyrek altın kayıp. Asgari ücretlinin cebinden alınmış benzer bir durumu da emekliler için şöyle söyleyeyim. 2002 yılında en düşük emekli maaşı sekiz çeyrek altın alıyordu. Şimdi üç çeyrek altın alıyor. Yani emeklinin de cebinden ayda tam altı beş çeyrek altınnçalınmış. Ey Emekliler! Siz bir çeyrek altın düşürseniz nerede düşürdüm diye gezer durursunuz. Öyle değil mi? Ey çalışanlar! Bir çeyrek altın kaybetsen deli gibi çıkarsın nerede düşürdüm arar durursun. Ben söyleyeyim. Bir şey kaybolduğu yerde bulunur. Siz o çeyrek altınları hakkınız olanları bir seçim sandığında kaybettiniz. Onu yine gideceksiniz, bir sonraki seçim sandığında bulacaksınız. 
Küfeye ben talibim
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Cumhurbaşkanı Erfoğan’ın küfe cevabına Mudanyada cevap verdi. Özgür Özel sırtına küfeyi alarak ‘Senin zorlandığın, senin şikayet ettiğin küfeye ben talibim. Taşıyamayacaksan küfeyi ver bana ben taşırım. Ben emekliyi de, işçiyi de bu küfe gibi sırtımda taşırım’ diyerek cevap verdi.
News
