Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan Narin açıklaması

Diyarbakır’a gelen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın kabrinin bulunduğu Tavşantepe Mahallesi Mezarlığı’na geçti. Bakanlar, Narin Güran’ın kabrini ziyaret ederek dua etti ve mezara çiçek bıraktı. Ziyaretin ardından üç bakan, Diyarbakır Valiliği’ne geçti. Burada Vali Murat Zorluoğlu ile yapılan görüşmenin ardından Adalet Bakanı Tunç, Narin Güran cinayetiyle ilgili detaylı açıklamalarda bulundu.

2'si kız 3 evlat sahibi olan bir baba olarak huzurlarınızdayım

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Diyarbakır’daki Narin Güran’ın kabrini ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, Narin’in katil veya katillerinin en ağır şekilde cezalandırılması için burada olduklarını belirtti. Tunç, "Çok kederliyiz. Canice bir cinayete kurban giden, 85 milyon milletimizi derin bir üzüntüye boğan Narin’in yasını paylaşmak ve soruşturmanın detayları hakkında bilgi vermek için buradayız. İçişleri Bakanımız, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız, Genel Başkan Yardımcılarımız ve milletvekillerimizle birlikte sizlerle bulunuyoruz. Narin’in kabrini ziyaret ederek ona dualar ettik. Allah’tan rahmet diliyorum, milletimizin başı sağ olsun. Türkiye Cumhuriyeti’nin Adalet Bakanı olarak değil, bir baba olarak buradayım. Narin’e bu caniliği yapanların en ağır cezayı almasını ve olayın tüm ayrıntılarıyla aydınlatılmasını sağlamak için buradayız. Cumhurbaşkanımız ve Saygıdeğer Hanımefendi, konuyu yakından takip ediyor. Tüm devlet yetkili birimleri süreci titizlikle izliyor. Bu olayın tüm detayları ortaya çıkana kadar, caniler hesap verene kadar elimiz, gözümüz ve yüreğimiz burada olacak. Milletimiz, Narin’in katillerinin bir an önce bulunmasını ve adaletin sağlanmasını bekliyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma büyük bir titizlikle sürdürülüyor. Tüm deliller, bulgular ve tanık ifadeleri dikkatle toplanıyor ve değerlendiriliyor. Fail veya faillerin hızla bulunması için gerekli her şey yapılacak. Çocuklarımızı şiddet, istismar ve kötülükten korumak en büyük sorumluluğumuzdur. Çocuklarımızın güvenli bir ortamda büyümesi önceliğimizdir ve bu konuda taviz vermeyeceğiz. Bir çocuğa zarar vermek, tüm insanlığa zarar vermekle eşdeğerdir. Çocuklarımızın güvenliği konusunda en ufak bir zaaf göstermeyeceğiz. Çocuğa yönelik şiddeti önlemek ve çocuk istismarına karşı durmak hükümetimizin temel önceliklerindendir. Bu kapsamda, çocuğun üstün yararını korumak hepimiz için hayati önemdedir" dedi.

22 şüpheli hakim karşısına çıkacak

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin Güran cinayetiyle ilgili soruşturma hakkında detaylı bilgi verdi. Bakan Tunç, soruşturma kapsamında gözaltına alınan amcası Salim Güran ve komşusu Nevzat Bahtiyar’ın tutuklandığını hatırlatarak, doku örnekleri üzerinde incelemelerin devam ettiğini belirtti.Tunç, şunları söyledi: "21 Ağustos 2024 tarihinde Diyarbakır'ın Bağlar ilçesindeki Tavşantepe Mahallesi'nde yaşayan Narin'in eve dönüş yolunda son görüntüsünden sonra kendisinden haber alınamamıştır. Aynı gün saat 20.15'te jandarma komutanlığı, saat 20.50'de ise 112 Acil Çağrı Merkezi aranarak kayıp ihbarı yapılmış ve soruşturma ile arama işlemlerine hızla başlanmıştır. 4 bin 656 personel, 23 detektör köpek, 172 araç, 2 helikopter, 64 dron, 1 İHA ve 5 yeraltı görüntüleme cihazı kullanılarak toplam 75 kilometrekarelik alan taranmış, jandarma sualtı arama kurtarma timi, Dicle Üniversitesi ve AFAD dalgıçlarından oluşan 60 personel ile 8 dere, 5 gölet, 21 su kuyusu ve 49 kilometre su kanalı aranmıştır. Ayrıca, 51'i jandarma, 11'i polis bölgesi olmak üzere 62 ev ve 24 metruk binada adli arama yapılmış, 20 PTS noktası ve 137 kamera incelenmiştir. 26 şüpheli ve 241 tanık olmak üzere toplam 267 kişinin ifadesi alınmıştır.Amca Salim Güran 2 Eylül 2024, komşu Nevzat Bahtiyar ise 10 Eylül 2024'te çıkarıldıkları mahkeme tarafından 'Beden ve ruh bakımından kendisini korumayacak durumda olan çocuğa karşı kasten öldürme' ve 'Hürriyete tahdit' suçlarından tutuklanmıştır. Şu anda 22 şüpheli gözaltında olup, 12 Eylül 2024 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim edileceklerdir."

