Trump’tan Vatandaşlık Hamlesi

ABD Başkanı Donald Trump, doğum yoluyla kazanılan vatandaşlık hakkını sona erdirmeyi amaçlayan yürütme emri için Yüksek Mahkeme’ye ikinci kez başvurdu. Yönetim, mahkemeden söz konusu başkanlık emrinin Anayasa’ya uygunluğunu değerlendirmesini talep etti.

Yürütme Emri Yeniden Gündemde

Trump’ın ilk başkanlık döneminde imzaladığı ve yargı engeline takılan yürütme emri, 2025 yılında ikinci kez Yüksek Mahkeme yargıçlarının önüne kondu. Söz konusu emir, kısa süreli vizeyle ya da yasal statüye sahip olmayan kişilerin ABD’de doğan çocuklarına vatandaşlık verilmesini engellemeyi hedefliyor.

Yönetim: “Uygulama Yanlış ve Yıkıcı Sonuçlara Yol Açıyor”

Trump yönetimi, Anayasa’nın 14. Ek Maddesi'nin uzun yıllardır ABD'de doğan herkese otomatik olarak vatandaşlık hakkı tanıdığına dikkat çekerek, bu yorumun “yanlış” olduğunu savundu. Başvuruda, bu uygulamanın giderek yaygınlaştığı ve “yıkıcı sonuçlar doğurduğu” öne sürüldü.Başkan Trump, Anayasa’daki “ABD’de doğan ve ülkenin yargı yetkisine tabi olan herkesin vatandaş olduğu” yönündeki ifadelerin, mevcut koşullarda olumsuz etkiler yarattığını savunuyor.

Başsavcı Sauer: “Alt Mahkemelerin Kararları Sınır Güvenliğini Baltalıyor”

Trump yönetiminin baş temyiz avukatı Başsavcı D. John Sauer, alt mahkemelerin kararlarını eleştirerek, “Bu kararlar, Başkan’ın ülke güvenliğini sağlamaya yönelik önemli bir politikasını geçersiz kıldı” dedi. Sauer ayrıca, “Bu kararlar, yasal dayanağı olmadan yüz binlerce niteliksiz kişiye vatandaşlık ayrıcalığı tanıyor” ifadelerini kullandı.

Yüksek Mahkeme Karar Vermedi, Ancak Yetki Tartışması Sürüyor

Yüksek Mahkeme, yürütme emrinin yasallığı hakkında nihai bir karar vermekten kaçındı. Ancak Temmuz 2025’te yayımlanan gerekçeli kararda, dokuz yargıçtan altısı, alt mahkemelerin ülke çapında ihtiyati tedbir kararı veremeyeceğine hükmetti.Yargıç Amy Coney Barrett imzasıyla yayımlanan kararda, “Evrensel ihtiyati tedbirler, ancak Kongre tarafından federal mahkemelere bu yetki açıkça verildiği takdirde meşru sayılabilir” denildi. Barrett, mahkemelerin Anayasa’daki 1789 tarihli Yargı Yasası uyarınca evrensel tedbir yetkisine sahip olmadığını vurguladı.

Üç Liberal Yargıç Karşı Çıktı

Mahkeme’de azınlıkta kalan üç liberal yargıç ise Başkan Trump’ın yürütme emrinin açık biçimde hukuka aykırı olduğunu savundu. Yüksek Mahkeme'nin değerlendirmesi, Trump’ın ikinci döneminde imzaladığı ve büyük yankı uyandıran üç ayrı davayı kapsıyor.

Alt Mahkemelerin Kararları Tartışmalı

Alt mahkemeler, Trump’ın yürütme emrine karşı ülke genelinde uygulanan ihtiyati tedbir kararları almıştı. Ancak Trump yönetimi, bu mahkemelerin yetkilerini aştığını öne sürerek kararların Yüksek Mahkeme tarafından yeniden değerlendirilmesini talep etti.Nisan ayında Yüksek Mahkeme, Maryland, Massachusetts ve Washington eyaletlerindeki üç federal yargıcın verdiği kararları birleştirerek dosyayı incelemeye aldı. Mahkemenin bu adımı, hem kısa hem de uzun vadede büyük yankı uyandırdı.

300’den Fazla Dava İçin Emsal Olabilir

Yüksek Mahkeme’nin bu konuda vereceği nihai karar, Trump’ın ikinci başkanlık döneminde açılan 300’ü aşkın federal davanın seyri açısından da belirleyici olacak. Söz konusu yürütme emri, ABD’ye yasal statüyle giriş yapmamış kişilerin çocuklarına doğum yoluyla otomatik vatandaşlık verilmesini durdurmayı hedefliyor.