2026’da Dünyayı Neler Bekliyor?

Londra merkezli The Economist dergisi, merakla beklenen 2026 kapağını yayımladı. Kapakta, siyasi gelişmelerden savaşlara, küresel ekonomiden teknoloji rekabetine kadar önemli konular sembolik öğelerle işleniyor. Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, kapağı NTV için yorumladı.

Kılıçlar Çekildi: Trump, Putin ve Şi Aynı Sahneye Çıktı

Han, kapağın en dikkat çekici unsuru olarak “kılıçların çekilmiş olması”nı gösterdi. Bu görsel, dünya ekonomisindeki düşüşü ve artan küresel gerilimi simgeliyor. Kapaktaki ABD Başkanı Donald Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, artan kutuplaşma ve güç mücadelesine dikkat çekiyor. Kapakta üçüncü kişi olarak ise AB içindeki “Truva atı” Macaristan Başbakanı Viktor Orban olabileceği öne sürüldü.

ABD’nin 250. Yılı: Kutuplaşma ve Küresel Güç Mücadelesi

Kapağın merkezindeki “250” yazılı pasta ve kelepçeli yumruk, ABD’nin 250. kuruluş yılına atıfta bulunuyor. Han, Trump döneminden bu yana artan iç kutuplaşma ve çatışmacı dış politikanın altını çizdi. Pastanın çevresindeki füzeler ise ABD’nin küresel meydan okumalarına işaret ediyor.

Uzay ve Teknoloji Rekabeti Hızlanıyor

Kapakta yer alan Mars roketi ve uydular, uzay alanındaki rekabetin 2026’da artacağını gösteriyor. Robot figürleri ise iş gücünün yapay zekâ ile dönüşümü ve bazı alanlarda insanların dışlanmasını simgeliyor.

Zelenski ve Ukrayna Savaşı Kapakta

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, tank figürüyle birlikte kapakta yer aldı. Han, bunun Ukrayna savaşının 2026’da da devam edeceği öngörüsünü yansıttığını belirtti.

Tıp, Spor ve İnsanlığın Geleceği

Kapakta tekrar eden ilaç figürleri, diyabet gibi hastalıklara yönelik tıbbi gelişmeleri temsil ediyor. Futbolcu ve boksör çizimleri ise 2026 Dünya Kupası ve Las Vegas’ta yapılacak performans artırıcı ilaçların kontrollü kullanımını simgeliyor. Han, bu durumun insanlığın “süper insan” yaratma anlayışını temsil ettiğini ifade etti.

Dolar Endişesi, Küresel Isınma ve Adalet Vurgusu

Kapaktaki dolar sembolleri, para birimine yönelik endişeleri ve ABD Merkez Bankası başkan değişikliği beklentisini gösteriyor. Eriyen buzlarla birlikte resmedilen adalet terazisi, hukuk sistemlerindeki zayıflama ve küresel ısınma konularına dikkat çekiyor.