Kimyasal inceleme raporu bekleniyor

Bakan Tunç, bazı örneklerin labaratuvarlarda incelemelerinin devam ettiğini belirterek, "Van Kriminal Daire Başkanlığı'nca, olayda kullanıldığı değerlendirilen araçlar üzerinde, olay yerinden alınan örneklerle birlikte kimyasal inceleme raporu beklenmektedir. Olay yerinden elde edilen swap, pet şişe, toprak, balçık, taş parçaları üzerinde Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nın inceleme sonuçları da beklenmektedir. PTS kayıtları ve baz istasyon bilgileri ile alınan beyanlar üzerinde, karşılaştırmalı delil toplama işlemlerine titizlikle devam edilmektedir. PTS, KGYS kayıtları ve diğer kamera görüntüleri üzerinde Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü'nce kapsamlı bir inceleme ve görüntü raporlama işlemleri de devam etmektedir. Narin kızımızdan alınan doku örnekleri, üzerinde kimyasal, biyolojik ve patolojik incelemeler yapılmak üzere, bir kısmı Diyarbakır Adli Tıp Grup Başkanlığı, diğer kısımları da daha ileri tetkik gerektiğinden İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilmiş ve bu doku örneklerindeki incelemelerde Adli Tıp kurumlarımızda devam etmektedir. Adli Tıp Kurumu'ndan ölüm sebebine ilişkin nihai rapor beklenmektedir. Dosya hakkında gizlilik kararı bulunmakta olup, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma tüm yönleriyle ve titizlikle yürütülmektedir" dedi.

Soruşturmada gizlilik kararının devam ettiğini belirten bakan Tunç, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Bu hassas süreçte, soruşturmanın selameti ve adaletin gecikmeksizin tecelli edebilmesi için bazı temel hususlara da dikkat çekmek istiyorum. Ceza Mahkemesi Kanunu'nun 157'inci maddesi gereği, soruşturma evresindeki işlemlerin gizli tutulması, yargı sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için vazgeçilmezdir. Bu gizlilik, delillerin karartılmaması ve yok edilmemesi için çok önemlidir. Şüphelilerin delillere ulaşarak ifade taktikleri geliştirmesinin önüne geçilmesi için çok kritiktir. Tanıkların herhangi bir baskı altında kalmamasını ve soruşturmanın adil şekilde ilerlemesini sağlamak adına hayatidir. Elbette kamuoyunun haber alma hakkı son derece önemlidir. Ancak bu süreçte soruşturmanın gizliliği ve hukuki hassasiyetler mutlaka gözetilmelidir. Her aşamanın titizlikle yürütüldüğü bu süreçte, kamuoyunun doğru şekilde bilgilendirilmesi, sadece yetkili merciler tarafından sağlanmaktadır. Dolayısıyla resmi makamlarımızın açıklamaları dışında yayılan spekülatif bilgilere itibar edilmemesi, adaletin tecellisi açısından büyük önem arz etmektedir. Ne yazık ki, bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya platformlarında soruşturmanın gizliliğine zarar verecek nitelikte yanıltıcı ve asılsız bilgilere dayanan paylaşımlar yapıldığını da görüyoruz. Narin'in soruşturmasının etkin ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için, bilgi kirliliğine neden olacak, adaletin gecikmesine hatta tecelli etmesine engel olabilecek söylemlerden uzak durulmasını haseten kamuoyundan istirham ediyoruz. Bu tür açıklamalar ne acımızı hafifletir, ne de topluma bir fayda sağlar. Bu tür tutum ve davranışlardan, sorumluluk makamında olan kişilerin kaçınması gerekir. Böylesine hassas süreçlerde daha sağduyulu olmak ve birlik ve beraberliğimiz koruyarak kenetlenmeliyiz. Narin kızımızın acısı üzerinden farklı niyet ve hesaplarla bir takım beyan ve tutumlarda bulunmak, asla doğru bir tavır olamaz. Toplum vicdanını yaralayan bu tür davranışlardan da kaçınmak gerekir. Narin yavrumuzun vahşice öldürülmesi, milletimizin her bir ferdinin yüreğinde derin bir acı ve tarifsiz bir kedere neden olmuştur. Ancak bu masum cana kıyanlardan mutlaka hesap sorulacaktır. Yaptıkları caniliklerin bedelini, en ağır şekilde ödeyeceklerdir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ne Narin kızımızın canına kast edenler, ne de geleceğimizi karartan başka kötülük odakları, bu topraklarda barınamayacaktır. Her bir çocuğumuzun güvende ve huzur içerisinde büyümesi, umut dolu yarınlara ulaşabilmesi için gereken tüm adımları kararlılıkla atmaya devam edeceğiz. Soruşturma devam etmektedir. Soruşturma devam ederken sağlıklı bir iletişim önemlidir. Soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmesi açısından, bu anlamda da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığımız, gerektiğinde bilgilendirecektir. Tabi yetkili makamların soruşturmayla ilgili yaptığı açıklamaların dışında diğer açıklamalara kamuoyunun itibar etmemesi gerekir. Bu düşüncelerle Narin kızımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun." dedi.